Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

CENNET VATAN TÜRKİYEM!

Hafta sonu yeğenim Hakan’ın düğünü dolayısı ile memleketim Giresun’un Espiye ilçesindeydim. Gidiş ve dönüşümüz özel araçlarla oldu ve Türkiye’nin cennet vatan olduğunu bir kez daha gözlemledik. Gerede’den Çerkeş, Kurşunlu ve Çankırı istikametine giderken o bomboş dağlar hep dikkatimi çekmiştir. Yanımda bulunan aynı zamanda köyümüzün dernek başkanı olan Murat Sarıbaş ile bu bölgede özellikle keçi ve koyun türü hayvancılığın çok rahat yapılabileceğini konuştuk. O da bu işlere meraklı olduğunu ve geleceğin kurtuluşunun tarım ve hayvancılıkta olduğunu söyledi. İkimiz de imkan olsa bu işlere bugünden girebileceğimizi söyledik ama hayvanı seven, doğayı seven, doğal yaşamı seven birilerinin de olması gerekiyor. Sadece sizinle bu işler olmuyor, bugüne kadar olmadı da…Ama pandemi süreci ile tarım ve hayvancılık gerçeğini bir kez daha önemsedik ve bir ülke için sağlıklı gıda ve sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu hatırladık. Ben hala daha gelecekte ülkemizin kurtuluşunun tarım ve hayvancılıkta olduğunu düşünüyorum, öyle de olacak. Anadolu yeniden harekete geçmeli ve hepimiz yeniden silkelenerek ayağa kalkmalıyız. Burada işin seni beni yok, herkesin bir tavuk da olsa hayvancılığa geri dönmesi gerekiyor. Elbette bunun için de şartların oluşturulması lazım. Memleket dönüşü gezgin üç genç ili birlikte yola çıktık. Samsun-Bafra ve Sinop üzerinden dönüşe geçtik. Bafra Ovası’ndan Sinop’a geçerken çevrede çok sayıda büyükbaş hayvan görmek bizi fazlasıyla mutlu etti. İl merkezine varınca ise Tarihi Sinop Cezaevini ziyaret edelim dedik ama onarımda olduğu için olmadı. Sinop ilinin zirvesi Şahin Tepesinden şehri kuş bakışı gözlemledik ama yükselen dev asa beton binalar ve çevre kirliliği her yerde olduğu gibi yine içimizi acıttı. Bir liman kenti olan Sinop aynı zamanda bir tarih, bir turizm ve bir tarım kenti. Bugüne kadar Sinop’u görememekle hata ettiğimizi bir kez daha anladık. Limanın kıyısında ise buralarda 30 TL’ye satılan istavritin kilosunun 10 lira olması bizi hiç de şaşırtmadı. İnsan bu coğrafyayı görünce tüyleri diken-diken oluyor ve tarım ve hayvancılığın yeniden canlanacağı günleri bekliyor. Türkiye’de imkanı olan her iş adamının kendi memleketine üretim, tarım ve hayvancılık adına yatırım yapması gerektiği gerçeği ve önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Boyabat kalesinden ise şehri gözlemledik ve tarihi kalenin karşısındaki zirvesinde yapılan inşaat ise bizi iyice korkuttu. Dağın tepesindeki ne inşaatı olduğunu bilmediğim dev beton kalıplarını görünce; “TOKİ buraya da mı el attı?” demek geldi içimden…Umarım bölge için yapılan iyi bir yapı olur ama fazla beton olması bugünden rahatsızlık verici gibiydi. Sözün özü, bu ülkenin her yanı ve her yeri ayrı bir güzellik taşıyor ama kıymetini bilemiyoruz. 20 milyonu İstanbul’a yığmış, elektrik, su, telefon, sağlık ve ulaşım sorunlarını çözmeye çalışıyoruz ama olmuyor. İstanbul’un büyüyen sorunlarından Gebze de fazlasıyla nasibini alıyor. Dünyada buna farklı yollarla çözüm bulunurken, biz ise bugüne kadar siyaset uğruna şehirleri yok ettik. Anadolu’nun her yöresi bakir ve bizi bekliyor. Tarım, hayvancılık, turizm ve üretim konusunda neler yapılamaz ki…Ama bir kıvılcım yakılmalı bence…Bunun için de uzaydan gelecek birilerini beklemeye gerek yok. Hepimiz birer kurtarıcı olup Anadolu’yu yeniden ayağa kaldırmalıyız. Yoksa büyükşehirler psikolojimizi, sağlığımızı, akrabalık ilişkilerimizi, ticaretimi ve davranış şekillerimizi yok etti. En kötüsü de ahlakımızı yok etti, bundan sonrası da daha büyük facia Allah beterinden korusun… TÜM ÖĞRETMENLERE BÜYÜK SAYGI Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü…Mesleğin en kutsal mesleklerden biri olduğuna inanırım. Bunun yanında sorumlulukları da bir hayli fazla…Sadece bugüne özel değil, öğretmenlerle ilgili yazılacak çok şeyler var ama sonraya bırakalım. Başta başöğretmen Atatürk olmak üzere bizi bugünlere getiren ve yetiştiren, vatan, millet ve bayrak sevgisi o günlerde bize öğreten tüm öğretmenlerimizden vefat edenlere yüce Allah’tan rahmet, yaşayan tüm öğretmenlerimize de sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. Allah, bu ülkeyi gerçek anlamda ülkesini seven öğretmenlerden mahrum eylemesin…
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2021 - Çarşamba

CENNET VATAN TÜRKİYEM!

Hafta sonu yeğenim Hakan’ın düğünü dolayısı ile memleketim Giresun’un Espiye ilçesindeydim. Gidiş ve dönüşümüz özel araçlarla oldu ve Türkiye’nin cennet vatan olduğunu bir kez daha gözlemledik. Gerede’den Çerkeş, Kurşunlu ve Çankırı istikametine giderken o bomboş dağlar hep dikkatimi çekmiştir. Yanımda bulunan aynı zamanda köyümüzün dernek başkanı olan Murat Sarıbaş ile bu bölgede özellikle keçi ve koyun türü hayvancılığın çok rahat yapılabileceğini konuştuk. O da bu işlere meraklı olduğunu ve geleceğin kurtuluşunun tarım ve hayvancılıkta olduğunu söyledi. İkimiz de imkan olsa bu işlere bugünden girebileceğimizi söyledik ama hayvanı seven, doğayı seven, doğal yaşamı seven birilerinin de olması gerekiyor. Sadece sizinle bu işler olmuyor, bugüne kadar olmadı da…Ama pandemi süreci ile tarım ve hayvancılık gerçeğini bir kez daha önemsedik ve bir ülke için sağlıklı gıda ve sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu hatırladık. Ben hala daha gelecekte ülkemizin kurtuluşunun tarım ve hayvancılıkta olduğunu düşünüyorum, öyle de olacak. Anadolu yeniden harekete geçmeli ve hepimiz yeniden silkelenerek ayağa kalkmalıyız. Burada işin seni beni yok, herkesin bir tavuk da olsa hayvancılığa geri dönmesi gerekiyor. Elbette bunun için de şartların oluşturulması lazım.

Memleket dönüşü gezgin üç genç ili birlikte yola çıktık. Samsun-Bafra ve Sinop üzerinden dönüşe geçtik. Bafra Ovası’ndan Sinop’a geçerken çevrede çok sayıda büyükbaş hayvan görmek bizi fazlasıyla mutlu etti. İl merkezine varınca ise Tarihi Sinop Cezaevini ziyaret edelim dedik ama onarımda olduğu için olmadı. Sinop ilinin zirvesi Şahin Tepesinden şehri kuş bakışı gözlemledik ama yükselen dev asa beton binalar ve çevre kirliliği her yerde olduğu gibi yine içimizi acıttı. Bir liman kenti olan Sinop aynı zamanda bir tarih, bir turizm ve bir tarım kenti. Bugüne kadar Sinop’u görememekle hata ettiğimizi bir kez daha anladık. Limanın kıyısında ise buralarda 30 TL’ye satılan istavritin kilosunun 10 lira olması bizi hiç de şaşırtmadı. İnsan bu coğrafyayı görünce tüyleri diken-diken oluyor ve tarım ve hayvancılığın yeniden canlanacağı günleri bekliyor. Türkiye’de imkanı olan her iş adamının kendi memleketine üretim, tarım ve hayvancılık adına yatırım yapması gerektiği gerçeği ve önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Boyabat kalesinden ise şehri gözlemledik ve tarihi kalenin karşısındaki zirvesinde yapılan inşaat ise bizi iyice korkuttu. Dağın tepesindeki ne inşaatı olduğunu bilmediğim dev beton kalıplarını görünce; “TOKİ buraya da mı el attı?” demek geldi içimden…Umarım bölge için yapılan iyi bir yapı olur ama fazla beton olması bugünden rahatsızlık verici gibiydi. Sözün özü, bu ülkenin her yanı ve her yeri ayrı bir güzellik taşıyor ama kıymetini bilemiyoruz. 20 milyonu İstanbul’a yığmış, elektrik, su, telefon, sağlık ve ulaşım sorunlarını çözmeye çalışıyoruz ama olmuyor. İstanbul’un büyüyen sorunlarından Gebze de fazlasıyla nasibini alıyor. Dünyada buna farklı yollarla çözüm bulunurken, biz ise bugüne kadar siyaset uğruna şehirleri yok ettik. Anadolu’nun her yöresi bakir ve bizi bekliyor. Tarım, hayvancılık, turizm ve üretim konusunda neler yapılamaz ki…Ama bir kıvılcım yakılmalı bence…Bunun için de uzaydan gelecek birilerini beklemeye gerek yok. Hepimiz birer kurtarıcı olup Anadolu’yu yeniden ayağa kaldırmalıyız. Yoksa büyükşehirler psikolojimizi, sağlığımızı, akrabalık ilişkilerimizi, ticaretimi ve davranış şekillerimizi yok etti. En kötüsü de ahlakımızı yok etti, bundan sonrası da daha büyük facia Allah beterinden korusun…

TÜM ÖĞRETMENLERE BÜYÜK SAYGI

Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü…Mesleğin en kutsal mesleklerden biri olduğuna inanırım. Bunun yanında sorumlulukları da bir hayli fazla…Sadece bugüne özel değil, öğretmenlerle ilgili yazılacak çok şeyler var ama sonraya bırakalım. Başta başöğretmen Atatürk olmak üzere bizi bugünlere getiren ve yetiştiren, vatan, millet ve bayrak sevgisi o günlerde bize öğreten tüm öğretmenlerimizden vefat edenlere yüce Allah’tan rahmet, yaşayan tüm öğretmenlerimize de sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. Allah, bu ülkeyi gerçek anlamda ülkesini seven öğretmenlerden mahrum eylemesin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.