19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

Şanbaz; “Esnafımız Zor durumda”

Kocaeli 04.04.2020 - 14:17, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:34
 

Şanbaz; “Esnafımız Zor durumda”

İyi Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız, korona virüsün ekonomik etkilerine dikkat çekti. Yıldız, “Ekonomik istikrar kalkanı paketinin miktarı çok düşük ve sadece belli kişi ve zümreleri, belli imtiyazlı grupları kapsıyor.” dedi.

Dünyanın ve Türkiye’nin birinci gündemi korona virüs konusunda İyi Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız ekonomi etkisine dikkat çekti. Yıldız, “Milletimiz Devletine her şartta nasıl sahip çıkıyorsa, Bu dönemde devletin de vatandaşına sahip çıkıp yalnız olmadığını göstermesine büyük ihtiyaç vardır” dedi. ÖNCELİK ZORLUK ÇEKENLER “İçerisinde bulunduğumuz şu sıkıntılı süreçte vatandaşlarımızın her biri ayrı ayrı zorluklar yaşamaktadırlar. Lakin öncelikli olarak zorluk çekenler; gelir kaybına uğrayan, evde kalarak faturasını, kirasını, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak olan vatandaşlarımızdır. Esnaflarımız, emekçilerimiz, işçilerimizdir. Sokağa çıkma yasağı önce 65 yaş üstüne, şimdi de 20 yaş altına getirildi. İki gruba da giren vatandaşlarımız arasında çalışmak zorunda olanlar var. Restoranlarda paket servislere izin verildi, paket servisleri gençler yapıyor. Marketler açık olacak dendi, marketlerde gençler çalışıyor. Evine ekmek parası götürmek için çalışmak zorunda olan 65 yaş üstü insanlarımız var. Türkiye'de aile ekonomisine destek olmak için eğitim almayı bırakmış binlerce çocuk işçimiz var. Onlara ne olacak şimdi!” BELLİ GRUPLARI KAPSIYOR Ne yazık ki açıklanan ekonomik istikrar kalkanı paketinin miktarı çok düşük ve sadece belli kişi ve zümreleri, belli imtiyazlı grupları kapsıyor. Bu zor dönemde 83 milyon vatandaşımızı kapsayacak, kimseyi mağdur etmeyecek bir paket açıklanmalıydı. Yıllardır bu ülkeye vergi vermiş, üretim yapmış, istihdam sağlamış esnaflarımız zor durumda. Hiçbir esnaf; ticari itibarını, ismini, çocuğu gibi büyüttüğü firmasını kaybetmeyi istemez. Esnaflarımız üzerine düşeni yaparak, toplum sağlığını tehlikeye atmamak için işyerlerini kapattı. Tek gelir kaynakları kesildi. Türkiye’de 1 milyon 753 bin 213 esnafımız var. Esnaflarımıza kepenk kapattırdınız, işçilere, gençlere çalışmayın dediniz. Herkese fedakarlığı siz yapın, evde oturun dediniz. Kahvesi kapatılan, simit satamayan, pastanesi kapatılan, berberi kapatılan esnaf mı fedakârlık yapacak? Okulunu bırakıp çalışmak zorunda olan çocuk mu fedakârlık yapacak? EKONOMİK FELAKETİN FARKINA VARMALIDIR Covid-19 virüsünün ekonomik yaşamda yarattığı en ciddi tehdit gelir/harcama zincirinin kopması ve bunun sonucunda üretimin durması. Bir işletme kapandığında ekonomiden çıkmış olur ama çıkan sadece o olmaz. O işletmenin harcaması başka bir işletmenin geliri, onun harcaması da bir başkasının geliridir. İş yerleri mallarını satamadığında, satışları düşer ve önce çalışanlarını işten çıkarmaya başlar, sonra da iflas eder. Bir de üstüne esnafın, işverenin ve işsiz kalan işçinin borçları, faturaları kredileri faizleriyle ödensin istenmekte. Çıkış yolu olarak kredi ile borçlandırılmak istenmekteler. Çözüm bulunmaz ve işletmelerin çalışmama süresi uzarsa bu zor dönemi atlatamamanın ardı iflaslar, icralar, ekonominin kötüye gitmesi demektir. Hükümet yetkilileri ekonomide yaşanacak felaketin farkına bir an önce varmalı; esnaf, işçi, işveren ve halkın 95’inin kendi imkanları ile bu süreçten hiçbir destek almadan çıkmaya çalışacağını ama çıkamayacağını görmelidir. DEVLET ESNAFINA SAHİP ÇIKMALIDIR Devletin; gelirini kaybedenlere gelir katkısı yapması, kapalı kaldığı için çalışanlarını çıkarma aşamasına gelen iş yerlerinde çalışanların ücretlerini ödeyerek işten çıkarılmalarını önlemesi, iş yerlerinin doğal gaz, su, elektrik, kira, sigorta gibi sabit giderlerini ödeyerek bu iş yerlerinin kapanmalarını önlemesi gerekmektedir. Tarım kesiminde çiftçilerin kredi borçlarından bu döneme denk gelenler devletçe ödenmeli ve çiftçiye üretime devam etmesi için maddi destek verilmelidir. İş yerleri olmazsa çalışanların çalışacağı ve gelir elde edeceği yer olmaz. Üretim elden gider, devlet de vergi gelirini kaybeder. Devleti var eden halktır ve devlet halkın ödediği vergilerle ayakta kalır. Bugüne kadar ödedikleri vergilerle devleti ayakta tutan 83 milyona, devletin de tüm imkanlarıyla sahip çıkması gerekmektedir. Devletin var olma amacı toplumun her anlamda sağlığını korumak ve düzeni sağlamaktır, ivedilikle gereken yapılmalıdır.
İyi Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız, korona virüsün ekonomik etkilerine dikkat çekti. Yıldız, “Ekonomik istikrar kalkanı paketinin miktarı çok düşük ve sadece belli kişi ve zümreleri, belli imtiyazlı grupları kapsıyor.” dedi.

Dünyanın ve Türkiye’nin birinci gündemi korona virüs konusunda İyi Parti Kocaeli İl Başkanı Şanbaz Yıldız ekonomi etkisine dikkat çekti. Yıldız, “Milletimiz Devletine her şartta nasıl sahip çıkıyorsa, Bu dönemde devletin de vatandaşına sahip çıkıp yalnız olmadığını göstermesine büyük ihtiyaç vardır” dedi.

ÖNCELİK ZORLUK ÇEKENLER

“İçerisinde bulunduğumuz şu sıkıntılı süreçte vatandaşlarımızın her biri ayrı ayrı zorluklar yaşamaktadırlar. Lakin öncelikli olarak zorluk çekenler; gelir kaybına uğrayan, evde kalarak faturasını, kirasını, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak olan vatandaşlarımızdır. Esnaflarımız, emekçilerimiz, işçilerimizdir. Sokağa çıkma yasağı önce 65 yaş üstüne, şimdi de 20 yaş altına getirildi. İki gruba da giren vatandaşlarımız arasında çalışmak zorunda olanlar var. Restoranlarda paket servislere izin verildi, paket servisleri gençler yapıyor. Marketler açık olacak dendi, marketlerde gençler çalışıyor. Evine ekmek parası götürmek için çalışmak zorunda olan 65 yaş üstü insanlarımız var. Türkiye'de aile ekonomisine destek olmak için eğitim almayı bırakmış binlerce çocuk işçimiz var. Onlara ne olacak şimdi!”

BELLİ GRUPLARI KAPSIYOR

Ne yazık ki açıklanan ekonomik istikrar kalkanı paketinin miktarı çok düşük ve sadece belli kişi ve zümreleri, belli imtiyazlı grupları kapsıyor. Bu zor dönemde 83 milyon vatandaşımızı kapsayacak, kimseyi mağdur etmeyecek bir paket açıklanmalıydı. Yıllardır bu ülkeye vergi vermiş, üretim yapmış, istihdam sağlamış esnaflarımız zor durumda. Hiçbir esnaf; ticari itibarını, ismini, çocuğu gibi büyüttüğü firmasını kaybetmeyi istemez. Esnaflarımız üzerine düşeni yaparak, toplum sağlığını tehlikeye atmamak için işyerlerini kapattı. Tek gelir kaynakları kesildi. Türkiye’de 1 milyon 753 bin 213 esnafımız var. Esnaflarımıza kepenk kapattırdınız, işçilere, gençlere çalışmayın dediniz. Herkese fedakarlığı siz yapın, evde oturun dediniz. Kahvesi kapatılan, simit satamayan, pastanesi kapatılan, berberi kapatılan esnaf mı fedakârlık yapacak? Okulunu bırakıp çalışmak zorunda olan çocuk mu fedakârlık yapacak?

EKONOMİK FELAKETİN FARKINA VARMALIDIR

Covid-19 virüsünün ekonomik yaşamda yarattığı en ciddi tehdit gelir/harcama zincirinin kopması ve bunun sonucunda üretimin durması. Bir işletme kapandığında ekonomiden çıkmış olur ama çıkan sadece o olmaz. O işletmenin harcaması başka bir işletmenin geliri, onun harcaması da bir başkasının geliridir. İş yerleri mallarını satamadığında, satışları düşer ve önce çalışanlarını işten çıkarmaya başlar, sonra da iflas eder. Bir de üstüne esnafın, işverenin ve işsiz kalan işçinin borçları, faturaları kredileri faizleriyle ödensin istenmekte. Çıkış yolu olarak kredi ile borçlandırılmak istenmekteler. Çözüm bulunmaz ve işletmelerin çalışmama süresi uzarsa bu zor dönemi atlatamamanın ardı iflaslar, icralar, ekonominin kötüye gitmesi demektir. Hükümet yetkilileri ekonomide yaşanacak felaketin farkına bir an önce varmalı; esnaf, işçi, işveren ve halkın 95’inin kendi imkanları ile bu süreçten hiçbir destek almadan çıkmaya çalışacağını ama çıkamayacağını görmelidir.

DEVLET ESNAFINA SAHİP ÇIKMALIDIR

Devletin; gelirini kaybedenlere gelir katkısı yapması, kapalı kaldığı için çalışanlarını çıkarma aşamasına gelen iş yerlerinde çalışanların ücretlerini ödeyerek işten çıkarılmalarını önlemesi, iş yerlerinin doğal gaz, su, elektrik, kira, sigorta gibi sabit giderlerini ödeyerek bu iş yerlerinin kapanmalarını önlemesi gerekmektedir. Tarım kesiminde çiftçilerin kredi borçlarından bu döneme denk gelenler devletçe ödenmeli ve çiftçiye üretime devam etmesi için maddi destek verilmelidir. İş yerleri olmazsa çalışanların çalışacağı ve gelir elde edeceği yer olmaz. Üretim elden gider, devlet de vergi gelirini kaybeder. Devleti var eden halktır ve devlet halkın ödediği vergilerle ayakta kalır. Bugüne kadar ödedikleri vergilerle devleti ayakta tutan 83 milyona, devletin de tüm imkanlarıyla sahip çıkması gerekmektedir. Devletin var olma amacı toplumun her anlamda sağlığını korumak ve düzeni sağlamaktır, ivedilikle gereken yapılmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.