Tavır koyarak İYİ Parti’den istifa etti

İYİ Parti’nin Gebze ve Kocaeli bölgesindeki önemli isimlerinden Prof. Dr. Harun Demirkaya’nın bir süre önce sessizce görevinden ve İYİ Parti’den istifa ettiği ortaya çıktı. Demirkaya akademik çalışmalara daha fazla zaman ayırmak için istifa ettiğini açıkladı. İYİ Partiden istifa ettiğini doğrulayan Demirkaya, bir de mesaj yayınlayarak; “1999’da TSK’daki görevimden ayrılarak başladığım siyasal çalışmalara, 2020 Aralık ayı itibariyle son vererek, özel nedenlerle partiden ayrılmış, ancak bunu kamuoyuna açıklamamıştım. Bu yazı, kararımı sonradan öğrenen, merak eden, arayan-soran dostlar içindir. Değerli dostlarım, Siyasette aktif olduğum yaklaşık 22 yıl boyunca; 1999’da Gebze belediye başkan adayı; 2002‘de Kocaeli    1. sıra milletvekili adayı; 2004’te Gebze belediye başkan adayı ve 2018’de Kocaeli milletvekili adayı oldum. Ancak geldiğim noktada bir öz eleştiri yapmak durumundayım: Maalesef, siyasette ülkem adına, milletim adına hayırlı olacağını bildiğim fikirlerimi hayata geçirme fırsatı yakalayamadım; Dahası, her seçimden sonra ciddi sağlık sorunları da yaşadım. Kuşkusuz çok büyük kazanımlarım da oldu: 1988’den itibaren Gebze Askerlik Şubesi Başkanı; 2000 yılından itibaren de önce Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde, sonra Kocaeli Üniversitesinde öğretim üyesi ve siyasetçi olarak, her kesimden ve her siyasi görüşten dostlar, arkadaşlar edindim. Büyük desteğini gördüğüm insanlar oldu. Emeklerini ödeyemeyeceğim kadar fedakârlık yapan partililer oldu. Bu dostlarımız bunu hiçbir beklentileri olmadan yaptılar. Kendilerine minnettarım.” Dedi.  DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜR ETTİ Siyaset yaptığı süre içerisinde kendisine destek veren herkese teşekkür eden Prof. Dr. Harun Demirkaya; “Özellikle bir her bölgeden insanın yaşadığı Gebze, Darıca, Dilovası, Çayırova başa olmak üzere bütün Kocaeli’den destek gördüm. Kocaali’de “direğe tırmanıp bayrak asan gençler de, kahvede çayını içerken siyaset konuşan amcalar da seni sevdi”. Bu sözü Sn. Meral Akşener’den duymuş olmak benim için büyük onurdur; emeklerimin karşılıksız olmadığını göstermeye yetiyor. Özellikle davetleri üzerine siyasete başladığım, gelmiş geçmiş en dürüst devlet adamlarından biri olan Sn. Bülent ve Rahşn Ecevit çiftinin alçakgönüllülüklerini ve kibarlıklarını unutmam mümkün değil. Türk siyasetinde dürüstlüğün sembolleriydiler. Mekânları cennet olsun. 2004 seçimlerinden sonra, Sn. Devlet Bahçeli’yle, kendisinin talebi üzerine, 2009’a kadar düzenli olarak; bazen ayda, bazen birkaç ayda bir, çoğunlukla Cumartesi günleri, randevusuz görüştüm. Zarafetini ve kibarlığını bizzat gördüm, yaşadım.” Dedi. BİR TAVIR ORTAYA KOYUYORUM Geldiğimiz noktada, üstelik muhalif partilerin yükseliş trendine girdiği bir süreçte ayrılma cesareti göstererek, siyasetin ömür boyu sürdürülecek bir iş-meslek olmadığı konusunda bir duruş sergileyerek, Türk siyasetinde bir tavır ortaya koymuş oluyorum. Kaldı ki siyaset çok kutsal bir uğraşıdır. Hak ve adaletin egemen olduğu siyaset, temiz siyaset, dürüst siyaset, kişisel değil toplumsal çıkarlar için siyaset, değer odaklı siyaset yani kaliteli siyaset için nitelikli insanların siyasette yer alması gerektiğini de vurgulamak istiyorum. Çünkü siyaset bilgi işi, birikim işi, dahası hiçbir çıkar beklemeden ülkeye hizmet işi haline gelmedikçe hem siyasetin hem de ülkenin kurtuluşu mümkün değildir. Bu vesile ile çalışmalarıma destek olan, olmayan; emeği geçen, geçmeyen herkesten helallik diliyorum. Yoktur; ama varsa da ben hakkımı helal ediyorum. Dostluklarımız, arkadaşlıklarımız en büyük zenginliğimiz. İletişim içinde var olacağız. Elbette 26 yıldır değişmeyen telefonum açık olmaya devam edecek.” Diye konuştu.