Deprem Psikolojisiyle Baş Etmenin Yolları: Uzmanlardan Hayati Uyarılar

Çevre 24.04.2025 - 14:43, Güncelleme: 24.04.2025 - 14:43
 

Deprem Psikolojisiyle Baş Etmenin Yolları: Uzmanlardan Hayati Uyarılar

İstanbul ve çevresinde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşlar büyük bir korku ve kaygı yaşarken, uzmanlar bu süreçte psikolojik sağlığın korunmasının önemine dikkat çekiyor.

Medipol Koşuyolu Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sermin Bozbağ, deprem anında yaşanan korkunun doğal bir savunma tepkisi olduğunu belirterek, bu duyguların uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini vurguladı. Depremin ardından toplum genelinde yaşanan yoğun kaygı hali, özellikle çocuklar ve hassas gruplar üzerinde kalıcı etkilere yol açabiliyor. Psikolog Bozbağ, güvenlik algısının sarsılmasının korkunun temel nedeni olduğunu belirterek, “Deprem anında kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir. Bu vücudun kendini koruma mekanizmasıdır ve tamamen doğaldır” dedi. Hazırlıklı Olmak Psikolojiyi Güçlendiriyor Deprem korkusuyla baş etmenin en etkili yollarından birinin hazırlıklı olmak olduğunu belirten Bozbağ, kontrol edilebilen unsurlara odaklanmanın kişiye güven verdiğini söyledi. “Deprem çantası hazırlamak, güvenli alanları belirlemek ve evin dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmak bireyin çaresizlik duygusunu azaltır” diyen Bozbağ, bu adımların kişide güvenlik hissini artırarak kaygıyı hafifleteceğini ifade etti. Çocuklara Oyuncaklarla Depremi Anlatın Deprem sonrası çocukların en çok etkilenen gruplar arasında yer aldığına dikkat çeken Bozbağ, çocuklarla açık ve yaş düzeylerine uygun bir iletişim kurulmasının kritik olduğunu söyledi. “Evde güvenli alanların neresi olduğu çocuklara gösterilmeli, deprem senaryoları oyunlarla anlatılmalı. Ebeveynler sakin kaldığında çocuklar da kendilerini daha güvende hisseder” ifadelerini kullandı. Kaygı Uzun Sürüyorsa Uzman Desteği Şart Klinik Psikolog Bozbağ, deprem sonrası yaşanan kaygının kısa bir süre devam etmesinin normal olduğunu ancak bu sürecin bir ayı aşması, kişinin günlük yaşamını etkileyen boyutlara ulaşması halinde mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini vurguladı. “Uykusuzluk, kabuslar, ani irkilmeler gibi belirtiler varsa bu durum göz ardı edilmemeli” diyen Bozbağ, kişisel telkinlerin de bu süreçte yardımcı olabileceğini belirtti. “Kendimize ‘Şu anda güvendeyim’ gibi iç telkinlerde bulunmak, psikolojik rahatlama sağlar” diye konuştu. Deprem Sadece Fiziksel Değil, Psikolojik Bir Travmadır Bozbağ son olarak, “Deprem gibi doğal afetler yalnızca fiziksel zararlarla sınırlı değildir. Psikolojik etkileri de derindir. Bu nedenle ruh sağlığımızı da korumaya özen göstermeli, gerekli durumlarda mutlaka destek almalıyız” diyerek açıklamalarını tamamladı.                  
İstanbul ve çevresinde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşlar büyük bir korku ve kaygı yaşarken, uzmanlar bu süreçte psikolojik sağlığın korunmasının önemine dikkat çekiyor.

Medipol Koşuyolu Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sermin Bozbağ, deprem anında yaşanan korkunun doğal bir savunma tepkisi olduğunu belirterek, bu duyguların uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini vurguladı.

Depremin ardından toplum genelinde yaşanan yoğun kaygı hali, özellikle çocuklar ve hassas gruplar üzerinde kalıcı etkilere yol açabiliyor. Psikolog Bozbağ, güvenlik algısının sarsılmasının korkunun temel nedeni olduğunu belirterek, “Deprem anında kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir. Bu vücudun kendini koruma mekanizmasıdır ve tamamen doğaldır” dedi.

Hazırlıklı Olmak Psikolojiyi Güçlendiriyor

Deprem korkusuyla baş etmenin en etkili yollarından birinin hazırlıklı olmak olduğunu belirten Bozbağ, kontrol edilebilen unsurlara odaklanmanın kişiye güven verdiğini söyledi. “Deprem çantası hazırlamak, güvenli alanları belirlemek ve evin dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmak bireyin çaresizlik duygusunu azaltır” diyen Bozbağ, bu adımların kişide güvenlik hissini artırarak kaygıyı hafifleteceğini ifade etti.

Çocuklara Oyuncaklarla Depremi Anlatın

Deprem sonrası çocukların en çok etkilenen gruplar arasında yer aldığına dikkat çeken Bozbağ, çocuklarla açık ve yaş düzeylerine uygun bir iletişim kurulmasının kritik olduğunu söyledi. “Evde güvenli alanların neresi olduğu çocuklara gösterilmeli, deprem senaryoları oyunlarla anlatılmalı. Ebeveynler sakin kaldığında çocuklar da kendilerini daha güvende hisseder” ifadelerini kullandı.

Kaygı Uzun Sürüyorsa Uzman Desteği Şart

Klinik Psikolog Bozbağ, deprem sonrası yaşanan kaygının kısa bir süre devam etmesinin normal olduğunu ancak bu sürecin bir ayı aşması, kişinin günlük yaşamını etkileyen boyutlara ulaşması halinde mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini vurguladı. “Uykusuzluk, kabuslar, ani irkilmeler gibi belirtiler varsa bu durum göz ardı edilmemeli” diyen Bozbağ, kişisel telkinlerin de bu süreçte yardımcı olabileceğini belirtti. “Kendimize ‘Şu anda güvendeyim’ gibi iç telkinlerde bulunmak, psikolojik rahatlama sağlar” diye konuştu.

Deprem Sadece Fiziksel Değil, Psikolojik Bir Travmadır

Bozbağ son olarak, “Deprem gibi doğal afetler yalnızca fiziksel zararlarla sınırlı değildir. Psikolojik etkileri de derindir. Bu nedenle ruh sağlığımızı da korumaya özen göstermeli, gerekli durumlarda mutlaka destek almalıyız” diyerek açıklamalarını tamamladı.

 
 
 
 
 
 

 

 
 

Kocaeli HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.