Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

DEVLET VE MİLLETİN İNADINA YAPMAK!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafının uzun bir süredir kuşatıldığına inananlardanım. Sadece ben değil, AK Parti içerisindeki aklı-selim çok saylıda insan da benim gibi düşünüyor. Farklı olan şu, onlar fikirlerini açıkça ifade edemiyor, beni ise önüme gelen yerde konuşuyorum.  Hedef TV canlı yayınlarında da defalarca söyledim, yine de söylemekte yarar var. Örneğin “Bay Kemal” muhabbeti….AK Parti içerisindeki çok sayıda insan bile mu muhabbetinden bezdi. İşin kabak tadı verdiğini herkes söylüyor ama kimse dile getiremiyor. İkincisi, AK Parti kongrelerinden sonra kapanma kararı alınması. Kongrelerin de çok yanlış olduğunu çok sayıda insan söylüyor ama yine yüksek sesle söyleyen yok… Ramazan ayında içki yasağının bu kadar tartışılması. ..Bırakın yasağı, tartışılmasının bile çok yanlı olduğunu herkes tarafından söyleniyor ama yine kimse yüksek sesle konuşamıyor. En büyük facia ise yeni bir genelge ile geldi ve artık bundan sonra sokakta yaşanan olayları vatandaş cep telefonları ile çekemeyecek. Peki mağdur olan vatandaşın konuşma, savunma ve mağdur olma hakkı nerede, bunu sorgulayan yok. …Sokakta yasak diyelim, peki vatandaş evinin beşinci onuncu katından çekim yaptı, evleri mi basacaksınız. Veya polis asli görevi olan olaya müdahale etmek yerine kamera çeken vatandaşlarla mı uğraşacak? Hep bu tür olayların hükümet çevrelerindeki derin yapılar tarafından bir-bir hayata geçirildiğini düşünüyorum. Zira, bir süredir sürekli hep vatandaşı devletten soğutacak ne varsa o yönde kararlar alınıyor. Bunun da ancak derin yapılar eliyle olabileceğini düşünenlerdenim. Şu an aklıma gelen sadece bir kaçını yazdım, bu sayıları onlarca örnekle çoğaltabiliriz. Bir yandan adalet ve özgürlük reformu dileceksiniz, diğer yandan da sokakta çekim yapan vatandaşı engellemeye çalışacaksınız. Demek ki burada ciddi bir kuyruk acısı var. Kendisine güvenen ve suçlu olmadığını bilen herkes görüntülenmesinden de rahatsız olmaz. Aksine bunun yapılmasını bizzat ister, yarın bir suçlama veya mağduriyet oluştuğunda bu görüntüleri çok rahat kullanabilir. Benim bu gelişmeleri aklım almıyor, sizin aklınız alıyorsa çok da söylenecek bir şey bulamıyorum. Tüm bunlar yaşanırken, adalet ve özgürlüklerin genişletileceği konuşulmaya başlanıyor ve milletin inadına şeyler yapılıyor. Daha üzücü olanı içişleri ve adalet bakanları da bunu savunmaya çalışıyor. Toplumun bu kadar sorunu varken hala bunları konuşuyorsak vay geldi bu ülkenin başına. Allah sonumuzu hayır eylesin…
Ekleme Tarihi: 03 Mayıs 2021 - Pazartesi

DEVLET VE MİLLETİN İNADINA YAPMAK!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafının uzun bir süredir kuşatıldığına inananlardanım. Sadece ben değil, AK Parti içerisindeki aklı-selim çok saylıda insan da benim gibi düşünüyor. Farklı olan şu, onlar fikirlerini açıkça ifade edemiyor, beni ise önüme gelen yerde konuşuyorum.  Hedef TV canlı yayınlarında da defalarca söyledim, yine de söylemekte yarar var.

Örneğin “Bay Kemal” muhabbeti….AK Parti içerisindeki çok sayıda insan bile mu muhabbetinden bezdi. İşin kabak tadı verdiğini herkes söylüyor ama kimse dile getiremiyor. İkincisi, AK Parti kongrelerinden sonra kapanma kararı alınması. Kongrelerin de çok yanlış olduğunu çok sayıda insan söylüyor ama yine yüksek sesle söyleyen yok…

Ramazan ayında içki yasağının bu kadar tartışılması. ..Bırakın yasağı, tartışılmasının bile çok yanlı olduğunu herkes tarafından söyleniyor ama yine kimse yüksek sesle konuşamıyor.

En büyük facia ise yeni bir genelge ile geldi ve artık bundan sonra sokakta yaşanan olayları vatandaş cep telefonları ile çekemeyecek. Peki mağdur olan vatandaşın konuşma, savunma ve mağdur olma hakkı nerede, bunu sorgulayan yok. …Sokakta yasak diyelim, peki vatandaş evinin beşinci onuncu katından çekim yaptı, evleri mi basacaksınız. Veya polis asli görevi olan olaya müdahale etmek yerine kamera çeken vatandaşlarla mı uğraşacak?

Hep bu tür olayların hükümet çevrelerindeki derin yapılar tarafından bir-bir hayata geçirildiğini düşünüyorum. Zira, bir süredir sürekli hep vatandaşı devletten soğutacak ne varsa o yönde kararlar alınıyor. Bunun da ancak derin yapılar eliyle olabileceğini düşünenlerdenim. Şu an aklıma gelen sadece bir kaçını yazdım, bu sayıları onlarca örnekle çoğaltabiliriz.

Bir yandan adalet ve özgürlük reformu dileceksiniz, diğer yandan da sokakta çekim yapan vatandaşı engellemeye çalışacaksınız. Demek ki burada ciddi bir kuyruk acısı var. Kendisine güvenen ve suçlu olmadığını bilen herkes görüntülenmesinden de rahatsız olmaz. Aksine bunun yapılmasını bizzat ister, yarın bir suçlama veya mağduriyet oluştuğunda bu görüntüleri çok rahat kullanabilir.

Benim bu gelişmeleri aklım almıyor, sizin aklınız alıyorsa çok da söylenecek bir şey bulamıyorum. Tüm bunlar yaşanırken, adalet ve özgürlüklerin genişletileceği konuşulmaya başlanıyor ve milletin inadına şeyler yapılıyor. Daha üzücü olanı içişleri ve adalet bakanları da bunu savunmaya çalışıyor. Toplumun bu kadar sorunu varken hala bunları konuşuyorsak vay geldi bu ülkenin başına. Allah sonumuzu hayır eylesin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.