“Öncelikli toplumsal sorunumuz sokak hayvanları”

Siyaset 22.03.2021 - 09:28, Güncelleme: 22.03.2021 - 09:30
 

“Öncelikli toplumsal sorunumuz sokak hayvanları”

Deva Partisi Darıca Doğa Hakları ve Çevre Politikaları yöneticisi Mine Büşra Aktürk gazetemize konuk olarak öncelikli toplumsal sorunun sokak hayvanları olduğunu söyledi.

Deva Partisi Darıca Doğa Hakları ve Çevre Politikaları yöneticisi Mine Büşra Aktürk gazetemize özel açıklamalarda bulunarak sokak hayvanları için destek istedi. Aktürk, “Toplumsal sorunumuz sokak hayvanlarıdır” diyerek; “Tarih boyunca insanoğlu hayvanlarla iç içe yaşamış, insanoğlunun temel ihtiyaçlarının giderilmesindeki temel yapı taşlarından bir tanesi her daim hayvanlar olmuştur. Ancak günümüzde hayvanların doğal yaşam alanları olan bölgelerin, katledilmesi, kentleşme oranının günden güne artması, ilgili artış yanında bilimsel çalışma ve önerilerden uzak kontrol çalışmaları, popülasyon kontrol hareketlerinin yetersizliği, bilinçsiz yapılan yaklaşımlar ve uygulamalar vb. neticesinde hayvanların yaşam haklarına müdahaleler artmış, hayatlarına devam ettikleri alanlar deyim yerinde ise işgale uğramıştır. Bu kapsamda en acil bir şekilde radikal çözümler gereksinimi duyan toplumsal sorunumuz sokak hayvanlarıdır” dedi.   ‘5199’ ACİLEN DEĞİŞMELİ Sözlerine devam eden Aktürk, “Hayvanları eşya statüsünde kabul eden ve onların haklarını korumaktan aciz mevzuattaki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 2004 yılında yasalaştı. Bu yasa hayvana yönelik kötü muamele ve işkenceyi “kabahat” olarak değerlendiriyor yani hayvana yapılan her türlü haksızlık, kötü muamele ve yaşam hakkını elinden almak idari para cezası olarak 4 taksit ödeme kolaylığı ile devlet hazinesine aktarılıyor. 5199’un Kabahatler kanunundan çıkması durumunda haksız eylem suç olarak kabul edileceğinden ve mahkumiyet mahkeme yargılaması sonucu verileceğinden  (artık kabahatlinin değil) failin sabıka kaydına işlenecektir” yorumunu yaptı.  DERNEKLERİN ASIL GÖREVİ KURUMSALLAŞMAKTIR  “Genel olarak gönüllü dernekler hayvan besleme arzusunu tatmin etmek, yaralı sakatlanmış bir hayvanın tedavi masraflarını karşılamak gibi somut olaylara maddi imkanlarını ve tüm enerjisini devlet imkanları ile yapılması gereken durumlara harcamak zorunda kalır” diyen genç yönetici “Bu konuda afiş yaptırmak paneller sergiler düzenlemek eğitim çalışmaları yapmak için kısıtlı olan bütçe ve gönüllü vatandaşların dar zamanlarından vakit kalmaz. Oysa ki derneklerin asıl görevi kurumsallaşmak baskı gücü oluşturarak devletin el atmadığı konularda çalışmaya zorlamaktır” şeklinde konuşurken “Bu bağlamda Darıca Belediyesinin faaliyete geçirdiği mesire alanının uygun bir yerine yapılmasıyla ziyaret gelen bölge halkımız hem piknik yaparak keyifli vakit geçirecek hem de hayvanlarla birebir paylaşım yaparak karşılıklı bir sevgi bağı kurulması, sahiplenme için olan ön yargılarının eğitimlerle yıkılması hedeflenmektedir” ifadesini kullandı.  SENEDE BİR GÜN İŞLEMEKLE OLMAZ Aktürk son olarak “Çocuk eğitimi aile içinde başladığına göre, öncelikle ebeveynlerin bilinçlenmesini sağlamak gerekir. Aile içinde alamadığı eğitimin okul sürecinde tamamlanması için ise, okulda bu konuda farklı yaş gruplarına göre görsellerle desteklenen seminerler, belgeseller izletmek, çocuklara doğrudan sokak hayvanları ile ilgili birtakım küçük sorumluluklar vermek, onlara doğru karşılaşma yöntemlerini öğretmek gibi projeler geliştirilebilir. Burada en önemli nokta, çocuklarda bu bilgilerin, bu oluşan farklı bilincin pekişmesini, yani sürekliliği sağlamaktır. Senede bir gün bu konuyu işlemekle hiçbir kalıcı farkındalık sağlanamaz. Hayvanların ve doğanın dilini çözdüğümüz ve onlarla bu evreni paylaştığımız gün, tüm canlıların da sorununu çözmüş olacağız” ifadesini kullanarak sözlerini tamamladı.
Deva Partisi Darıca Doğa Hakları ve Çevre Politikaları yöneticisi Mine Büşra Aktürk gazetemize konuk olarak öncelikli toplumsal sorunun sokak hayvanları olduğunu söyledi.

Deva Partisi Darıca Doğa Hakları ve Çevre Politikaları yöneticisi Mine Büşra Aktürk gazetemize özel açıklamalarda bulunarak sokak hayvanları için destek istedi. Aktürk, “Toplumsal sorunumuz sokak hayvanlarıdır” diyerek; “Tarih boyunca insanoğlu hayvanlarla iç içe yaşamış, insanoğlunun temel ihtiyaçlarının giderilmesindeki temel yapı taşlarından bir tanesi her daim hayvanlar olmuştur. Ancak günümüzde hayvanların doğal yaşam alanları olan bölgelerin, katledilmesi, kentleşme oranının günden güne artması, ilgili artış yanında bilimsel çalışma ve önerilerden uzak kontrol çalışmaları, popülasyon kontrol hareketlerinin yetersizliği, bilinçsiz yapılan yaklaşımlar ve uygulamalar vb. neticesinde hayvanların yaşam haklarına müdahaleler artmış, hayatlarına devam ettikleri alanlar deyim yerinde ise işgale uğramıştır. Bu kapsamda en acil bir şekilde radikal çözümler gereksinimi duyan toplumsal sorunumuz sokak hayvanlarıdır” dedi. 
 ‘5199’ ACİLEN DEĞİŞMELİ
Sözlerine devam eden Aktürk, “Hayvanları eşya statüsünde kabul eden ve onların haklarını korumaktan aciz mevzuattaki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 2004 yılında yasalaştı. Bu yasa hayvana yönelik kötü muamele ve işkenceyi “kabahat” olarak değerlendiriyor yani hayvana yapılan her türlü haksızlık, kötü muamele ve yaşam hakkını elinden almak idari para cezası olarak 4 taksit ödeme kolaylığı ile devlet hazinesine aktarılıyor. 5199’un Kabahatler kanunundan çıkması durumunda haksız eylem suç olarak kabul edileceğinden ve mahkumiyet mahkeme yargılaması sonucu verileceğinden  (artık kabahatlinin değil) failin sabıka kaydına işlenecektir” yorumunu yaptı. 


DERNEKLERİN ASIL GÖREVİ KURUMSALLAŞMAKTIR 
“Genel olarak gönüllü dernekler hayvan besleme arzusunu tatmin etmek, yaralı sakatlanmış bir hayvanın tedavi masraflarını karşılamak gibi somut olaylara maddi imkanlarını ve tüm enerjisini devlet imkanları ile yapılması gereken durumlara harcamak zorunda kalır” diyen genç yönetici “Bu konuda afiş yaptırmak paneller sergiler düzenlemek eğitim çalışmaları yapmak için kısıtlı olan bütçe ve gönüllü vatandaşların dar zamanlarından vakit kalmaz. Oysa ki derneklerin asıl görevi kurumsallaşmak baskı gücü oluşturarak devletin el atmadığı konularda çalışmaya zorlamaktır” şeklinde konuşurken “Bu bağlamda Darıca Belediyesinin faaliyete geçirdiği mesire alanının uygun bir yerine yapılmasıyla ziyaret gelen bölge halkımız hem piknik yaparak keyifli vakit geçirecek hem de hayvanlarla birebir paylaşım yaparak karşılıklı bir sevgi bağı kurulması, sahiplenme için olan ön yargılarının eğitimlerle yıkılması hedeflenmektedir” ifadesini kullandı. 
SENEDE BİR GÜN İŞLEMEKLE OLMAZ
Aktürk son olarak “Çocuk eğitimi aile içinde başladığına göre, öncelikle ebeveynlerin bilinçlenmesini sağlamak gerekir. Aile içinde alamadığı eğitimin okul sürecinde tamamlanması için ise, okulda bu konuda farklı yaş gruplarına göre görsellerle desteklenen seminerler, belgeseller izletmek, çocuklara doğrudan sokak hayvanları ile ilgili birtakım küçük sorumluluklar vermek, onlara doğru karşılaşma yöntemlerini öğretmek gibi projeler geliştirilebilir. Burada en önemli nokta, çocuklarda bu bilgilerin, bu oluşan farklı bilincin pekişmesini, yani sürekliliği sağlamaktır. Senede bir gün bu konuyu işlemekle hiçbir kalıcı farkındalık sağlanamaz. Hayvanların ve doğanın dilini çözdüğümüz ve onlarla bu evreni paylaştığımız gün, tüm canlıların da sorununu çözmüş olacağız” ifadesini kullanarak sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.