GÖLCÜK BL. 19 MAYIS İLANI

Açlık Kanseri Yavaşlatabilir mi? Uzmanlardan Ezber Bozan Açıklamalar

Sağlık 05.05.2025 - 11:59, Güncelleme: 05.05.2025 - 11:59
 

Açlık Kanseri Yavaşlatabilir mi? Uzmanlardan Ezber Bozan Açıklamalar

Yaygın inanışın aksine, az yemek bazı kanser türlerinin ilerlemesini durdurabilir. Prof. Dr. Necdet Üskent, aralıklı açlık yönteminin kanser tedavisindeki etkilerini bilimsel verilerle anlattı.

Toplumda yaygın olan “yemek yedikçe güç kazanılır” anlayışının bilimsel dayanağının olmadığını ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, özellikle kanserle mücadelede açlığın etkilerine dikkat çekti. Prof. Dr. Üskent’e göre, kontrollü açlık durumları bazı kanser türlerinde tümörün küçülmesine neden olabiliyor. Bu alandaki ilk çalışmaların 1994 yılında Lizbon’daki ESMO kongresinde duyurulduğunu hatırlatan Üskent, “Meme kanseri oluşturulan kobaylarda, beslenmeye devam edenlerle aç bırakılanlar karşılaştırıldı. Aç bırakılanlarda tümör küçülürken, beslenenlerde kanser büyüme gösterdi” dedi. İnsanlar üzerinde yapılan intermittent fasting (aralıklı açlık) uygulamalarının da benzer sonuçlar verdiğini aktaran Üskent, “Kanserli hastalarda yapılan 16-18 saatlik açlık denemelerinde, tümörün büyümesinin durduğu ya da küçüldüğü görüldü. Vücudumuz iştah kaybı yoluyla aslında bize ‘kanserli hücreyi besleme’ sinyali gönderiyor ama biz bunu yanlış anlayıp daha çok yiyoruz ve istemeden tümörü beslemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı. Hücrelerin çoğalmasını tetikleyen mTOR geninin, enerji bolluğunda aktifleştiğini belirten Üskent, “Enerji kıtlığında hücre çoğalması durur. mTOR’un baskılanması, halihazırda bazı kanser ilaçlarında da kullanılan bir mekanizmadır” dedi. Açlık bilinçli uygulanmalı Açlık uygulamalarının bilinçsizce yapılmasının zararlı olabileceği uyarısında bulunan Üskent, “Bu beslenme modelinde karbonhidratlar azaltılırken, elektrolit dengesi çok önemlidir. Sodyum ve potasyum eksikliği, halsizlik ve sindirim problemleri yaratabilir. Ayrıca bu yöntem, ileri düzeyde kilo kaybı yaşayan kaşektik hastalar için uygun değildir” diye konuştu. Üç öğün yanlış bir alışkanlık Geleneksel üç öğün modelinin sağlıksız olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üskent, “Kanserli hastalar, kahvaltıyı atlayıp akşam tek öğün beslenebilir. Günlük kalori alımı kadar, bu kalorilerin hangi zaman aralığında alındığı da önemlidir” dedi. İşlenmiş gıdalar, konserveler ve yüksek ısıda pişirilen etlerin kanser riski taşıdığını, buna karşın bitkisel proteine, kırmızı-sarı sebzelere ve antioksidan değeri yüksek gıdalara yönelinmesi gerektiğini vurgulayan Üskent, soğan ve sarımsak gibi allium içeren besinlerin de önemine dikkat çekti. Fazla kilo hem kansere hem kalbe zarar Kilonun damar sistemi üzerindeki yüküne değinen Üskent, “Bir kilo yağ dokusu için vücudun kilometrelerce damar üretmesi gerekiyor. Bu da kalbin iş yükünü artırıyor. Kilo fazlası sadece kansere değil, kalp hastalıklarına da davetiye çıkarıyor” dedi.
Yaygın inanışın aksine, az yemek bazı kanser türlerinin ilerlemesini durdurabilir. Prof. Dr. Necdet Üskent, aralıklı açlık yönteminin kanser tedavisindeki etkilerini bilimsel verilerle anlattı.

Toplumda yaygın olan “yemek yedikçe güç kazanılır” anlayışının bilimsel dayanağının olmadığını ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, özellikle kanserle mücadelede açlığın etkilerine dikkat çekti. Prof. Dr. Üskent’e göre, kontrollü açlık durumları bazı kanser türlerinde tümörün küçülmesine neden olabiliyor.

Bu alandaki ilk çalışmaların 1994 yılında Lizbon’daki ESMO kongresinde duyurulduğunu hatırlatan Üskent, “Meme kanseri oluşturulan kobaylarda, beslenmeye devam edenlerle aç bırakılanlar karşılaştırıldı. Aç bırakılanlarda tümör küçülürken, beslenenlerde kanser büyüme gösterdi” dedi.

İnsanlar üzerinde yapılan intermittent fasting (aralıklı açlık) uygulamalarının da benzer sonuçlar verdiğini aktaran Üskent, “Kanserli hastalarda yapılan 16-18 saatlik açlık denemelerinde, tümörün büyümesinin durduğu ya da küçüldüğü görüldü. Vücudumuz iştah kaybı yoluyla aslında bize ‘kanserli hücreyi besleme’ sinyali gönderiyor ama biz bunu yanlış anlayıp daha çok yiyoruz ve istemeden tümörü beslemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Hücrelerin çoğalmasını tetikleyen mTOR geninin, enerji bolluğunda aktifleştiğini belirten Üskent, “Enerji kıtlığında hücre çoğalması durur. mTOR’un baskılanması, halihazırda bazı kanser ilaçlarında da kullanılan bir mekanizmadır” dedi.

Açlık bilinçli uygulanmalı
Açlık uygulamalarının bilinçsizce yapılmasının zararlı olabileceği uyarısında bulunan Üskent, “Bu beslenme modelinde karbonhidratlar azaltılırken, elektrolit dengesi çok önemlidir. Sodyum ve potasyum eksikliği, halsizlik ve sindirim problemleri yaratabilir. Ayrıca bu yöntem, ileri düzeyde kilo kaybı yaşayan kaşektik hastalar için uygun değildir” diye konuştu.

Üç öğün yanlış bir alışkanlık
Geleneksel üç öğün modelinin sağlıksız olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üskent, “Kanserli hastalar, kahvaltıyı atlayıp akşam tek öğün beslenebilir. Günlük kalori alımı kadar, bu kalorilerin hangi zaman aralığında alındığı da önemlidir” dedi.

İşlenmiş gıdalar, konserveler ve yüksek ısıda pişirilen etlerin kanser riski taşıdığını, buna karşın bitkisel proteine, kırmızı-sarı sebzelere ve antioksidan değeri yüksek gıdalara yönelinmesi gerektiğini vurgulayan Üskent, soğan ve sarımsak gibi allium içeren besinlerin de önemine dikkat çekti.

Fazla kilo hem kansere hem kalbe zarar
Kilonun damar sistemi üzerindeki yüküne değinen Üskent, “Bir kilo yağ dokusu için vücudun kilometrelerce damar üretmesi gerekiyor. Bu da kalbin iş yükünü artırıyor. Kilo fazlası sadece kansere değil, kalp hastalıklarına da davetiye çıkarıyor” dedi.

Kocaeli HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.