“Gebze’de güzel dostluklar edindik!”

Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Hedef Tv canlı yayınında önemli açıklamalar yaptı. Kendisini tanıtarak programa başlayan Güler, “gönlümde bir kaymakamlık sevdası vardı. Kura ile atamam ilk olarak Rize Güneysu’ya atandı ve buranın kurucu kaymakamı oldum. Daha sonra Erzurum Çad, Konya Kadınhan kaymakamlığı ve Sivas ve Çanakkale Vali yardımcılığı görevlerinde bulundum. Ankara Çubuk, Keçiören, Üsküdar kaymakamlığı görevini yerine getirdim. 2017 Eylül ayında Gebze kaymakamlığı görevine atandım ve o tarihten beri Gebze’de görev yapıyorum. Eşim de öğretmendi, emekli oldu. Üç kızım ve okullarını bitirdiler. Gebze’yi çok seviyorum, Gebze’de güzel dostluklar edindim, Gebze’den gitsem de burayı asla unutmam” dedi.  Çalıştığı yerlerle ilgili bilgi de veren Kaymakam Güler; “Keçiören Türkiye’nin en büyük ilçesiydi, Üsküdar Türkiye’nin en zor ilçesi idi. Gebze’de Türkiye’nin en önemli ilçelerinden biri, Gebze’de olmaktan çok mutluyum. Özellikle bu süreçte ve pandemi sürecinde kendimize zaman ayıramadık. Spor yapmayı severim, futbol yaşını geçtik, masa tenisi oynarım. Voleybol oynardım, yüzmeyi ve balık tutmayı severim.” Dedi. ANNE VE BABANIZIN KIYMETİNİ BİLİN! Bir süre önce babasını kaybettiği için izleyicilerden gelen taziye mesajlarını da kabul eden Kaymakam Mustafa Güler; “Annemiz-babamız sağ iken kıymetini bilelim, yakındaysa mutlaka gidelim, yoksa haftada birkaç kez telefonla arayalım. Anne babanın duasını alan insan başarılı olur. Ayrıca duayı da hak etmek lazım. “ dedi.   HERKESE YARDIMCI OLMAK İSTİYORUZ Kaymakamlığın önemli ve kutsal bir görev olduğunu da söyleyen Gebze Kaymakamı Mustafa Güler; “Devletin şefkat elini gösteriyoruz. Biz devletin imkanları ile insanlara yardımcı oluyoruz. Biz vatandaşı küstüren değil, devletine dua ettiren yöneticiler olmalıyız. Ülkemizdeki o eski anlayış kalktı, sorun çözmeye yönelik, insanlarla hemhal olan, kendisini onların yerine koyan bir anlayış gelişmeye başladı.  Kurumdaki ilgili müdürle sorun çözülemiyorsa bütün vatandaşlarla birebir görüşerek sorunu çözmeye çalışıyorum. İnsanlara dokunmak anlamında çok güzel hatıralarım var. İnsanlara hizmet etmek beni mutlu ediyor. Devlet bize bir güç ve imkan vermiş, bu gücü vatandaşların iyiliği ve sağlığı için kullanıyoruz. Ramazan boyunca 80-90 evi ziyaret etmişimdir, çok enteresan iç acıtan tablolarla karşılaştım. Ufak bir gayretle o insanların ihtiyaçlarını giderdik. Vatandaşın ve devletin verdiği imkanlarla hayır yapıp dua alıyorum, bundan daha iyi ne olabilir?” dedi. VATANDAŞ 100 BİN LİRAYI BİZE VERDİ Gebze’deki çalışmaları da anlatan Güler; “Ramazanda bir vatandaş yüz bin lirayı getirip bunların fakirlere dağıtılması için bize verdi, bir başka vatandaş on bin TL verdi. Bize herhangi şekilde yardımlarımıza katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz.  İster okul, ister başka bir iş yapmak olsun, bir iş yapılınca ben çok mutlu oluyorum. Hizmetin yapılması için ne gerekiyorsa o insanlarla iletişime geçiyoruz. Gebze’ye birçok insan iş bulmak için geliyor. Bir kaymakam için en önemlisi emniyet ve asayişi tesis etmek. Gebze bir testinin boğazı gibi İstanbul’a gelen buradan geçiyor. Zaman zaman bu açıdan güvenlik ve asayişin yaşandığı bölgeler. Burada emniyet ve jandarmanın güçlü olması gerekir. Geldiğimde FETÖ’den çok sayıda rütbeli atıldığı için sıkıntı yaşanıyordu.  Daha çok personelimiz olması lazım ama buna rağmen suçlarda azalma oldu. Narkotik grup amirliğindeki 20 tane cengaver arkadaşımız bu işin üstesinden geliyor.  Gebze bölgesi için terör ve organize suçlar ve KOM ve olay yeri de Gebze’den idare ediliyor ve asayiş açısından sorun yaşanmıyor.  Bir kaymakam için ikinci konu eğitim olmalı. Bizim fiziki altyapımızda sorun vardı. Geldiğimde 16 okul yapılıyordu bugün 7’ye düştü. Valilik ve milli eğitimde önemli girişimler yaptık. Yatırım programına daha fazla okul alınmasını sağladık. Pandemi ile sağlığın daha da önemli olduğunu gördük. Türkiye bu konuda çok tedbirli idi. Önceden yapılan şehir hastaneleri ile pandemi sürecini en rahat çözen ülkelerden birisi olduk. Sağlık çalışanlarımızı ve vefa destek grupları çok büyük gayret sarf etti. Bu süreçte imam ve öğretmenlerimizden faydalandık ve hepsi bize büyük destek verdi. VATANDAŞA AŞI ÇAĞRISINDA BULUNDU Gebze’de güzel bir uyum var, kimse bu çalışmanın ahengini bozmuyor. Maddi anlamda belediyeler bize çok büyük destek oldu. Bugün de aşı konusunda başarılıyız. Şimdi de aşı konusunda tüm vatandaşlara çağrıda bulunuyoruz. Bu hastalığın tek korunma yolu aşıdır. Tüm insanlarımızı çalışarak sürü bağışıklığı yapmalıyız, aşı aleyhine yapılan kara propagandanın hiçbir temel dayanağı yok. Aspirinin bile yan etkisi olabilir, bugüne kadar Gebze’de insanların hayatını olumsuz etkileyecek bir durum görmedik. Ülkemizi milletimizi seviyorsak aşı yaptırmalıyız, bir yan etkisi olsa Avrupalılar bu aşıyı kendi evlatlarına yaptırmazdı. Gebze hızlı nüfusu artan bir yer ve 392 bin nüfusumuz var 295 bin SGK’lı çalışan var. Bir OSB’de ciro 33 milyar dolar. Gebze’nin değerleri çok önemli. Ben Fen Fakültesini bıraktım siyasala girdim. Kaymakamlık mesleğini çok seviyorum. İnsan her işi yaparken sevmesi lazım. Kaymakamlık zor bir meslek, yıllarca lokantası bir iki tane olan ilçelerde çalışıyorsunuz. Güzel onurlu, bir meslek, devleti temsil ediyorsunuz. İnsana dokunmayı seviyorsanız, küçük-büyük her yerde çalışırım diyorsanız, projeler üretebilirsiniz, ilçenin yatırımlarını çoğaltabilirsiniz. GENÇLERE ÇOK OKUYUN ÇAĞRISI Bizi biz yapan değerlere sahip çıkalım ve özümüzden kopmayalım. Dini ve milli değerlerimizden kopmayalım. Gençler yalana söylemesinler, birbirlerinin kusurlarını örtsünler. Yaşlı ve çocuklara sahip çıksınlar ve çok kitap okunsunlar. Gebze’de yetişmiş adam çok ihtiyaç var. Kitap okumak girecekleri sınavlarda ve hayatta başarılı olmalarının önünü açacaktır. Önce kendilerine, sonra anne-baba ve memleketlerine sahip çıksınlar. Yaşananlardan ders alsınlar. FETÖ terör örgütünün bu ülkeye yaptıklarından ders çıkarsınlar. O gün çok insan aklını kiraya vermişti. FETÖ’ye göre sınavda soru çalmak mubahtı, namaz kılmamak, alkol almak mubahtı. Ne Kur’an’da ne İslam’da böyle bir İslam modeli yoktu, yeni bir İslam modeli çıkarmışlardı. Peygamberimizin hayatına, sahabelerin hayatlarına bakmamız lazım. Onlar her şeyi açık yapmışlardı. 15 Temmuz sürecinde Üsküdar kaymakamıydım, hiç kimsede ölme korkusu yoktu. Cumhurbaşkanımız olmasa bugün Türkiye Irak gibi olabilirdi. Bu vatanın her karışı için canını veren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Biz çok çok çalışmalıyız ki onlara fırsat vermemeliyiz ” dedi.