Yumurtalık kanserinde her 3 kadından 2’si tanıyı ilk kez doktor odasında duyuyor

Ülkemizde kadınlar arasında en sık görülen ve en ölümcül seyreden kanser türlerinden biri olan yumurtalık kanseri, genellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkıyor. Her yıl yaklaşık 4 bin kadının karşılaştığı bu hastalık, sıklıkla erken evrede belirti vermediği için geç teşhis ediliyor. Uzmanlar, yumurtalık kanserlerinin yüzde 15-20’sinin genetik faktörlere bağlı geliştiğini belirterek, birinci derece yakınlarında meme, rahim içi ya da yumurtalık kanseri öyküsü bulunan kadınların riskli grupta yer aldığını vurguluyor. Ülkemizde her 100 bin kadından yaklaşık 7’si yumurtalık kanseri tanısı alıyor. Hastalığın sinsi ilerlemesi ve belirtilerinin başka sağlık sorunlarını taklit etmesi, tanıyı zorlaştıran başlıca nedenlerden biri olarak öne çıkıyor. Bel, kasık ya da karın ağrısı, şişkinlik, halsizlik, sık idrara çıkma, kabızlık, gaz şikayetleri ve nadiren görülen anormal kanamalar gibi belirtiler çoğu zaman göz ardı ediliyor. Uzmanlar, yumurtalık kanserine yol açabilecek risk faktörleri arasında hiç doğum yapmamak, erken yaşta adet görmek, geç menopoza girmek, endometriozis, sigara, sağlıksız beslenme, alkol tüketimi ve obezite gibi etkenleri sıralıyor. Yaş, genetik yatkınlık gibi faktörlerin değiştirilemeyeceğini ancak yaşam tarzı değişiklikleriyle riskin azaltılabileceğini ifade eden uzmanlar, kadınlara yılda en az bir kez jinekolojik muayene olmalarını ve şikayetleri gecikmeden hekimle paylaşmalarını öneriyor. Toplumsal farkındalığın düşük olduğu hastalığa karşı, özellikle belirtiler ortaya çıktığında zaman kaybetmeden doktora başvurulması erken teşhis ve tedavi açısından hayati önem taşıyor.