İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yılı!

12 Mart 1921’de kabul edilen İstiklâl Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en güçlü ifadelerinden biri olarak tarihe geçti. Milli Mücadele’nin en çetin dönemlerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından bir ulusal marş yazılması için yarışma düzenlendi. Yarışmaya 724 şiir katıldı, ancak dönemin Maarif Vekâleti (Milli Eğitim Bakanlığı), marşın milli ruhu en iyi şekilde yansıtması gerektiğini düşünerek şair Mehmet Âkif Ersoy’a teklif götürdü. Para ödülü nedeniyle yarışmaya katılmak istemeyen Mehmet Âkif, ödülü almayacağı şartıyla marşını yazmaya karar verdi. Büyük bir inanç ve heyecanla kaleme aldığı şiir, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığını ve iman gücünü yansıtıyordu. 17 Şubat 1921’de Meclis’e sunulan şiir, 12 Mart 1921’de coşkuyla kabul edilerek milli marş olarak ilan edildi. Mehmet Âkif Ersoy, sadece bir şair değil, aynı zamanda Milli Mücadele döneminde cephelerde ve Anadolu’nun dört bir yanında halkı bilinçlendiren önemli bir fikir insanıydı. Vaazları ve konuşmalarıyla halkı mücadeleye teşvik eden Ersoy, milli birlik ve beraberliğin güçlenmesine büyük katkıda bulundu. Bugün, İstiklâl Marşı Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli milli sembollerinden biri olarak kabul edilirken, Mehmet Âkif Ersoy da “Milli Şair” unvanıyla saygıyla anılmaktadır. Onun “Allah, bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın!” sözü, bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin önemini ve fedakârlığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.