Kim Bu Tamer Coşkun?

Gebze 16.04.2016 - 11:45, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:31
 

Kim Bu Tamer Coşkun?

Nasıl bir dönemdi o… Sene 1987-88 gibi bir dönemdi… Gebze stadı henüz tahta prefabrikli, tel örgülerle çevrilmiş isteyen arabası ile şimdi ki halı sahanın olduğu yerden bile maçlarını izleyebilecek kadar çelimsizdi...Ama herkesin çekindiği bir deplasmandı... Sezon açılışları bir başkaydı… Çoban Mustafapaşa Camii’nin önünde bayram havasında toplanırdı. Yıldız takım en öndeydi..Yanlarında Halil Hoca..hemen arkasında Nurbay ve İsmail Hocanın takımları…Sonra peşlerinde Murat Çıplaklı, Seyfettinli genç takım ve başlarında Yakup Hoca… Sonra PAF Takım…Ama ne takımdı..Kaleci platin Murat (Dizinde platin takılı olduğu için bu lakap takılmıştı)  İdris, Yahya, Habip…Bugün 2.Lig Kırmızı Grub’a koy şampiyon olsun..ve en önde profesyonel takım… Bayram’ı Adem’i, Özcan’ı, Orhan’ı Sunay’ı,Tamer Köksal'ı, Necmettin'i  Ertuğ’u, Çengel Recep’i ve Kör Erol’u…Yıldız takımdan profesyonel takıma kadar hepsi tek tip malzemelerle ellerinde Türk ve Mor Beyazlı Bayraklarla stada kadar belediye bandosu eşliğinde yürürdü. Statta bekleyen yüzlerce taraftar bu menekşenin takımlarını alkışlarla karşılardı. Baba Zahir çıldırtırdı tribünleri…”Fiş fiş fişekler…Mor Menekşeler…” Futbolcular tek tek tanıtılır ve çift kale ile mükemmel bir açılış olurdu. Karnaval, festival gibi.. Gazeteciler sanki 3.Lig 9.Grup takımını değil de İtalyan devi bir takımı çeker havadaydı..Şakir Erdöl, Baki Kal, Kamil Uzunmehmet, Murat Çaltepe ve Ramazan Arslan ve o dönemden bu döneme mesleğe hala devam eden Aktan Uslu… Darıca G.B ile büyük rekabet vardı o dönem..Kolay kolay aynı gruba düşürmemeye çalışırdı federasyon…Ama düşerdi bazen…Olağan üstü hal ilan edilirdi o Pazar…Darıca’da Macit, Rus Erdinç Gebzespor’da Bayram ve Sunay… Gebze-Darıca arasında çalışan minibüsler  o gün çalışmaktan çekinirdi. Darıca’ya inseler Darıcalı gençler Gebze’ye çıksalar Gebzeli gençler camlarını indirirdi. Maviydi minibüslerin Darıca-Gebze yazan yön totemleri…Bazıları boyardı belli olmasın diye… Ama İstanbul takımları ile hayati bir maç oynansa birlik olunurdu. Unutulmaz Fatih Karagümrük maçı dün gibi…Karagümrüklüler Gebze Stadı’na kamyonlarla gelirdi. Kamyonlarından bilmem kaç yüz kasa alkollü içecek tribünlere taşınırdı. Davul zurnaları eksik olmazdı… Maç boyunca hem saha içinde küfür hem de tribünde küfür eksik olmamıştı Karagümrüklülerde…Maç sonunda bütün Karagümrüklü taraftarların arasına girip hatta birazda abartılarla yazıyı süslemek gerekirse bu tribünleri sopadan geçiren 2 Gebzeli çocuk vardı…Biri bu maç için askerden izin alıp gelmişti… Diğeri de çarşıda boş boş gezen bir delikanlıydı..Kim mi? Hemen söyleyeyim..Bugünlerde restoran, kafe ve mekan işletmeciliğinde bölgemizin ilk sırasında yer alan Tamer Coşkun…Çarşıda boş boş dolaşan o adam bugün kafasını kaşıyacak zaman bulamıyor..Diğer ise kankası Yağcı Ömer..Delikanlılığın kitabını yazan bir taksici…Şendoğan Başkan yalvarıyordu Yağcı Ömer ve Tamer’e…Yapmayın etmeyin diye… Sonra bu iki delikanlının stada girmesi yasaklandı…Maçları izlemek için caddenin karşısındaki binadan (o eski binalar o dönemde inşaatı devam eden yeni binalar olacaktı) izliyordu…Polis onlara yalvarıyordu, “Ya gelmeyin buralara alıp götüreceğiz bak nezarete..Gidin işte” diye..Onlarda polise yalvarıyordu..”Girelim ya stada görmemezlikten gelin “ diye Yıllarca o stada giremeyen Tamer Coşkun sonra Gebzespor’un yöneticisi olarak protokolde maç seyretti… Kapıda bir çocuk vardı 7-8 yaşlarında hiç unutmam..Ağlardı dönemin stad müdürü Galip Oktay’a..”Ağabey ne olur bende gireyim maça..Ama param yok diye…” Kamil ağabey gelir kapıya sokardı onu içeriye…Herkes ona Ford Kamil derdi..Öyle kapı falan yoktu aslında…Tel örgülerin arasında bir biletli geçiş noktasıydı…O çocuk sonra büyüdü tribünün lideri oldu. Ersin Akyel bugün hatırı sayılır tribünün ağabeylerinden oldu…İçeri girince hemen toprak rengi kumaş pantolonlu sarı gömlekli Baba Tarık’ın yanına koşardı Ersin… Daha stadımız yoktu o dönemde…Tribün yoktu..Şampiyonlukta bu dönemden tam 20 yıl sonra geldi…Anlattığım bu dönemden 10 yıl sonra kulübe başkan olan Ahmet Penbegüllü bile artık yaşamıyor… Bugün İlker Çakır diye BİR adam var… Sinan Başkanlar, Tamer Coşkunlar, Yağcı Ömerler, Ümit Kabaylar, Garip Oktaylar, Nafiz Ağabeyler,  Baba Tarıklar… Ama o dönemde Gebze’de çok adam vardı… çok

Nasıl bir dönemdi o…

Sene 1987-88 gibi bir dönemdi…

Gebze stadı henüz tahta prefabrikli, tel örgülerle çevrilmiş isteyen arabası ile şimdi ki halı sahanın olduğu yerden bile maçlarını izleyebilecek kadar çelimsizdi...Ama herkesin çekindiği bir deplasmandı...

Sezon açılışları bir başkaydı… Çoban Mustafapaşa Camii’nin önünde bayram havasında toplanırdı. Yıldız takım en öndeydi..Yanlarında Halil Hoca..hemen arkasında Nurbay ve İsmail Hocanın takımları…Sonra peşlerinde Murat Çıplaklı, Seyfettinli genç takım ve başlarında Yakup Hoca… Sonra PAF Takım…Ama ne takımdı..Kaleci platin Murat (Dizinde platin takılı olduğu için bu lakap takılmıştı)  İdris, Yahya, Habip…Bugün 2.Lig Kırmızı Grub’a koy şampiyon olsun..ve en önde profesyonel takım… Bayram’ı Adem’i, Özcan’ı, Orhan’ı Sunay’ı,Tamer Köksal'ı, Necmettin'i  Ertuğ’u, Çengel Recep’i ve Kör Erol’u…Yıldız takımdan profesyonel takıma kadar hepsi tek tip malzemelerle ellerinde Türk ve Mor Beyazlı Bayraklarla stada kadar belediye bandosu eşliğinde yürürdü. Statta bekleyen yüzlerce taraftar bu menekşenin takımlarını alkışlarla karşılardı. Baba Zahir çıldırtırdı tribünleri…”Fiş fiş fişekler…Mor Menekşeler…” Futbolcular tek tek tanıtılır ve çift kale ile mükemmel bir açılış olurdu. Karnaval, festival gibi.. Gazeteciler sanki 3.Lig 9.Grup takımını değil de İtalyan devi bir takımı çeker havadaydı..Şakir Erdöl, Baki Kal, Kamil Uzunmehmet, Murat Çaltepe ve Ramazan Arslan ve o dönemden bu döneme mesleğe hala devam eden Aktan Uslu…

Darıca G.B ile büyük rekabet vardı o dönem..Kolay kolay aynı gruba düşürmemeye çalışırdı federasyon…Ama düşerdi bazen…Olağan üstü hal ilan edilirdi o Pazar…Darıca’da Macit, Rus Erdinç Gebzespor’da Bayram ve Sunay… Gebze-Darıca arasında çalışan minibüsler  o gün çalışmaktan çekinirdi. Darıca’ya inseler Darıcalı gençler Gebze’ye çıksalar Gebzeli gençler camlarını indirirdi. Maviydi minibüslerin Darıca-Gebze yazan yön totemleri…Bazıları boyardı belli olmasın diye…

Ama İstanbul takımları ile hayati bir maç oynansa birlik olunurdu. Unutulmaz Fatih Karagümrük maçı dün gibi…Karagümrüklüler Gebze Stadı’na kamyonlarla gelirdi. Kamyonlarından bilmem kaç yüz kasa alkollü içecek tribünlere taşınırdı. Davul zurnaları eksik olmazdı… Maç boyunca hem saha içinde küfür hem de tribünde küfür eksik olmamıştı Karagümrüklülerde…Maç sonunda bütün Karagümrüklü taraftarların arasına girip hatta birazda abartılarla yazıyı süslemek gerekirse bu tribünleri sopadan geçiren 2 Gebzeli çocuk vardı…Biri bu maç için askerden izin alıp gelmişti… Diğeri de çarşıda boş boş gezen bir delikanlıydı..Kim mi? Hemen söyleyeyim..Bugünlerde restoran, kafe ve mekan işletmeciliğinde bölgemizin ilk sırasında yer alan Tamer Coşkun…Çarşıda boş boş dolaşan o adam bugün kafasını kaşıyacak zaman bulamıyor..Diğer ise kankası Yağcı Ömer..Delikanlılığın kitabını yazan bir taksici…Şendoğan Başkan yalvarıyordu Yağcı Ömer ve Tamer’e…Yapmayın etmeyin diye… Sonra bu iki delikanlının stada girmesi yasaklandı…Maçları izlemek için caddenin karşısındaki binadan (o eski binalar o dönemde inşaatı devam eden yeni binalar olacaktı) izliyordu…Polis onlara yalvarıyordu, “Ya gelmeyin buralara alıp götüreceğiz bak nezarete..Gidin işte” diye..Onlarda polise yalvarıyordu..”Girelim ya stada görmemezlikten gelin “ diye Yıllarca o stada giremeyen Tamer Coşkun sonra Gebzespor’un yöneticisi olarak protokolde maç seyretti…

Kapıda bir çocuk vardı 7-8 yaşlarında hiç unutmam..Ağlardı dönemin stad müdürü Galip Oktay’a..”Ağabey ne olur bende gireyim maça..Ama param yok diye…” Kamil ağabey gelir kapıya sokardı onu içeriye…Herkes ona Ford Kamil derdi..Öyle kapı falan yoktu aslında…Tel örgülerin arasında bir biletli geçiş noktasıydı…O çocuk sonra büyüdü tribünün lideri oldu. Ersin Akyel bugün hatırı sayılır tribünün ağabeylerinden oldu…İçeri girince hemen toprak rengi kumaş pantolonlu sarı gömlekli Baba Tarık’ın yanına koşardı Ersin…

Daha stadımız yoktu o dönemde…Tribün yoktu..Şampiyonlukta bu dönemden tam 20 yıl sonra geldi…Anlattığım bu dönemden 10 yıl sonra kulübe başkan olan Ahmet Penbegüllü bile artık yaşamıyor…

Bugün İlker Çakır diye BİR adam var…

Sinan Başkanlar, Tamer Coşkunlar, Yağcı Ömerler, Ümit Kabaylar, Garip Oktaylar, Nafiz Ağabeyler,  Baba Tarıklar…

Ama o dönemde Gebze’de çok adam vardı… çok

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.