“Engelli olmak hayatı yaşamaya engel değil”

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bu özel günde gazetemiz sayfalarına Darıca’da yaşayan 18 yıldır engelli durumda bulunan Mahmut Ünal’ın hikayesini sizlerin karşısına çıkarıyoruz. Ayakta dimdik duran bir çocuk babası Mahmut Ünal’ın hayat felsefesi “Engelli olmak hayatı yaşamak için engel değildir” Bugün Dünya Engelliler Günü. 18 yıldır kas hastası olup Darıca’da yaşayan Ünal, evli ve bir çocuk babası. Eşiyle aynı okulda çalışan Ünal, “36 yaşındayım kas hastasıyım, 10 yıldır tekerlekli sandalye kullanıyorum 2.5 yıldır evliyim, bir erkek çocuğum var. Eşimle aynı okulda çalışıyoruz eşim de öğretmen. Sosyal hizmetler mezunuyum ve iş sağlığı güvenliği 2. Sınıf öğrencisiyim. 5 yıllık memurum, milli eğitim bakanlığı personeliyim, Darıca’da okulda görev yapıyorum” ifadesini kullandı. “AİLELERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR” Hastalığının sonradan ortaya çıktığına değinen Ünal, “18 yaşından sonra ilerlemeye başladı ve yaklaşık 10 yıldır da tekerlekli sandalye kullanıcısıyım,  hastalığımın ilk ilerleme evresinde maalesef ki bir psikolojik çöküntü içerisindeydim ve hayattan bir beklentim kalmamıştı. Zor günleri aşıp sürekli okuyarak kendimi geliştirerek hayattan kopmadım. Aileme çok teşekkür ederim. Ailelere bu anlamda büyük pay, görev ve sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu. “HAYATA KÜSMEK YERİNE KABULLENİN” “Benim sloganım çalışmakta hayat var “ diyen 36 yaşındaki Ünal, “Bu düşünceyle iş hayatımda dört elle sarılıyorum, Engelli kardeşlerimizde tavsiyem kendilerini eve kapatmak yerine hayat küsmek yerine bu şekilde yaşaması gerektiğini kabul edip kendilerine bir yol çizmeleri gerekiyor. Engelliler her şeyi yapabilir, okuyabilir, evlenir, başarır, çalışır, kendinizi engelli görmeyin, savaşarak birçok şey aşılabilir. Kendinizi engelli olarak hayattan atma. Unutma engeller savaşılarak aşılır” ifadesini kullandı. “ENGELLİ, ÖZEL SEKTÖRDE KABUL EDİLMİYOR” “Engelliler günü farkındalık yaratma günüdür” diyen Ünal aynı zamanda basketbolu sevdiğini söylerken  “Engellilerin iş hayatına dahil edilmesi maalesef ki düşük oranda gerçekleşiyor” diyor. Bunun sebebini şöyle açıklayan Ünal, “Özel sektör engelli istihdamı konusunda pek gayret göstermiyor. Devletin teşvikleri ve cezalarına rağmen özel sektör engelli birey çalıştırmaktan yana değil, engelli çalışandan sağlıklı insanın göstermiş olduğu performansı bekliyorlar” şeklinde özetliyor. “ENGELLİLERE HİZMETTE GAYRET VAR” “Yerelde de il ve ilçe belediyeleri engellilere hizmet konusunda gayret sarf ediyorlar” diyen Ünal,  “Gerek eğitim konusunda gerek sosyalleşmeleri konusunda çabalar var.  Özellikle belediyelerin tekerlekli sandalyeli engelliler için faaliyete sundukları asansörlü araçları biz engellilerin eli ayağı oluyor.  hastaneye gitmelerinde sınava gitmelerinde ve başka bir yerden bir başka bir yere transferlerinden çok faydaları oluyor. Engellilere saygı, onlara yaşama sevinci verir” diyor. “ENGELLİLER TÜRK TOPLUMUNDA ŞANSLI” “Türk toplumunda yaşadığımız için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum” diyen Ünal,  “Hem dinimizin hem de Türk toplumunun kültüründen kaynaklı dezavantajlı insanlara karşı hep bir hoşgörü vardır. Bazen tersliklerle karşılaşmış olsak da genel olarak insanımız hoşgörülüğü ve yardım severdir. Toplumumuzun yapmış olduğu en sık hata engellilere acıyarak bakmaktır. Bunu da iyi niyetlerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Engelliye acımak, ona yardım etmek suç değil; ama toplumların onları bünyesinden ayırması, kenara itmesi suçtur. Kaldırımların biz engellilerin kullanımına uygun olmayışı sebebi ile yoldan gitmek durumunda kalıyoruz buda bizim için çok tehlikeli  bir durum mümkün olduğunca kısa sürede biz engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi gerekiyor”