Yalan Sana Yakışmadı Selahattin Başkan!

Bugün Çayırova Belediye Kültür Salonu’nda CHP Çayırova İlçe Başkanlığı’nın yeni dönemini belirleyecek olan kongreyi gazetem adına  takip ettim. Mehmet Hilal Kaplan ve Osman Türk’ün konuşmalarını dinledim… Birlik beraberlik dediler… Siyaseti sokağa çıkarak yapmalıyız dediler… Başkan Adaylarından Oruç Gökbulak’ı dinledim… Gençlik ve kadın kollarını daha aktif çalışmasını sağlayacağım dedi… Eski Belediye Başkanı Timur Koç'u dinledim.. 5 kere partisinden belediye başkanı adayı  gösterilen Koç iki kez de belediye başkanlığı kazandı… Ama nedense 5  kez belediye başkan adayı olan Koç’un mahalle delegesi gösterilememesine anlam veremediğini  ifade etti. Kurultay delegesi olan Koç’un mahalle delegesi yazılmaması sanırım parti içi bir durum… Kim ne dediyse doğru dedi… Sadece biri hariç Seçimi 2 oy farkla kazanan Selahattin Kaya ilçe başkan adayı olarak konuşmasını yapmak üzere çıktığı kürsüde öyle seri yalanlar söyledi ki mikrofonunun ucunu bir yalan makinesi ne bağlasanız makine bile kafayı yiyebilirdi… Kaya’nın yalanlarına partilileri bile tahammül edemedi… “Başkan yalan söylüyorsun” diye konuşmasını bile böldüler… Basına dahi iftira atacak kadar ileriye gitti… Emek ve İnönü mahallesinde yaşanan kentsel dönüşüm sorunu ile ilgili sözde gazeteler, “Vatandaşın sorunu yok ama CHP bu bölgedeki vatandaşları provake ediyor.” Diye yazıyormuş… Bu bölgede ki vatandaşların tapulu arazilerine belediye el koymaya çalışıyormuş ve belediyeden beslenen basın kuruluşları vatandaş yerine belediye lehine tavır koyuyormuş… Allahtan kork… O bölgede sıkıntı yaşayan vatandaşın  üzerinden ilçe başkanlığı koltuğuna oturacağım diye sömürü yapılır mı? O bölgede yaşayan vatandaşların oluşturduğu bir dernek var.  Haklarını savunmak adına her türlü girişimi yapacak iradeleri de var. Yapıyorlar da… Hangi gazete “CHP bu mahallerde ki sorunu CHP körüklüyor.” Diye haber yapmış… Besleme gazeteci ne demek? “Belediyeden beslenen gazeteler ve gazeteciler”  cümlesimi sana 2 oy fazla getirdi de başkan seçildin… O mahallede tapusu olmayan vatandaşlarda var… Sen onlar için nasıl bir çözüm düşünüyorsun.. Kürsüde yaklaşık 20 dakika konuşma yaptın… 19 dakika boyunca yalan söyledin… Kalan bir dakikası da selamlama  cümlelerin oldu…. Basına, gazetecilere ithamını geçtim ama o mahallede malına mülküne sahip çıkmak için sıkıntısına çözüm bulmak için her yerden her şeyden, herkezten medet uman insanları bir koltuk için harcamayacaktın… Şimdi bu yazıya karşılık söyleceğin cümlede belli... Yarası olan gocunur diyeceksin... Bundan sonra ne dersen de... Kim inanır...?