AKSU’DAN KIBRIS VE REFERANDUM AÇIKLAMASI

Çayırova 25.01.2017 - 10:07, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

AKSU’DAN KIBRIS VE REFERANDUM AÇIKLAMASI

Sadet Partisi Çayırova İlçe Başkanı Yusuf Aksu, KKTC ve Anayasa Değişikliği İle İlgili Açıklamalarda Bulundu.

  KIBRIS BİZİM MİLLİ DAVAMIZDIR Saadet Partisi Çayırova ilçe başkanı Yusuf Aksu, ‘’Kıbrıs ve anayasa referandumuna dair açıklamalarda bulundu. Kıbrıs’ta Türk askeri varlığının kaldırılmasına yönelik görüşmelere sert tepki göstererek, yüzlerce şehit ve binlerce gazi verilerek alınan Cumhuriyet tarihi boyunca kazanılmış tek toprak parçası olan Kıbrıs, stratejik konumuyla sadece Rumların değil batınında gözü olduğu bir yerdir. Kıbrıs, Türkiye için ne pahasına olursa olsun vazgeçilmez bir noktadır. Musul ve El Bab’dan önce bizim için hayati ehemmiyet taşıyan toprak parçasıdır. Verilecek tavizin telafisi mümkün olmaz. Şehitlerimizin fedakârlığı bir imza ile yok sayılamaz. KKTC geçmişte ilan edildiğinde tanıyan Müslüman ülkeler olmuştu. Bunun devamını getirip Kıbrıs’ın geleceği garanti altına alınmalıdır. TÜRKİYE İÇİN KIBRIS VAZGEÇİLMEZDİR Kıbrıs’ın konum olarak bulunduğu noktanın çok önemli olduğunu belirten Aksu, “Kıbrıs yüzer bir uçak gemisi gibidir. Doğu Akdeniz’in hava sahası ve doğalgaz rezervleri itibariyle en önemli bölgesidir. Eğer biz burayı Rumlara terk edersek, netice belli. Türk tarafını tanımıyorlar. Tanımak istemiyorlar, bir hak vermek istemiyorlar. Garantörlüğümüzden, askeri gücün varlığından vazgeçemeyiz. Stratejik konumunu değerlendirmek istiyorsak, Türkiye’nin oradaki varlığı devam etmeli’’ dedi. MECLİS VESAYET ALTINDA OLUR Aksu, Anayasa değişikliği ile ilgili şunları belirtti. Anayasa değişikliği ile ilgili mecliste görüşülmeye başlamadan önce ve sonrasında genel başkanımız Temel Karamollaoğlu Bey partimizin bu konudaki görüşlerini doğrudan doğruya hem Sayın Başbakan’a, Parti Başkanlarına hem de daha önemlisi Sayın Cumhurbaşkanı’na iletmişti. Olmazsa olmaz diyerek gördüğümüz ‘kuvvetler ayrımı ilkesi’ ve diğer uyarılarımız dikkate alınmadı. Anayasa değişikliği bu haliyle yetkinin tamamen tek elde toplanmasını sağlıyor. Meclis üzerinde özellikle bir vesayet oluşturuluyor.  Dikkat çektiğimiz husus. Eğer Cumhurbaşkanı’na Meclisi fesh etme yetkisi verilirse meclis rahat çalışamaz. Vesayet altında kalır. Örnek olarak Kuveyt’i gösterebiliriz. Meclisi fesh etme yetkisi bulunan kuveyt Emiri Şeyh Sabah Ahmed Cabir es-Sabah, birkaç ay önce yayımladığı kararnameyle meclisi feshederek ülkeyi son 10 yılda yedinci kez genel seçime götürmüştü. UYARILARIMIZDA HAKLI ÇIKTIK “Endişelerimiz de haklı çıktık” diyen Aksu, anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında ‘erken seçimin’ bir tehdit olarak kullanıldığını kaydetti. TBMM bulunan Milletvekillerine, ‘’Bu teklif kabul edilmezse seçime gidilir’’ denilerek bir nevi tehdit edildi. Milletvekillerinde ‘’yeni bir seçim olduğunda seçilir miyim yâda aday gösterilir miyim’’ endişesi oluşturularak vesayet altına alındı. Bizim daha önce söylediğimiz ve korktuğumuz nokta tam da buydu. Şahsiyetli durup eğilip bükülmeden İnandığı gibi davranmak ve oy vermek gerekiyor. Şimdi bu örneği gördükten sonra bunun tekrar yaşanmayacağının garantisini kim verebilir. Siz meclisi eğer rahat çalıştırmak istiyorsanız, meclis kimsenin ama hiç kimsenin vesayeti altında bırakılmamalıdır dedi. BU ŞEKLİYLE DESTEK VEREMEYİZ Aksu, Partisi’nin bu konudaki tavrını da bir kez daha yineleyerek, “Anayasa değişikliği teklifine bu haliyle destek vermemiz mümkün olamaz. Kendi kendimize karşı olan sorumluluğumuz ve vicdanımız böyle bir imkânı bize vermez. Tamamıyla Türk milletinin menfaati için yapmış olduğumuz bu uyarılar dikkate alınıp teklif olgunlaştırılsaydı kararımız evet olurdu. Saadet Partisi olarak referandumda hayır diyecek olmamız birilerine karşı olduğumuz için, siyasi farklılıklarımız olduğu için değildir. Bizim bu değişikliğe hayır dememiz, teklifin bu şekliyle faydadan çok zarar getireceğini gördüğümüz içindir. Nitekim erken seçim söylemleriyle Meclisin vesayet altına alınmasıyla haklı çıktığımızı da belirtmek isterim. Bu kararımızdan ötürü kamuoyunda bilinçli olarak partimizi itham altına almak için yapılan algı operasyonları da haksızlıktır. Geçtiğimiz günlerde bir partinin Çayırova ilçe başkanı sosyal medyada bir paylaşım yaparak, referandum kararımızdan ötürü partimizi HDP, CHP ve İsrail ekseninde olmakla itham etti. ANLAYAMAMA kavramı üzerinden eleştiri yapan bu kişinin Saadet Partisini anlaması imkânsızdır. Ayrıca bu kişi Saadet Partisini itham etmeden önce temsil ettiği partinin geçmişten bugüne olmak üzere kimlere destek verdiğine ve kimlerle işbirliği kurduğuna baksın. Bununda böyle bilinmesinde fayda görüyorum” dedi.
Sadet Partisi Çayırova İlçe Başkanı Yusuf Aksu, KKTC ve Anayasa Değişikliği İle İlgili Açıklamalarda Bulundu.

 

KIBRIS BİZİM MİLLİ DAVAMIZDIR

Saadet Partisi Çayırova ilçe başkanı Yusuf Aksu, ‘’Kıbrıs ve anayasa referandumuna dair açıklamalarda bulundu. Kıbrıs’ta Türk askeri varlığının kaldırılmasına yönelik görüşmelere sert tepki göstererek, yüzlerce şehit ve binlerce gazi verilerek alınan Cumhuriyet tarihi boyunca kazanılmış tek toprak parçası olan Kıbrıs, stratejik konumuyla sadece Rumların değil batınında gözü olduğu bir yerdir. Kıbrıs, Türkiye için ne pahasına olursa olsun vazgeçilmez bir noktadır. Musul ve El Bab’dan önce bizim için hayati ehemmiyet taşıyan toprak parçasıdır. Verilecek tavizin telafisi mümkün olmaz. Şehitlerimizin fedakârlığı bir imza ile yok sayılamaz. KKTC geçmişte ilan edildiğinde tanıyan Müslüman ülkeler olmuştu. Bunun devamını getirip Kıbrıs’ın geleceği garanti altına alınmalıdır.

TÜRKİYE İÇİN KIBRIS VAZGEÇİLMEZDİR

Kıbrıs’ın konum olarak bulunduğu noktanın çok önemli olduğunu belirten Aksu, “Kıbrıs yüzer bir uçak gemisi gibidir. Doğu Akdeniz’in hava sahası ve doğalgaz rezervleri itibariyle en önemli bölgesidir. Eğer biz burayı Rumlara terk edersek, netice belli. Türk tarafını tanımıyorlar. Tanımak istemiyorlar, bir hak vermek istemiyorlar. Garantörlüğümüzden, askeri gücün varlığından vazgeçemeyiz. Stratejik konumunu değerlendirmek istiyorsak, Türkiye’nin oradaki varlığı devam etmeli’’ dedi.

MECLİS VESAYET ALTINDA OLUR

Aksu, Anayasa değişikliği ile ilgili şunları belirtti. Anayasa değişikliği ile ilgili mecliste görüşülmeye başlamadan önce ve sonrasında genel başkanımız Temel Karamollaoğlu Bey partimizin bu konudaki görüşlerini doğrudan doğruya hem Sayın Başbakan’a, Parti Başkanlarına hem de daha önemlisi Sayın Cumhurbaşkanı’na iletmişti. Olmazsa olmaz diyerek gördüğümüz ‘kuvvetler ayrımı ilkesi’ ve diğer uyarılarımız dikkate alınmadı. Anayasa değişikliği bu haliyle yetkinin tamamen tek elde toplanmasını sağlıyor. Meclis üzerinde özellikle bir vesayet oluşturuluyor.  Dikkat çektiğimiz husus. Eğer Cumhurbaşkanı’na Meclisi fesh etme yetkisi verilirse meclis rahat çalışamaz. Vesayet altında kalır. Örnek olarak Kuveyt’i gösterebiliriz. Meclisi fesh etme yetkisi bulunan kuveyt Emiri Şeyh Sabah Ahmed Cabir es-Sabah, birkaç ay önce yayımladığı kararnameyle meclisi feshederek ülkeyi son 10 yılda yedinci kez genel seçime götürmüştü.

UYARILARIMIZDA HAKLI ÇIKTIK

“Endişelerimiz de haklı çıktık” diyen Aksu, anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında ‘erken seçimin’ bir tehdit olarak kullanıldığını kaydetti. TBMM bulunan Milletvekillerine, ‘’Bu teklif kabul edilmezse seçime gidilir’’ denilerek bir nevi tehdit edildi. Milletvekillerinde ‘’yeni bir seçim olduğunda seçilir miyim yâda aday gösterilir miyim’’ endişesi oluşturularak vesayet altına alındı. Bizim daha önce söylediğimiz ve korktuğumuz nokta tam da buydu. Şahsiyetli durup eğilip bükülmeden İnandığı gibi davranmak ve oy vermek gerekiyor. Şimdi bu örneği gördükten sonra bunun tekrar yaşanmayacağının garantisini kim verebilir. Siz meclisi eğer rahat çalıştırmak istiyorsanız, meclis kimsenin ama hiç kimsenin vesayeti altında bırakılmamalıdır dedi.

BU ŞEKLİYLE DESTEK VEREMEYİZ

Aksu, Partisi’nin bu konudaki tavrını da bir kez daha yineleyerek, “Anayasa değişikliği teklifine bu haliyle destek vermemiz mümkün olamaz. Kendi kendimize karşı olan sorumluluğumuz ve vicdanımız böyle bir imkânı bize vermez. Tamamıyla Türk milletinin menfaati için yapmış olduğumuz bu uyarılar dikkate alınıp teklif olgunlaştırılsaydı kararımız evet olurdu. Saadet Partisi olarak referandumda hayır diyecek olmamız birilerine karşı olduğumuz için, siyasi farklılıklarımız olduğu için değildir. Bizim bu değişikliğe hayır dememiz, teklifin bu şekliyle faydadan çok zarar getireceğini gördüğümüz içindir. Nitekim erken seçim söylemleriyle Meclisin vesayet altına alınmasıyla haklı çıktığımızı da belirtmek isterim. Bu kararımızdan ötürü kamuoyunda bilinçli olarak partimizi itham altına almak için yapılan algı operasyonları da haksızlıktır. Geçtiğimiz günlerde bir partinin Çayırova ilçe başkanı sosyal medyada bir paylaşım yaparak, referandum kararımızdan ötürü partimizi HDP, CHP ve İsrail ekseninde olmakla itham etti. ANLAYAMAMA kavramı üzerinden eleştiri yapan bu kişinin Saadet Partisini anlaması imkânsızdır. Ayrıca bu kişi Saadet Partisini itham etmeden önce temsil ettiği partinin geçmişten bugüne olmak üzere kimlere destek verdiğine ve kimlerle işbirliği kurduğuna baksın. Bununda böyle bilinmesinde fayda görüyorum” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.