ÇAYIROVA’YA KADIN ELİ DEĞİYOR

Röportaj 28.01.2015 - 07:47, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:30
 

ÇAYIROVA’YA KADIN ELİ DEĞİYOR

Çayırova Belediye Meclisi’nin en renkli iki ismini yan yana getirdik. Renkli diyoruz zira ikisi de bayan olmasından dolayı meclis salonunun da renkleri olma niteliğine uyan isimler. Ancak meclise sadece renk olsun diye girmediler… Belediye Başkanı da meclis renkli olsun diye bu iki ismi yazmadı.

Siyaset yapıyorlar, dertleri dinliyorlar, proje üretmek üzere fikir fırtınası içindeler.  Dertlere ortak olmanın yanında çözümünde odağında olmak gibi bir hedefleri var. Ayrıca bu iki bayan meclis üyesinin aralarındaki uyum da görülmeye değer. Sırf bu uyum nedeniyle kendileri ile ayrı ayrı röportaj yapmak yerine onlarla bir arada sohbet etmeyi ve bu sohbeti kaleme almayı tercih ettik… Ayrıca bu sohbet için bizi sıcak ofisinde ağırlayan Fulya Ebru Önder ve ikrama boğan Filiz Ayyıldız’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Dışarıda yağan kar eşliğinde sıcak çayları yudumlarken sorularımıza da aynı sıcaklıkta cevap veren Çayırova Belediye Meclis Üyeleri’nin farklı yönlerini sizlere aktarmak istiyoruz. Fulya Ebru Önder 5 yaşından beri bölgede yaşayan biri. Kısaca kendini bildiğinden beri bu bölgede yaşıyor. Aslen Siirtli ama İstanbul doğumlu. Uluslararası Amerikan Üniversitesi’nden 1997 yılından Mimar olarak mezun. Hem de bölüm ikinciliği unvanı ile okulunu bitirmiş. 17 yıldır da yine bu bölgede mimarlık mesleğini yapıyor. Evli ve bir çocuk annesi. Filiz Ayyıldız ise 1983 yılında Trabzon Akçaabat’ta doğmuş. 15 yıldır bölgemizde yaşıyor. 3 yıldır mali müşavirlik yapıyor ama bu mesleğe başlayana kadar sınıf öğretmenli de yapan eğitimci bir kimliğe sahip. Karadeniz teknik Üniversitesi, Okan Üniversitesi Muhasebe ve Vergi, Muhasebe ve Finans, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümleri’nde eğitim almış. Halen Kocaeli Mali Müşavirler Derneği Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyor. Evli ve iki çocuk annesi.   İkisi de başlı başına bir uğraş olan anne. Aynı zamanda ev kadını ve çalışan kadınlar. Sivil Toplum Kuruluşlarında görev yapan isimler. Peki, siyasetin içinde olmaya nasıl karar vermiş olabilirler? Önce Fulya Ebru Önder söze girdi.”Okulda okuduğum teknik bilgileri bölgemizde değerlendirmek adına siyasete girdim.” Derken Filiz Ayyıldız ise, “Bulunduğum bölgeye katkı sunmak istiyordum. Yaşadığım yerin değerine değer katmak istiyordum. Yaşadığım bölgeyi çok seviyorum. Bölgemin kalitesini artırmak, insanların daha donatılarla dolu bir bölgede olmasını sağlamak adına siyasette karar verici ve proje üretici olmak gerekiyor. Kısacası taşın altına elin sokulması şart. Ancak siyasette karar merci olmak adına siyasetin bir yerinden başlamak gerekiyordu. Mensubu olduğum partinin teşkilat çalışmalarında bulunmak, ardından belediye tecrübesi kazanmak adına meclis üyeliği görevi benim adıma hep siyasetin merdivenleri. Bir yerden başladım ve bir yere doğru gitmek gibi hedefler belirledim.”diyordu.   Peki hangi eksiklikleri tamamlamak yâda yanlışlıkları düzeltmek adına Çayırova’da siyasetin en sıcak noktasında yer almaya karar vermiş olabilirlerdi? Yâda onlara göre giderilmesi en zaruri eksiklik nedir? Fulya Ebru Önder mesleki bir kararlılıkla cevabını düşünmeden verdi. “İmar” diyordu Mimar Hanım. “İmar sorunları olan ve bu sorun çözülmeden ilçede yapılan işin bir değeri olmaz. İmar planlarını tamamlamış bir ilçede yapılan her iş ayrı ve büyük bir değer kazanır.” Diyordu. Filiz Ayyıldız ise daha insancıl bir yaklaşım içinde, “İnsanların eğitimli olması çok önemli ve Çayırova Halkının her yönden eğitimli olmasını sağlamak gerekiyor.” Diyordu. Meclis Üyesi olarak temsil ettiği Emek Mahallesi’ndeki gençlerin uyuşturucu illetine kapılarak hayatlarını kaybetmemesini her şeyden daha önemli görüyordu. Ailelerin, gençlerin, çocukların cahil etiketinden arındırılıp eğitimli insanlar seviyesine yükseltmek üzere bir inanç ve hırsla girmiş olduğunu heyecanı ile de yansıtıyordu Ayyıldız. Sonuçta eğitimci kimliği hep ağır basıyordu. Ve ekliyor, “Çayırova hızlı göç alıyor. Eğitim anlamında insan yetiştirmek çok önemli. Çayırova’nın kültürel anlamda ne yapılabilir sorusunun cevap ve çözümleri öncelikli kafa yorduğum konudur.”   Fulya Ebru Önder’e sorduk bu sorumuzu önce, “Mimarsınız, annesiniz ve eşsiniz. Siyaset, iş hayatı ve ev hayatı aynı anda zor oluyor mu?” “Tabi ki oluyor” diyor Önder önce..”Sevmek zorlukları silip götürüyor. Hepsini çok seviyorum. Hepsi hayatımın parçaları. Vazgeçilmez benim için her biri. Kendimle ilgili fedakârlıklar yapıyorum. Örneğin spor yapamıyorum. Ama hayatıma sporu da sokacağım. Çünkü spor yapmayı da çok özledim ve çok seviyorum.” Diye tamamlıyor sorumuzun cevabını… Filiz Ayyıldız ise, “Hayatımda bir şey yapmaya karar verdiğimde hep planlama yaptım. Anne olmadan önce de çocuklarımla ilgili eğitimlerini, bakımlarını planladım. Çalışma hayatına girerken ev hayatımın da aksamaması üzerine bir program yaptım. Siyasete karar verdiğimde de yine tüm hayatımın bölümlerine planlamalar sağladım. Biraz profesyonelce kararlar da aldım. Örneğin iş hayatımda yanımızda çalışan kadromuz toplantı ve siyasi çalışmalarımda aksaklık yaşatmıyorlar. Evde ki işlerin aksamaması içinde bir yardım alıyorum. Çocuklarımın da büyümüş olmasından sonra siyasete girmiş olmamda zorlanmamı sağladı.” Derken, “Ben de çok seviyorum hepsini… Sevince kolaylaşıyor her şey” diye tamamlıyor. Sosyal donatıların yeterli olmadığı Çayırova’da sosyal bir hayat nasıl geçebilirdi? Sorusunu sormak için de tam zamanıydı. Fulya Ebru Önder durumun farkındaydı. “Belediye başkanımızla beraber insanların genel ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek çalışma ve hizmetleri hayata geçirmek üzere yola çıktık. Bugün için belki ilçenin birçok sosyal ve sportif anlamda eksiklikleri olabilir. Ama yakın zamanda Çayırova insanların boş vakitlerini eğlenerek ve sosyal bir ortamda geçirecekleri bir kent görüntüsüne sahip olacaktır.” Diyerek kitabın ortasından konuştu. Filiz Ayyıldız da çok farklı bir cevap vermedi. “İnsanların dertleri ile dertleşmek güzel ama meclis üyesi olarak biz dertlerin değil çözümün odağındayız. Herkes dertlerini anlatabilir. Eksiklikleri dile getirebilir. Ama biz bu eksiklikleri gideren ve dertlere çözüm getiren noktada bulunmak mecburiyetindeyiz. Çayırova’yı geliştirmek değiştirmek gibi bir mecburiyetimiz vardır. B gelişim içinde sosyal projeler de yerini fazlası ile alacaktır.” Dedi.   Belediye Başkanı Şevki Demirci bu yarış içine girerken meclis üyesi listesine 3 bayan isim yazdı. Seçimleri kazanıp başkanlık makamına geldiğinde birini kendine başkan yardımcısı yaptı. Fulya Ebru Önder’de birinci sıra meclis üyesi idi. Kadınlara verilen değer açısından başkanı nasıl değerlendiriyorsunuz? Fulya Ebru Önder biraz gülümseyerek ve memnun bir tavırlar, “Belediye başkanımızın biz bayanlara verdiği değerden çok memnunuz. Keşke herkes onun bayanlara olan bakış açısı içinde hareket etse.” Dedi. Filiz Ayyıldız daha genel bir düşünce ile cevap verdi. “Ne kadar kadın olursa o kadar iyi olur. Kadının sayısı bana göre her zaman artmalı. Ege ve Akdeniz bölgesi belediyelerinde kadınların belediye başkanı olması ve belediye hizmetlerinde kadın sayısının fazla olmasını çok yerinde görüyorum. Ancak Çayırova gibi kentleşme sürecini henüz tamamlamamış genç ilçelerde zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kadın bir ilçeyi oya gibi dokur. Ancak Çayırova’nın oya işlemi yapılmasına kadar alt yapısında, imarında, insan gelişiminde basamak atlaması gerekiyor. Erkek işleri biraz fazla. Zamanla kadınlar Çayırova’yı yönetmek üzere niyet ve girişim içine gireceklerdir.”dedi. Siyaset yapmaya karar verdiğinizde Ak Parti çatısı altında olmaya nasıl karar verdiniz? Fulya Ebru Önder, “Aslında siyaset yapma kararını Ak Parti’nin kuruluşu ile aldım. Belki Ak Parti kurulmasaydı siyasette yapmazdım. Ben 2003 yılında Ak Parti’nin kurulmasının ardından siyaset yapmaya karar verdim. O dönemin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Ak Parti çatısı altında siyaset yapmaktan gurur duyuyorum.” Derken Filiz Ayyıldız, “Hayata bakış açımla örtüşen bir yapısı var Ak Parti’nin. Kendimi ifade edebileceğim en doğru parti. İnancım, hedeflerim, görüntüm, ülkem ve ülke insanları adına yapılması gereken tüm işlerin, hizmetlerin kesiştiği bir nokta Ak Parti benim için. İnsanın bir yerde severek, isteyerek ve başarılı bir şekilde siyaset yapması için önce partisine inanması gerekiyor. Ben inanmadığım bir şeyin içinde hiç olmadım. Kendimi ait hissettiğim yerin Ak Parti olduğunu düşünüyorum. Misafirperver meclis üyelerimize bizleri ağırlamalarından ve sorularımıza samimi bir şekilde cevap vermelerinden dolayı ayrıca teşekkür eder çalışmalarında başarılar dileriz.     RÖPORTAJ - FOTOGRAF: AYŞEGÜL ŞAHİN    
Çayırova Belediye Meclisi’nin en renkli iki ismini yan yana getirdik. Renkli diyoruz zira ikisi de bayan olmasından dolayı meclis salonunun da renkleri olma niteliğine uyan isimler. Ancak meclise sadece renk olsun diye girmediler… Belediye Başkanı da meclis renkli olsun diye bu iki ismi yazmadı.

Siyaset yapıyorlar, dertleri dinliyorlar, proje üretmek üzere fikir fırtınası içindeler.  Dertlere ortak olmanın yanında çözümünde odağında olmak gibi bir hedefleri var. Ayrıca bu iki bayan meclis üyesinin aralarındaki uyum da görülmeye değer. Sırf bu uyum nedeniyle kendileri ile ayrı ayrı röportaj yapmak yerine onlarla bir arada sohbet etmeyi ve bu sohbeti kaleme almayı tercih ettik…

Ayrıca bu sohbet için bizi sıcak ofisinde ağırlayan Fulya Ebru Önder ve ikrama boğan Filiz Ayyıldız’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Dışarıda yağan kar eşliğinde sıcak çayları yudumlarken sorularımıza da aynı sıcaklıkta cevap veren Çayırova Belediye Meclis Üyeleri’nin farklı yönlerini sizlere aktarmak istiyoruz.

Fulya Ebru Önder 5 yaşından beri bölgede yaşayan biri. Kısaca kendini bildiğinden beri bu bölgede yaşıyor. Aslen Siirtli ama İstanbul doğumlu. Uluslararası Amerikan Üniversitesi’nden 1997 yılından Mimar olarak mezun. Hem de bölüm ikinciliği unvanı ile okulunu bitirmiş. 17 yıldır da yine bu bölgede mimarlık mesleğini yapıyor. Evli ve bir çocuk annesi.

Filiz Ayyıldız ise 1983 yılında Trabzon Akçaabat’ta doğmuş. 15 yıldır bölgemizde yaşıyor. 3 yıldır mali müşavirlik yapıyor ama bu mesleğe başlayana kadar sınıf öğretmenli de yapan eğitimci bir kimliğe sahip. Karadeniz teknik Üniversitesi, Okan Üniversitesi Muhasebe ve Vergi, Muhasebe ve Finans, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümleri’nde eğitim almış. Halen Kocaeli Mali Müşavirler Derneği Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyor. Evli ve iki çocuk annesi.

 

İkisi de başlı başına bir uğraş olan anne. Aynı zamanda ev kadını ve çalışan kadınlar. Sivil Toplum Kuruluşlarında görev yapan isimler. Peki, siyasetin içinde olmaya nasıl karar vermiş olabilirler?

Önce Fulya Ebru Önder söze girdi.”Okulda okuduğum teknik bilgileri bölgemizde değerlendirmek adına siyasete girdim.” Derken Filiz Ayyıldız ise, “Bulunduğum bölgeye katkı sunmak istiyordum. Yaşadığım yerin değerine değer katmak istiyordum. Yaşadığım bölgeyi çok seviyorum. Bölgemin kalitesini artırmak, insanların daha donatılarla dolu bir bölgede olmasını sağlamak adına siyasette karar verici ve proje üretici olmak gerekiyor. Kısacası taşın altına elin sokulması şart. Ancak siyasette karar merci olmak adına siyasetin bir yerinden başlamak gerekiyordu. Mensubu olduğum partinin teşkilat çalışmalarında bulunmak, ardından belediye tecrübesi kazanmak adına meclis üyeliği görevi benim adıma hep siyasetin merdivenleri. Bir yerden başladım ve bir yere doğru gitmek gibi hedefler belirledim.”diyordu.

 

Peki hangi eksiklikleri tamamlamak yâda yanlışlıkları düzeltmek adına Çayırova’da siyasetin en sıcak noktasında yer almaya karar vermiş olabilirlerdi? Yâda onlara göre giderilmesi en zaruri eksiklik nedir?

Fulya Ebru Önder mesleki bir kararlılıkla cevabını düşünmeden verdi. “İmar” diyordu Mimar Hanım. “İmar sorunları olan ve bu sorun çözülmeden ilçede yapılan işin bir değeri olmaz. İmar planlarını tamamlamış bir ilçede yapılan her iş ayrı ve büyük bir değer kazanır.” Diyordu. Filiz Ayyıldız ise daha insancıl bir yaklaşım içinde, “İnsanların eğitimli olması çok önemli ve Çayırova Halkının her yönden eğitimli olmasını sağlamak gerekiyor.” Diyordu. Meclis Üyesi olarak temsil ettiği Emek Mahallesi’ndeki gençlerin uyuşturucu illetine kapılarak hayatlarını kaybetmemesini her şeyden daha önemli görüyordu. Ailelerin, gençlerin, çocukların cahil etiketinden arındırılıp eğitimli insanlar seviyesine yükseltmek üzere bir inanç ve hırsla girmiş olduğunu heyecanı ile de yansıtıyordu Ayyıldız. Sonuçta eğitimci kimliği hep ağır basıyordu. Ve ekliyor, “Çayırova hızlı göç alıyor. Eğitim anlamında insan yetiştirmek çok önemli. Çayırova’nın kültürel anlamda ne yapılabilir sorusunun cevap ve çözümleri öncelikli kafa yorduğum konudur.”

 

Fulya Ebru Önder’e sorduk bu sorumuzu önce, “Mimarsınız, annesiniz ve eşsiniz. Siyaset, iş hayatı ve ev hayatı aynı anda zor oluyor mu?”

“Tabi ki oluyor” diyor Önder önce..”Sevmek zorlukları silip götürüyor. Hepsini çok seviyorum. Hepsi hayatımın parçaları. Vazgeçilmez benim için her biri. Kendimle ilgili fedakârlıklar yapıyorum. Örneğin spor yapamıyorum. Ama hayatıma sporu da sokacağım. Çünkü spor yapmayı da çok özledim ve çok seviyorum.” Diye tamamlıyor sorumuzun cevabını…

Filiz Ayyıldız ise, “Hayatımda bir şey yapmaya karar verdiğimde hep planlama yaptım. Anne olmadan önce de çocuklarımla ilgili eğitimlerini, bakımlarını planladım. Çalışma hayatına girerken ev hayatımın da aksamaması üzerine bir program yaptım. Siyasete karar verdiğimde de yine tüm hayatımın bölümlerine planlamalar sağladım. Biraz profesyonelce kararlar da aldım. Örneğin iş hayatımda yanımızda çalışan kadromuz toplantı ve siyasi çalışmalarımda aksaklık yaşatmıyorlar. Evde ki işlerin aksamaması içinde bir yardım alıyorum. Çocuklarımın da büyümüş olmasından sonra siyasete girmiş olmamda zorlanmamı sağladı.” Derken, “Ben de çok seviyorum hepsini… Sevince kolaylaşıyor her şey” diye tamamlıyor.

Sosyal donatıların yeterli olmadığı Çayırova’da sosyal bir hayat nasıl geçebilirdi? Sorusunu sormak için de tam zamanıydı. Fulya Ebru Önder durumun farkındaydı. “Belediye başkanımızla beraber insanların genel ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek çalışma ve hizmetleri hayata geçirmek üzere yola çıktık. Bugün için belki ilçenin birçok sosyal ve sportif anlamda eksiklikleri olabilir. Ama yakın zamanda Çayırova insanların boş vakitlerini eğlenerek ve sosyal bir ortamda geçirecekleri bir kent görüntüsüne sahip olacaktır.” Diyerek kitabın ortasından konuştu. Filiz Ayyıldız da çok farklı bir cevap vermedi. “İnsanların dertleri ile dertleşmek güzel ama meclis üyesi olarak biz dertlerin değil çözümün odağındayız. Herkes dertlerini anlatabilir. Eksiklikleri dile getirebilir. Ama biz bu eksiklikleri gideren ve dertlere çözüm getiren noktada bulunmak mecburiyetindeyiz. Çayırova’yı geliştirmek değiştirmek gibi bir mecburiyetimiz vardır. B gelişim içinde sosyal projeler de yerini fazlası ile alacaktır.” Dedi.

 

Belediye Başkanı Şevki Demirci bu yarış içine girerken meclis üyesi listesine 3 bayan isim yazdı. Seçimleri kazanıp başkanlık makamına geldiğinde birini kendine başkan yardımcısı yaptı. Fulya Ebru Önder’de birinci sıra meclis üyesi idi. Kadınlara verilen değer açısından başkanı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fulya Ebru Önder biraz gülümseyerek ve memnun bir tavırlar, “Belediye başkanımızın biz bayanlara verdiği değerden çok memnunuz. Keşke herkes onun bayanlara olan bakış açısı içinde hareket etse.” Dedi. Filiz Ayyıldız daha genel bir düşünce ile cevap verdi. “Ne kadar kadın olursa o kadar iyi olur. Kadının sayısı bana göre her zaman artmalı. Ege ve Akdeniz bölgesi belediyelerinde kadınların belediye başkanı olması ve belediye hizmetlerinde kadın sayısının fazla olmasını çok yerinde görüyorum. Ancak Çayırova gibi kentleşme sürecini henüz tamamlamamış genç ilçelerde zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kadın bir ilçeyi oya gibi dokur. Ancak Çayırova’nın oya işlemi yapılmasına kadar alt yapısında, imarında, insan gelişiminde basamak atlaması gerekiyor. Erkek işleri biraz fazla. Zamanla kadınlar Çayırova’yı yönetmek üzere niyet ve girişim içine gireceklerdir.”dedi.

Siyaset yapmaya karar verdiğinizde Ak Parti çatısı altında olmaya nasıl karar verdiniz?

Fulya Ebru Önder, “Aslında siyaset yapma kararını Ak Parti’nin kuruluşu ile aldım. Belki Ak Parti kurulmasaydı siyasette yapmazdım. Ben 2003 yılında Ak Parti’nin kurulmasının ardından siyaset yapmaya karar verdim. O dönemin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Ak Parti çatısı altında siyaset yapmaktan gurur duyuyorum.” Derken Filiz Ayyıldız, “Hayata bakış açımla örtüşen bir yapısı var Ak Parti’nin. Kendimi ifade edebileceğim en doğru parti. İnancım, hedeflerim, görüntüm, ülkem ve ülke insanları adına yapılması gereken tüm işlerin, hizmetlerin kesiştiği bir nokta Ak Parti benim için. İnsanın bir yerde severek, isteyerek ve başarılı bir şekilde siyaset yapması için önce partisine inanması gerekiyor. Ben inanmadığım bir şeyin içinde hiç olmadım. Kendimi ait hissettiğim yerin Ak Parti olduğunu düşünüyorum.

Misafirperver meclis üyelerimize bizleri ağırlamalarından ve sorularımıza samimi bir şekilde cevap vermelerinden dolayı ayrıca teşekkür eder çalışmalarında başarılar dileriz.

 

 

RÖPORTAJ - FOTOGRAF: AYŞEGÜL ŞAHİN

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.