Bu GTÜ’nün pırasa satışına niye faydası yok?

Yaklaşık 1 haftayı geçen ağır bir hastalık sonrası tekrar bugün iş başı yaptım. İshal denen illetin en ağır şekline bir de orta kulak iltihaplanması eklenince benim gibi yemek yemeyi çok seven birinin sadece serumla geçirdiği 1 hafta sonrasında sadece yemek yemeyi değil işimi yani yazmayı da çok özlediğimi belirtmek isterim. Hastalığım boyunca telefonumla da ilgilenemedim…. Kızımın üniversiteyi kazanmasına karşılık bu sevinci de doğru dürüst yaşayamadım. Baş dönmelerim, mide bulantılarım nedeniyle gözümü açma şansım dahi olmadı. Dün biraz kendime geldim ve sosyal medyadan son bir haftalık paylaşımlara bakarak bölgede neler olup bittiğini anlamaya çalıştım. Paylaşımlar arasında beni en çok mutlu eden konu Gebze Teknik Üniversitesi’ni ilk 3 tercih arasına yazan önemli bir üniversiteli adayının olmasıydı. Darıcalı bir askerimizin vefatı, gazeteci arkadaşlarımın boğaz gezileri, şehirler ve kültürler kaynaşması festivalinin son gecelerinin iptal haberleri duygu karmaşası içine soktu beni. Gazeteci arkadaşlarımın güzel bir haftasonu geçirmesine sevinmekle askerimizin vefatının üzüntüsü arasında gidip geldim… Hep yazdım yıllarca. Ülkemiz üzerinde oyun planlayıcıların amacı terör unsurunu da kullanarak günlük hayatımızı, gündemimizi, planlarımızı, eğlenmemizi, moral motivasyonumuzu alt üst etmek, bozmak, bizi üzüntüye ve gözyaşına boğmak… Bu oyun planlayıcılara planlarını bozmak adına günlük yaşantımızdan taviz vermeden, çalışmaya, eğlenmeye, moralimizi yüksek tutmaya devam etmek çok önemli demiştim. Şehit haberleri olduğu günlerde gazetemiz ve sitemizde yayınlanan konuşma balonlu fotoğraflarını ertelerdik. Milletin ve kendimiz üzüntü içindeyken  mizah yapmayı yakışıksız görürdük. Ama bir yandan da terör unsurlarının amacına uygun hareket etmekle arada kalırdım. Ama bir gelenektir Türk milletinde. Cenaze varken komşu bile birkaç akşam televizyon açmaz.  Allahtan bir kere daha askerimize rahmet yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı dilerim. Gebze Teknik Üniversitesi’ni ilk sıralara yazan üniversite adaylarına ilişkin GTÜ Rektörü Prof. Dr. Sayın Haluk Görgün’ün paylaşımı sonrası yine Gebze’ye karşı kompleks duyguları taşıyan ilimizin doğu bölgesindeki bazı lobici basın mensuplarının paylaşımlarını da takip etme şansım oldu. Neymiş efendim; “GTÜ’nün Gebze’ye hiçbir katkısı yokmuş” ,  “Gtü’lü öğrenciler ikamet için Gebze’den daha çok Tuzla, Pendik, Kartal gibi İstanbul bölgelerini seçiyormuş. GTÜ’lü öğrenciler günlük ihtiyaçlarını Gebze yerine İstanbul’dan karşılıyormuş.” Sorarım size; Üniversitenin amacı ne? Akademisyen yetiştirmek mi? Bilim adamı yetiştirmek mi? Uzman meslek insanları yetiştirmek mi? Yoksa bölgede ki manavdan taze fasulye satılmasını sağlamak mı? Eğer birileri “Gebze’ye üniversite açılsın” derken, pırasa, ıspanak satılmasını amaç edinmişse yazık ki ne yazık…. Gebze ve bölgesinin ticari hayatı kalkınsın, esnafı, emlakçısı üniversite öğrencisinden hareketlensin diye GTÜ’nün kuruluşuna ve eğitime açılmasına alkış tutmuşsa Türkiye adına uzay, teknoloji, bilimsel cümleler kurulmasına gerek yok. Şehirler kalkınmalarını askerler ve öğrenciler üzerinden değil yaratıcılık, yatırımsal planlar ve kendilerini yenileyerek sağlamalıdır. Saygılarımla