Gebzeli Gündüz’den Türkkan’a sert tepki

Milli Çözüm Dergisi’nin Gebzeli Yazarı Nevzat Gündüz, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın bir konuşmasında eski başbakanlardan Erban ile ilgili sözlerine sert tepki gösterdi. Gündüz; “ İYİ Parti Kocaeli Milletvekili ve Meclis Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan 29 Haziran 2021 tarihinde Mecliste yaptığı açıklamada:

     “Hafta sonu Kanal İstanbul Projesinin temelini atıyoruz diye, Kuzey Marmara Otoyolu ile ilgili eski bir projenin köprü temelini attılar” dedikten sonra: “Bu olay Erbakan’ı aklıma getirdi. Rahmetli Erbakan çok temel atardı. Hakikaten sanayileşmeye çok meraklı bir siyasetçiydi. Ama iş bir ara o kadar fazla ilerledi ki, boş tarlaya temeller atmaya girişti. Birileri de o temeli bir kamyonun arkasına atıp getirdi. Yani aradan kırk sene geçmiş, kırk sene sonra aynı hadiselerin devamı bizi üzüyor.” sözleriyle, Erdoğan’ı Erbakan’ın devamı gibi göstermeye çalışmıştı. Eğer bu bir ahmaklık değilse, mutlaka halkın oylarını AKP’ye aktarma kasıtlıydı… Kaldı ki Erbakan’a yönelik “Hayali temel atma…” ithamları, sömürge kafalı ve Batı kuklası siyasilerin ve masonik kesimlerin uydurmalarıydı. Çünkü rahmetli Erbakan Hocamız 300 kadar fabrikanın projelerini, hatta fizibilitelerini hazırlamış ve tüm engellemelere rağmen bunların 100’den fazlasını işletmeye açmıştı. Bu Lütfü Türkkan denen İYİ Partili avanakların “Erdoğan iktidarı tüm fabrikalar, limanlar gibi tüm kazanımlarımızı satıp günü kurtarmaya çalıştı…” diye yırtındıkları fabrikaların büyük kısmını Erbakan bu ülkeye kazandırmıştı.

Dilovası - Gebze arasındaki Devlet arazisine çöküp çiftlik kurmaya girişen ve bunu haberleştirmeye çalışan TGRT muhabiri, yeğeni İbrahim Hasırcı ve adamlarınca ölesiye dövdürülüp hastanelik ettirilen bu Lütfü Türkkan gibilerin içinde ve yönetiminde bulunduğu İYİ Parti’ye, halkımız niye inanıp oy atsınlardı? Bunlar güya Millet İttifakı içinde yer alan Saadet tabanından ve teşkilatlarından da mı hiç utanmaz ve hesaba katmazlardı? Şu Erdoğan iktidarının maddi manevi tahribatları bahanesiyle hâlâ Erbakan’a çatmak ve ömrünü bu ülkenin her yönden kalkınmasına adamış ve şimdi Rahmeti Rahmana ulaşmış kendini savunamaz konumdaki Kutlu bir şahsiyete çamur atmak elbette bu Lütfü Türkkan’ların gerçek ayarını, ahlâkını ve şeytani amacını ortaya koymaktaydı; bunların ne denli vefasız, vasıfsız ve vicdansız olduklarını açığa vurmaktaydı.” Dedi.