19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

Bakan Çavuşoğlu, “AB bize köstek değil, destek olmalı”

Gündem 12.01.2021 - 16:00, Güncelleme: 12.01.2021 - 16:00
 

Bakan Çavuşoğlu, “AB bize köstek değil, destek olmalı”

Bakan Çavuşoğlu, “AB bize köstek değil, destek olmalı”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "İnsanımızın her alanda hakkını korumak, vatandaşlarımızın refahı ve iyiliği için çalışmak, ülkemizin gerçekleri ışığında özgürlük-güvenlik dengesini korumak bizim temel görevimiz. Avrupa Birliği (AB) bize köstek değil, destek olmalıdır. Türkiye, Avrupa'dadır ve Avrupa kaderimizin bir parçasıdır" dedi. Bakan Çavuşoğlu, AB ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu, Büyükelçilere hitabında, olağanüstü bir yılın geride kaldığını; 2020'nin tarihi bir sene olarak hatırlanacağını belirterek, geçen yıl koronavirüs salgınıyla birlikte birçok şeyin aynı anda yaşandığını kaydetti. Balkanlar, Karadeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Kafkaslar gibi tüm Avrupa'yı doğrudan ilgilendiren bölgelerin ana aktörleri arasında Türkiye'nin de olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bu ortak yanlarımıza rağmen son birkaç yıldır Türkiye-AB ilişkilerinde siyasi zorluklar yaşadık. Geçen yıl da maalesef bu eğilim devam etti. İş birliğine en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanda, iletişim kanalları askıya alındı, fırsatlar heba edildi" ifadesini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, bunun temel nedeninin, bazı AB üyesi ülkelerin, Türkiye ile uzun yıllara dayanan ikili sorunlarını AB'ye ithal etmesi olduğunu belirterek, "Türkiye ile AB karşı karşıya getirilmeye çabalandı. Örneğin, kendi üyeleri arasındaki deniz alanları sorununda taraf tutmayan, hatta bu konuda yetkisi bulunmadığını açıklayan AB, mesele Türkiye olunca, tam tersi davrandı. Bu süreçte, 'dayanışma' gibi olumlu bir kavram kötüye kullanıldı. Diyalog çağrı ve çabalarımıza rağmen tek tarafın talepleri dayatıldı" dedi. 'TEPKİMİZİ ORTAYA KOYDUK' Ekim ayındaki AB Zirvesi'nde Türkiye'ye karşı açıkça tehdit dili kullanılmasının bardağı taşırdığını söyleyen Çavuşoğlu, "Tepkimizi ortaya koyduk. Yine olursa yine koyarız" dedi. Bakan Çavuşoğlu, ekim ve aralık arasındaki sürenin, tehdit dili ve tırmanmanın kimseye fayda sağlamayacağını gösterdiğini ve aralık ayındaki zirvede AB tarafının daha makul bir dil benimsediğini belirtti. Zirve bildirisinde Türkiye'nin tasvip etmediği hususların olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Ancak birçok AB üyesinin Türkiye’nin öneminin bilincinde olduğunu ve sağduyulu davrandığını gördük. Bize uzatılan bu ele biz de olumlu karşılık verdik. Bizzat sayın Cumhurbaşkanımız AB'yle ilişkilerde yeni bir başlangıcı duyurdu. Geleceğimizi Avrupa'da gördüğümüzü, geleceği birlikte inşa etmek istediğimizi söyledik" diye konuştu. "REFORM KARARLILIĞIMIZI VURGULADIK" Türkiye'nin, reform kararlılığını vurguladığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, AB Aralık Zirvesi kararlarıyla bir fırsat penceresinin açıldığını, ancak, buna AB ve üye ülkelerin de inanması gerektiğini kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, "2021 yılından temel beklentilerimiz, somut gündem temelinde iş birliğimize yeniden ivme kazandırmak, güven tazelemek, kazan-kazan durumu yaratabilecek alanlarda çalışmalara biran önce başlayabilmektir. Bu bağlamda, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine başlanması, Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması, 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi, göç iş birliğimizin yeni gerçekler ışığında tazelenmesi, üst düzey diyaloğun başlatılması, üyelik müzakerelerimizde mesafe katedilmesi, güvenlik ve terörle mücadele konularında iş birliği gibi somut beklentilerimiz var" dedi. "DENDİAS'LA DA BİR ARAYA GELME KONUSUNDA MUTABIKIZ" Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Yunanistan’la istikşafi görüşmeler için tarih önerilerinde bulunduğunu ve görüşmelerin bu ay İstanbul'da yapılacağını da belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Daha sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'la da bir araya gelme konusunda da mutabıkız. Tarihini daha sonra belirleyeceğiz" dedi. Türkiye'nin reform gündemine dikkati çeken Çavuşoğlu, "İnsanımızın her alanda hakkını korumak, vatandaşlarımızın refahı ve iyiliği için çalışmak, ülkemizin gerçekleri ışığında özgürlük-güvenlik dengesini korumak bizim temel görevimiz. AB bize köstek değil, destek olmalıdır. Türkiye, Avrupa'dadır ve Avrupa kaderimizin bir parçasıdır. Bunun tersi de Avrupa bakımından geçerlidir" diye konuştu. 'TÜRKİYE OLARAK BİZ BU ORTAKLIĞA HAZIRIZ' Türkiye'nin bugün Suriye, Libya, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu ve Karadeniz güvenliği gibi birçok alanda önemli bir aktör olduğunu, göç, enerji, ticaret, tedarik zincirleri, ulaştırma, iletişim, bağlanırlık, güvenlik, terörle mücadele, NATO ve savunma konularında da hayati bir oyuncu olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Bütün bu konular Avrupa güvenlik ve refahı için de hayati önem taşımaktadır. Birlikte hareket edersek her alanda önemli değişimler sağlayabiliriz. Türkiye olarak biz bu ortaklığa hazırız" ifadesini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ve AB arasındaki bu hayati iş birliğinin, yıllardır çözülemeyen bazı ikili meseleler nedeniyle, hayata geçirilememesinin, bütün Avrupa için bir kayıp olduğunu belirterek, "Bizim önerimiz, ikili meselelerin diyalog yoluyla ayrı formatlarda çözüm yoluna koyulması, bu sırada AB ile ilişkilerimizdeki somut alanlarda ilerleme kaydedilmesidir. Türkiye, AB üyelik sürecine bağlıdır. AB’den olumlu karşılık bulursak biz de gerekli iradeyi gösteririz" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, “AB bize köstek değil, destek olmalı”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "İnsanımızın her alanda hakkını korumak, vatandaşlarımızın refahı ve iyiliği için çalışmak, ülkemizin gerçekleri ışığında özgürlük-güvenlik dengesini korumak bizim temel görevimiz. Avrupa Birliği (AB) bize köstek değil, destek olmalıdır. Türkiye, Avrupa'dadır ve Avrupa kaderimizin bir parçasıdır" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, AB ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu, Büyükelçilere hitabında, olağanüstü bir yılın geride kaldığını; 2020'nin tarihi bir sene olarak hatırlanacağını belirterek, geçen yıl koronavirüs salgınıyla birlikte birçok şeyin aynı anda yaşandığını kaydetti. Balkanlar, Karadeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Kafkaslar gibi tüm Avrupa'yı doğrudan ilgilendiren bölgelerin ana aktörleri arasında Türkiye'nin de olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bu ortak yanlarımıza rağmen son birkaç yıldır Türkiye-AB ilişkilerinde siyasi zorluklar yaşadık. Geçen yıl da maalesef bu eğilim devam etti. İş birliğine en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanda, iletişim kanalları askıya alındı, fırsatlar heba edildi" ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, bunun temel nedeninin, bazı AB üyesi ülkelerin, Türkiye ile uzun yıllara dayanan ikili sorunlarını AB'ye ithal etmesi olduğunu belirterek, "Türkiye ile AB karşı karşıya getirilmeye çabalandı. Örneğin, kendi üyeleri arasındaki deniz alanları sorununda taraf tutmayan, hatta bu konuda yetkisi bulunmadığını açıklayan AB, mesele Türkiye olunca, tam tersi davrandı. Bu süreçte, 'dayanışma' gibi olumlu bir kavram kötüye kullanıldı. Diyalog çağrı ve çabalarımıza rağmen tek tarafın talepleri dayatıldı" dedi.

'TEPKİMİZİ ORTAYA KOYDUK'

Ekim ayındaki AB Zirvesi'nde Türkiye'ye karşı açıkça tehdit dili kullanılmasının bardağı taşırdığını söyleyen Çavuşoğlu, "Tepkimizi ortaya koyduk. Yine olursa yine koyarız" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, ekim ve aralık arasındaki sürenin, tehdit dili ve tırmanmanın kimseye fayda sağlamayacağını gösterdiğini ve aralık ayındaki zirvede AB tarafının daha makul bir dil benimsediğini belirtti. Zirve bildirisinde Türkiye'nin tasvip etmediği hususların olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Ancak birçok AB üyesinin Türkiye’nin öneminin bilincinde olduğunu ve sağduyulu davrandığını gördük. Bize uzatılan bu ele biz de olumlu karşılık verdik. Bizzat sayın Cumhurbaşkanımız AB'yle ilişkilerde yeni bir başlangıcı duyurdu. Geleceğimizi Avrupa'da gördüğümüzü, geleceği birlikte inşa etmek istediğimizi söyledik" diye konuştu.

"REFORM KARARLILIĞIMIZI VURGULADIK"

Türkiye'nin, reform kararlılığını vurguladığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, AB Aralık Zirvesi kararlarıyla bir fırsat penceresinin açıldığını, ancak, buna AB ve üye ülkelerin de inanması gerektiğini kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, "2021 yılından temel beklentilerimiz, somut gündem temelinde iş birliğimize yeniden ivme kazandırmak, güven tazelemek, kazan-kazan durumu yaratabilecek alanlarda çalışmalara biran önce başlayabilmektir. Bu bağlamda, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine başlanması, Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması, 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi, göç iş birliğimizin yeni gerçekler ışığında tazelenmesi, üst düzey diyaloğun başlatılması, üyelik müzakerelerimizde mesafe katedilmesi, güvenlik ve terörle mücadele konularında iş birliği gibi somut beklentilerimiz var" dedi.

"DENDİAS'LA DA BİR ARAYA GELME KONUSUNDA MUTABIKIZ"

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Yunanistan’la istikşafi görüşmeler için tarih önerilerinde bulunduğunu ve görüşmelerin bu ay İstanbul'da yapılacağını da belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Daha sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'la da bir araya gelme konusunda da mutabıkız. Tarihini daha sonra belirleyeceğiz" dedi.

Türkiye'nin reform gündemine dikkati çeken Çavuşoğlu, "İnsanımızın her alanda hakkını korumak, vatandaşlarımızın refahı ve iyiliği için çalışmak, ülkemizin gerçekleri ışığında özgürlük-güvenlik dengesini korumak bizim temel görevimiz. AB bize köstek değil, destek olmalıdır. Türkiye, Avrupa'dadır ve Avrupa kaderimizin bir parçasıdır. Bunun tersi de Avrupa bakımından geçerlidir" diye konuştu.

'TÜRKİYE OLARAK BİZ BU ORTAKLIĞA HAZIRIZ'

Türkiye'nin bugün Suriye, Libya, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu ve Karadeniz güvenliği gibi birçok alanda önemli bir aktör olduğunu, göç, enerji, ticaret, tedarik zincirleri, ulaştırma, iletişim, bağlanırlık, güvenlik, terörle mücadele, NATO ve savunma konularında da hayati bir oyuncu olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Bütün bu konular Avrupa güvenlik ve refahı için de hayati önem taşımaktadır. Birlikte hareket edersek her alanda önemli değişimler sağlayabiliriz. Türkiye olarak biz bu ortaklığa hazırız" ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ve AB arasındaki bu hayati iş birliğinin, yıllardır çözülemeyen bazı ikili meseleler nedeniyle, hayata geçirilememesinin, bütün Avrupa için bir kayıp olduğunu belirterek, "Bizim önerimiz, ikili meselelerin diyalog yoluyla ayrı formatlarda çözüm yoluna koyulması, bu sırada AB ile ilişkilerimizdeki somut alanlarda ilerleme kaydedilmesidir. Türkiye, AB üyelik sürecine bağlıdır. AB’den olumlu karşılık bulursak biz de gerekli iradeyi gösteririz" değerlendirmesinde bulundu.

Kocaeli HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.