19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

Hem Eğitimsiz Hem Eğitimci

20.04.2018 - 11:02, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

Hem Eğitimsiz Hem Eğitimci

Eğitim, Birbirini Suçlamakla Değil, Birlikte Sorumluluk Almakla Daha İyi Olur En önemli filozoflar bilginin önemli bir güç olduğunu ortaya koymuştur.Oysaki biz, bilginin önemini ta 1069’da Yusuf Has Hacip tarafından ortaya koymuş bir kültürden geliyoruz. Ama buna rağmen, yaptığımız işleri, maalesef, pek de bilgiye dayalı yapmadığımız gibi, bu işin bilgisine sahip insanlara da gereken önem ve özeni göstermiyoruz. Sık sık “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamalıyız” sözünü tekrarlayıp duruyoruz ama kendimiz buna pek uymuyoruz. Sonuç olarak da ortaya sloganlarla konuşan, bilgiye dayalı konuşmayan bir yapı ortaya çıkıyor. Bu durumda eğitim alanında da böyle çok bilgili, bu işi hakkıyla yapanlar olmasının yanında; eğitimle ilgili bu üzücü tabloya da sıkça rastlarız.  Buradaki soru şu; eğitime dair bilgilerimiz, basketbol sahası büyüklüğünde ama derin mi; yoksa futbol sahası büyüklüğünde ama yüzeysel mi olmalı? Burada eğitimle ilgilenenlerin, eğitimle ilgili konuşanların eğitimle ilgili yeterli okumalar yapmadığını ve alana uzak olduklarını görürsünüz.  Yani farkına varmadan eğitimin eğitimsizleri durumuna düşebilirsiniz. İleride iyi deyim ya da atasözü olur mu bilmem ama bence çok güzel bir söz “Eğitimi Bilmek”. Eğitim konuşan, hele hele profesyonel anlamda eğitimi bir iş olarak yapan herkes kesinlikle “kendini bil” gibi çok iyi “eğitimi bil” melidir. Yoksa düşünsenize; bir yerde eğitimle ilgili konuşuyorsunuz ve herkes sizi dinliyor. Bu bir basın açıklaması, televizyon programı ya da sınıf olabilir. Konuşma içinde aynı konuyla ilgili üç ayrı çelişkili, farklı şey söylüyorsanız, iç tutarlılık yoksa bu, eğitimi bilmemektir. Ayrıca çok üzücü bir tablo olduğu kadar, komik de bir tablo. Bu, bir Türkçe öğretmeninin harfleri, bir matematik öğretmeninin rakamları bilmemesi gibi bir şey.  Günlük eğitim sorunlarını elbette konuşmalıyız ve elbette herkes bu konuyla ilgili fikirlerini ifade etmelidir. Ama eğitimin yapısal sorunlarına sistem düşüncesi açısından yaklaşmazsak popülizmden kurtulamayız ve olduğumuz yerde sayar dururuz. Popülizmden kurtulamayınca da eğitimden anlamayanların hazırladıkları metinleri, eğitimden anlamayanlar alır, okur ve karşı tarafı eğitimci olmamakla, eğitimden anlamamakla suçlar. Oysaki eğitim, birbirini suçlamakla değil, birlikte sorumluluk almakla daha iyi olur. Aman dikkat! Siz, siz olun da “eğitimden anlamayanların, eğitimden anlamadığını anlamadığı; eğitimden anlayanların, eğitimden anlamadığını anladığı kişi” olmayın.   

Eğitim, Birbirini Suçlamakla Değil, Birlikte Sorumluluk Almakla Daha İyi Olur

En önemli filozoflar bilginin önemli bir güç olduğunu ortaya koymuştur.Oysaki biz, bilginin önemini ta 1069’da Yusuf Has Hacip tarafından ortaya koymuş bir kültürden geliyoruz. Ama buna rağmen, yaptığımız işleri, maalesef, pek de bilgiye dayalı yapmadığımız gibi, bu işin bilgisine sahip insanlara da gereken önem ve özeni göstermiyoruz. Sık sık “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamalıyız” sözünü tekrarlayıp duruyoruz ama kendimiz buna pek uymuyoruz.

Sonuç olarak da ortaya sloganlarla konuşan, bilgiye dayalı konuşmayan bir yapı ortaya çıkıyor. Bu durumda eğitim alanında da böyle çok bilgili, bu işi hakkıyla yapanlar olmasının yanında; eğitimle ilgili bu üzücü tabloya da sıkça rastlarız.  Buradaki soru şu; eğitime dair bilgilerimiz, basketbol sahası büyüklüğünde ama derin mi; yoksa futbol sahası büyüklüğünde ama yüzeysel mi olmalı? Burada eğitimle ilgilenenlerin, eğitimle ilgili konuşanların eğitimle ilgili yeterli okumalar yapmadığını ve alana uzak olduklarını görürsünüz.  Yani farkına varmadan eğitimin eğitimsizleri durumuna düşebilirsiniz.

İleride iyi deyim ya da atasözü olur mu bilmem ama bence çok güzel bir söz “Eğitimi Bilmek”. Eğitim konuşan, hele hele profesyonel anlamda eğitimi bir iş olarak yapan herkes kesinlikle “kendini bil” gibi çok iyi “eğitimi bil” melidir. Yoksa düşünsenize; bir yerde eğitimle ilgili konuşuyorsunuz ve herkes sizi dinliyor. Bu bir basın açıklaması, televizyon programı ya da sınıf olabilir. Konuşma içinde aynı konuyla ilgili üç ayrı çelişkili, farklı şey söylüyorsanız, iç tutarlılık yoksa bu, eğitimi bilmemektir. Ayrıca çok üzücü bir tablo olduğu kadar, komik de bir tablo. Bu, bir Türkçe öğretmeninin harfleri, bir matematik öğretmeninin rakamları bilmemesi gibi bir şey.  Günlük eğitim sorunlarını elbette konuşmalıyız ve elbette herkes bu konuyla ilgili fikirlerini ifade etmelidir. Ama eğitimin yapısal sorunlarına sistem düşüncesi açısından yaklaşmazsak popülizmden kurtulamayız ve olduğumuz yerde sayar dururuz. Popülizmden kurtulamayınca da eğitimden anlamayanların hazırladıkları metinleri, eğitimden anlamayanlar alır, okur ve karşı tarafı eğitimci olmamakla, eğitimden anlamamakla suçlar. Oysaki eğitim, birbirini suçlamakla değil, birlikte sorumluluk almakla daha iyi olur. Aman dikkat! Siz, siz olun da “eğitimden anlamayanların, eğitimden anlamadığını anlamadığı; eğitimden anlayanların, eğitimden anlamadığını anladığı kişi” olmayın. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.