19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

Düşman Darıca’ya kadar ilerledi

Kocaeli 10.05.2017 - 09:44, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Düşman Darıca’ya kadar ilerledi

Ülkemizin zenginliği övünülecek bir durum olduğu kadar bu ülkeyi bölmeye çalışan, kendi sömürgesine dönüştürmek isteyen düşmanlar içinde bazen bir silaha dönüştürülebiliyor. Etnik bakımından bir çok zenginliğin yanısıra din ve mezhep farklılıklarına rağmen yüzyıllarca bir arada mutlu ve huzurlu yaşamış toplumlar dönem dönem ülke üzerinde farklı niyetler taşıyanlar tarafından karşı cephelerde birbirine dönüştürüldü.  Tüm zenginliğimiz her fırsatta kullanıldı. Türk-Kürt cepheleri, Alevi-Sünni cepheleri, başörtülü-başörtüsüz cepheleri, sağ-sol cepheleri açan art niyetli batılılar huzurun bozulmasında, çatışma ortamı yaşanmasında hiç geri adım atmadılar.  Tuttuğumuz takımlardan bie bizleri sokağa döküp çatışma ortamı sağladılar. Başta üniversiteli gençlerimiz olmak üzere en dinamik beyinlerimizi sokaklara döküp eylem, yürüyüş, çatışma ortamları ile meşgul ettiler. Biraz ilerleme kaydedecek olsak hemen iki cephe yaratıp enerjimizi, beynimiz farklı yönlere çektiler. Şimdi son oyunları Atatürk severler ve Atatürk’e karşı olanlar diye uyduruktan bir  cepheleşme oyunu oynatıyorlar bize… Her zamanki gibi bu oyunda rol alacak sözde akademisyenler, din alimleri, tarihçiler ve diğer piyonları da sahneye çıkmış durumda. Hiç öyle çok eski tarihe gitmeye gerek yok. Çok yakın dönem örneğini hep birlikte canlı canlı yaşadık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bile takdir ettiği bir hizmet grubu tüm dünyada Türkçe’nin yaygınlaşmasını, din eğitimin gelişmesi için çaba sarfediyor derken Amerika ve İsrail’in kontrolü altına girerek kendi devletine, milletine kurşun sıkan bir soysuz terör yumağına dönüştü. Başındakini “Muhterem” diye anılırken bugün “Elebaşı bir iblis olarak” nitelendiriyoruz. Başta bu iblis olmak üzere hizmet ettikleri, onlara rol veren aslında Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarından aldıkları görevleri harfiyen yerine getirmeye çalışıyor. Çağlar boyunca bu haçlı zihniyetine verdiğimiz dersten, attığımız tokattan biz bıkmasakta düşmanda her tokat yediğinde yerden kalkıp tekrar gücünü toplayıp saldırmaya devam ediyor. Düşmanın taktiği hep aydı…Dinden, etnik zenginlikten ve manevi değerlerden vurmaya devam ediyor. Şimdi son oyunları Atatürk… Atatürk’e ait olmayan uyduruktan hayat hikayeleri ile bu milletin Atasına olan değerleri ile yeni bir cephe açma derdindeler. Bu ülkede başta Cumhurbaşkanımz Recep Tayip Erdoğan’dan başlayıp daha ilkokula yeni başlayan bir çocuğa kadar kimin Atatürk ile bir derdi olabilir. Kimin başörtüsü ile derdi olabilir? Kimin Alevi ile sünni ile derdi olabilir? Kimin Kürt ile, Laz ile, Çerkez ile derdi olabilir? Bugün başörtülü bayanlarımız devlet dairelerinde çalışıyor. Ne oldu? Demek ki başörtülü bir kadınla başı açık arasında bir fark yok. Gazetemizin bulunduğu bölgede her 5 kişiden ikisi alevi…Dünyanın en güvenilir, dürüst ve düzgün insanları… Verdikleri sözleri bir dakika geçirdiklerini görmedim.  Bu ülkenin her görüşe ihtiyacı var. İktidarları çalıştıran muhalefettir.Bir ülkenin gelişiminde güçlü iktidarlardan çok güçlü muhalefetler çok önemlidir. Muhalefet yatarsa iktidarı kıpırdatamazsın. Ama düşman her  kanadı birbirine düşürmek adına planlarından oyunlarından vazgeçmiyor. Şimdi geçirmiş eline  üç tane tarihçi yazar araştırmacı grubu Atatürk’e bir profil çizdiriyor. İnanmayın. Yemin ediyorum bunlar İsrail ve Amerikan’ın emrindeki personeller. Ne emir almışlarsa onu yapıyorlar. Darıca’da bir konferans vermeye hazırlanan Yavuz Bahadıroğlu… Tarihçi bile değil. Çocukluğumda ilk okuduğum bir kitabın tarihi kahramanını yaratan hikaye yazarı. O kahraman bile Selçuklu Devleti ile Orhan Gazi arasında akıncı beyliği yapıyordu. Artık kaç yıl yaşamışsa.  Tarihten bi haber olan sözde tarihçi-araştırmacı bu isimler uyduruk Atatürk hikayeleri ile milletin bölünmesinde piyonluk yapıyorlar…İnanmayın, rağbet etmeyin… Bunlar düşmanla hareket eden düşmandan farksız, gelişmemize, dünyanın en önemli ekonomisine ulaşmayan çalışan ülkemize, set kurmaya çalışan hainlerin başka versiyonları…Amerika ve İsrail’in kontrolündeki kuklalar… Türk Halkının değerleri ile, inançları ile, Atası ile, gelişimi ile kim dalga geçiyorsa kendileri bilir? Biz Çanakkale’ninde, Sakarya’nın da, Dumlupınar’ında, 15 Temmuz’unda her daim, her saniye rövanşına hazırız…Her zamanki gibi avansta veririz… Uçaklara, tanklara karşı çıplak el ve ayak…

Ülkemizin zenginliği övünülecek bir durum olduğu kadar bu ülkeyi bölmeye çalışan, kendi sömürgesine dönüştürmek isteyen düşmanlar içinde bazen bir silaha dönüştürülebiliyor.

Etnik bakımından bir çok zenginliğin yanısıra din ve mezhep farklılıklarına rağmen yüzyıllarca bir arada mutlu ve huzurlu yaşamış toplumlar dönem dönem ülke üzerinde farklı niyetler taşıyanlar tarafından karşı cephelerde birbirine dönüştürüldü.  Tüm zenginliğimiz her fırsatta kullanıldı.

Türk-Kürt cepheleri, Alevi-Sünni cepheleri, başörtülü-başörtüsüz cepheleri, sağ-sol cepheleri açan art niyetli batılılar huzurun bozulmasında, çatışma ortamı yaşanmasında hiç geri adım atmadılar.  Tuttuğumuz takımlardan bie bizleri sokağa döküp çatışma ortamı sağladılar. Başta üniversiteli gençlerimiz olmak üzere en dinamik beyinlerimizi sokaklara döküp eylem, yürüyüş, çatışma ortamları ile meşgul ettiler. Biraz ilerleme kaydedecek olsak hemen iki cephe yaratıp enerjimizi, beynimiz farklı yönlere çektiler.

Şimdi son oyunları Atatürk severler ve Atatürk’e karşı olanlar diye uyduruktan bir  cepheleşme oyunu oynatıyorlar bize… Her zamanki gibi bu oyunda rol alacak sözde akademisyenler, din alimleri, tarihçiler ve diğer piyonları da sahneye çıkmış durumda. Hiç öyle çok eski tarihe gitmeye gerek yok. Çok yakın dönem örneğini hep birlikte canlı canlı yaşadık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bile takdir ettiği bir hizmet grubu tüm dünyada Türkçe’nin yaygınlaşmasını, din eğitimin gelişmesi için çaba sarfediyor derken Amerika ve İsrail’in kontrolü altına girerek kendi devletine, milletine kurşun sıkan bir soysuz terör yumağına dönüştü. Başındakini “Muhterem” diye anılırken bugün “Elebaşı bir iblis olarak” nitelendiriyoruz. Başta bu iblis olmak üzere hizmet ettikleri, onlara rol veren aslında Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarından aldıkları görevleri harfiyen yerine getirmeye çalışıyor. Çağlar boyunca bu haçlı zihniyetine verdiğimiz dersten, attığımız tokattan biz bıkmasakta düşmanda her tokat yediğinde yerden kalkıp tekrar gücünü toplayıp saldırmaya devam ediyor.

Düşmanın taktiği hep aydı…Dinden, etnik zenginlikten ve manevi değerlerden vurmaya devam ediyor. Şimdi son oyunları Atatürk… Atatürk’e ait olmayan uyduruktan hayat hikayeleri ile bu milletin Atasına olan değerleri ile yeni bir cephe açma derdindeler. Bu ülkede başta Cumhurbaşkanımz Recep Tayip Erdoğan’dan başlayıp daha ilkokula yeni başlayan bir çocuğa kadar kimin Atatürk ile bir derdi olabilir. Kimin başörtüsü ile derdi olabilir? Kimin Alevi ile sünni ile derdi olabilir? Kimin Kürt ile, Laz ile, Çerkez ile derdi olabilir? Bugün başörtülü bayanlarımız devlet dairelerinde çalışıyor. Ne oldu? Demek ki başörtülü bir kadınla başı açık arasında bir fark yok. Gazetemizin bulunduğu bölgede her 5 kişiden ikisi alevi…Dünyanın en güvenilir, dürüst ve düzgün insanları… Verdikleri sözleri bir dakika geçirdiklerini görmedim.  Bu ülkenin her görüşe ihtiyacı var. İktidarları çalıştıran muhalefettir.Bir ülkenin gelişiminde güçlü iktidarlardan çok güçlü muhalefetler çok önemlidir. Muhalefet yatarsa iktidarı kıpırdatamazsın. Ama düşman her  kanadı birbirine düşürmek adına planlarından oyunlarından vazgeçmiyor. Şimdi geçirmiş eline  üç tane tarihçi yazar araştırmacı grubu Atatürk’e bir profil çizdiriyor. İnanmayın. Yemin ediyorum bunlar İsrail ve Amerikan’ın emrindeki personeller. Ne emir almışlarsa onu yapıyorlar. Darıca’da bir konferans vermeye hazırlanan Yavuz Bahadıroğlu… Tarihçi bile değil. Çocukluğumda ilk okuduğum bir kitabın tarihi kahramanını yaratan hikaye yazarı. O kahraman bile Selçuklu Devleti ile Orhan Gazi arasında akıncı beyliği yapıyordu. Artık kaç yıl yaşamışsa.  Tarihten bi haber olan sözde tarihçi-araştırmacı bu isimler uyduruk Atatürk hikayeleri ile milletin bölünmesinde piyonluk yapıyorlar…İnanmayın, rağbet etmeyin… Bunlar düşmanla hareket eden düşmandan farksız, gelişmemize, dünyanın en önemli ekonomisine ulaşmayan çalışan ülkemize, set kurmaya çalışan hainlerin başka versiyonları…Amerika ve İsrail’in kontrolündeki kuklalar… Türk Halkının değerleri ile, inançları ile, Atası ile, gelişimi ile kim dalga geçiyorsa kendileri bilir? Biz Çanakkale’ninde, Sakarya’nın da, Dumlupınar’ında, 15 Temmuz’unda her daim, her saniye rövanşına hazırız…Her zamanki gibi avansta veririz… Uçaklara, tanklara karşı çıplak el ve ayak…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.