İleri Yaşlarda Görme Kaybını Engellemek İçin Erken Teşhis Hayati
İleri Yaşlarda Görme Kaybını Engellemek İçin Erken Teşhis Hayati
60 yaş üzerindeki bireylerin büyük bir kısmı göz sağlığı problemleriyle karşılaşıyor. Uzmanlar, erken teşhis ve doğru tedavi ile görme kaybının önlenebileceğini belirtiyor.
60 yaş üzerindeki bireylerin büyük bir kısmı göz sağlığı problemleriyle karşılaşıyor. Uzmanlar, erken teşhis ve doğru tedavi ile görme kaybının önlenebileceğini belirtiyor.
Yaşlanmanın göz sağlığı üzerindeki etkileri, görme kaybı riskini artırıyor. 60 yaş üstü bireylerin yüzde 58'inin görme azlığı yaşadığı ve 65 yaş ve sonrasında her üç kişiden birinin ciddi göz hastalıklarıyla karşılaştığı belirtiliyor. Uzmanlar, ileri yaşlarda sıkça görülen dört göz hastalığını ve bunların tedavi yöntemlerini ele aldı.
Katarakt, dünyada önlenebilir körlüğün başlıca nedeni olarak öne çıkıyor. Yaşla birlikte göz merceğinin sertleşip bulanıklaşmasıyla ortaya çıkan katarakt, başlangıçta renklerin soluk görünmesi ve düşük ışıkta görmenin zorlaşması gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tedaviyle hastanın görmesi iyileştirilebiliyor. Fakoemülsifikasyon yöntemiyle cerrahi olarak çıkarılan merceğe uygun yapay mercek yerleştiriliyor ve astigmatizma düzeltilebiliyor.
Uzmanlar, göz hastalıkları konusunda farkındalık yaratmanın önemine değinerek, "Tedavi ve önleyici tedbirlerle ağır görme kaybının yüzde 80'i önlenebilir" dedi. Bunun yanı sıra, diyabetik retinopati ve makula dejenerasyonu gibi hastalıkların da görme kaybına yol açabileceğini belirtti. Diyabetik retinopati, retina damarlarında meydana gelen sızıntı ve kanamalarla başlar, ilerleyen evrelerde ciddi görme kaybına yol açabilir. Bu hastalık için anti-VEGF enjeksiyonları ve retina lazer tedavisi gibi yöntemler uygulanmaktadır.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, gelişmiş ülkelerde 65 yaş üstü bireylerde en yaygın görme kaybı nedenidir. Kuru tip makula dejenerasyonu için antioksidan takviyeler önerilirken, yaş tipte ise anti-VEGF enjeksiyonları uygulanmaktadır.
Son olarak, glokom, göz içi basıncının artması sonucu sinsi bir şekilde görme kaybına yol açan bir hastalıktır. Erken dönemde belirti vermediği için genellikle geç fark edilir ve kalıcı görme kaybına yol açabilir. Glokomun tedavisinde basıncı düşüren damlalar, lazer ve cerrahi yöntemler kullanılır.
Uzmanlar, "Görmeyi korumanın en etkili yolu düzenli takip, erken tanı ve uygun tedavidir" diyerek, göz sağlığının korunmasında erken teşhisin kritik rolünü vurguladı.
Kocaeli HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.