“Ölüm haberi vermekten çok yoruldum”

Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli yoğun bakım doktoru Deniz Heppekcan, “Yorgunluk falan da önemli değil. Benim de bir hayatım var herkesin olduğu gibi. İnsanların yakınlarına ölüm haberini vermekten çok yoruldum, çünkü çok üzülüyorum” dedi. Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli yoğun bakım doktoru Deniz Heppekcan, kamera karşısına geçerek koronavirüs sürecinde yaşananları başından sonuna kadar anlattı. Uzman Dr. Heppekcan, hastanede ilk tespit edilen vakadan, yoğun bakımda yaşanan zor günlere kadar ve neden yoğun bakım uzmanı olduğunu anlattığı videosunu Youtube kanalına yükledi. Heppekcan videosunda şu ifadelere yer verdi; “Hastanemizde ilk koronovirüs vakası 21 Mart 2020 de tespit edildi. Bu tarihten itibaren aktif bir şekilde bu hastalara bakmaktayız. Ben yoğun bakım uzmanı olduğum için koronovirüs hastalarının en kötü noktaya geldiği zamanda devreye giren bir hekim olarak görevlendirildim. YOĞUN BAKIMIN BİLİNMEYENLERİNİ ANLATTI Neden yoğun bakım uzmanı olmayı seçtim? Aslında ana dalım anestezi ve ana dalımı seviyorum. Anestezide olmayı ve ameliyathaneyi. Bunları her zaman sevdim fakat bir yandan da yoğun bakıma bir gönül vermişliğim vardı o yüzden yoğun bakım uzamanı olmaya karar verdim ve yan dal yaptım. Size biraz yoğun bakımın içinden bahsetmek istiyorum. Aslında bu videoyu hazırlamaktaki amaçlarımdan biri de bu. Çünkü kapalı kapılar ardında bir ünite yoğun bakımı. İçerde neler oluyor hasta yakınları bilmiyor. Hastaları canınızı ciğerinizi kimlere teslim ediyorsunuz içeride ve hastanenin diğer yerlerinden çok farklı. Mesela bir hasta yakınıyla polikliniğe geliyor, doktora muayenesini oluyor ilacını alıyor, yazdırıyor ve gidiyor. Ya da bir servise yattığı zaman yatış gerektiren bir hastalığı olduğu zaman yanında bir refakatçisi oluyor. Fakat yoğun bakım böyle bir yer değil. Yoğun bakım içine hasta tek başına giriyor ve maalesef pandemi koşullarından dolayı ziyaretçi yasağı mevcut olduğu için hasta yakınları hastalarını bu süreçte göremiyorlar. KÖTÜ HABERİ TELEFONDA VERMWK ZORUNDA KALIYORUZ Hasta yakınlarını günde bir kere telefonla bilgilendiriyoruz onun dışında gelişen ekstra durumlarla ilgili tabi ki de bu iş yoğunluğuna ve her hekimin kendi inisiyatifine bağlı olmak üzere hasta yakınlarını değişik zamanlarda bilgilendirebiliyoruz. Maalesef kötü haberleri telefonda vermemiz gerekiyor ki kesinlikle kötü haberin yüz yüze verilmesinin gerektiğini düşünüyorum ve bu şekilde eğitim aldım bu şekilde yetiştim. Koronovirüsten ve koronovirüs hastalarından bahsedeceğim. Covid’ten önce yoğun bakıma çeşitli hastalarda hastalarımız yatmaktaydı. Bunlar zatürre geçiren hastalar olabiliyordu, travmalar, zehirlenmeler, yüksekten düşmeler, intihar vakaları aklınıza gelebilecek yani kritik hastalıkları olan ve ölme riski olan bütün hastalıklar yoğun bakıma alınıyordu. Bunlara bakıyorduk fakat pandemi başladığından itibaren çoğu zamanda bir yılı aşkın süreç içerisinde çoğu yoğun bakımcı sadece covid hastalarına baktı. Hep aynı tarzda hastalara baktık ve maalesef koronovirüs hastalığının hala kanıtlanabilir bir tedavisi yok. YOĞUN BAKIMDAN KISA SÜRE İÇERİSİNDE ÇIKABİLİYORSANIZ ŞANSLISINIZ Bizde rehberler, bilimsel kanıtlar, sağlık bakanlığının sürekli güncellenen rehberleri ve kendi klinik deneyimlerimizle hastalarımızı tedavi etmeye uğraşıyoruz. Koronovirüs yoğun bakımına giren koronovirüs hastalarının klinikleri değişik şekilde ilerliyor kimileri son raddede geliyor ve gelir gelmez çok hızlı bir şekilde maalesef hayatını kaybettiğimiz hastalar oluyor. 1-2-3 hafta uzun sürelerde kalan ve daha sonra maalesef kaybettiğimiz hastalar oluyor ya da uzun süre 1 aydan yatması gereken. Eninde sonunda solunum cihazından ayrılabilen insanlar oluyor ama yoğun bakıma bir kere girdikten sonra eğer çok kısa bir süre içerisinde iyileşip çıkabiliyorsanız gerçekten şanslı gruptasınız. Koronovirüs hastalığına bağlı yoğun bakımda uzun süreli hele ki entübe ve solunum cihazında bir tedavi aldıysanız daha sonraki hayatınızda sizi ciddi bir kaygı ve stres bozukluğu bekliyor. Yürüme problemleri yaşıyorsunuz. Hastalarımızın çoğu fizik tedavi programı alıyorlar, solunum fizyoterapisi görmeleri gerekiyor, antideprasan ve anksiyolitik ilaçlar kullanmaları gerekiyor. YOĞUN BAKIMA GİREN COVİD HASTALARI GERÇEKTEN ÇOK KORKUNÇ DURUMDALAR Size kendi yaklaşımımdan bahsetmek istiyorum. Koronovirüs hastalarının artık herkese entipasyon nedir, mekanik ve antilatör nedir, mekanik ve antilasyon nedir, solunum cihazı yapaysız solunum cihazı nedir bunlarla ilgili az çok bilgiyi telefonda bilgi verirken hasta yakınlarına hastanın entübe olduğu solunum cihazı desteğini aldık dediğimizde artık ne dediğimizi anlıyorlar. Anestezi vererek uyutuyorum. Yani ben kendi yoğun bakımımda kendi hastalarıma entübe olacaklarının farkına vardırtmadan entübe etmeye çabalıyorum. Çünkü içeri yoğun bakıma giren bu covid hastaları gerçekten çok korkunç durumdalar. Öleceklerini düşünüyor çoğu ve içeri girdikten sonra bazı hastalar ölüyor ve siz o hastayı uyutup da solunum cihazına bağlarken en son söyledikleri cümleleri duyuyorsunuz. Zor süreçler yani bir karı koca birbirlerinin entübe olduklarını bilmeden yan odalarda yatıyorlar ve bu insanları kaybediyoruz. ÖLÜM HABERİNİ VERMEKTEN ÇOK YORULDUM Yorgunluk falan da önemli değil. Şeyi fark ettim; benim de bir hayatım var herkesin olduğu gibi, bütün sağlık çalışanlarının da bir hayatı var ve her gün aynı günü yaşıyoruz. İnsanların yakınlarına ölüm haberini vermekten çok yoruldum, çünkü çok üzülüyorum. 15 yıldır bu mesleği yapıyorum ve 15 yılın yarısında yoğun bakımda aktif olarak hep çalıştım. Çok fazla ölüm haberi verdim. Evet, çok fazla da insan ve hayat kurtardık. Bunlar ekip işi bir kişi değil hep beraber yaptık. Öyle ki bir yoğun bakımda 30 kişiyseniz ya da 40 kişiyseniz herkes birbirine bağlı başarılar da başarısızlıklar da hepsi birbirine bağlı. Ekip ruhu olmak çok önemli emin olun ki yoğun bakımda bir hastayı kaybettiğimizde hepimiz çok üzülüyoruz. Ben telefonda vefat haberini verirken belden aşağımın uyuştuğunu hissediyorum her seferinde. EN YAKININIZ SİZİ ENFEKTE EDECEK Yani bir yoğun bakımcı olarak size şunu söyleyebilirim ki gerçekten maskeyi kimin yanında indiriyorsanız emin olun ki covid hastalığını ondan kapacaksınız. Toplu taşımada istiyorsanız 5 tane takın üzerine siperlikler takın oralardan geçmeyecek size. En yakınınızla enfekte olacaksınız ve en yakınınız sizi enfekte edecek. Bunu bilmenizi istiyorum çok dikkatli olmanızı istiyorum, sevdiklerinizi korumanızı istiyorum. Evet, yoğun bakımın bir mortilite yüzdesi vardır hiç bir zaman bu kadar yüksek olmamıştı. Temas ettiğimiz insan sayısını azaltmamız gerekiyor. İşle ilgili hiçbir şey demiyorum. Mesela işte bir şeyler yiyip içecekseniz mümkün oldukça izole olmaya çalışın insanlardan uzakta durmaya çalışın. Diyorum ya maskeyi kimin yanında indirirseniz o enfekte edecek sizi. Herhangi bir semptom gösteriyorsanız bunun covid olduğunu düşünün. İlk etapta evet koronovirüs hastalarının küçük bir yüzdesi kritikleşiyor ama o kritikleşen kişilerinde çoğunu kaybediyoruz. Lütfen kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun değer verip dikkate alıp beni dinlediğiniz için kalben teşekkür ediyorum.” KÜBRA AKABALI