Ali Kemal Aydın ile Çay sohbeti


Toplumu en çok meşgul eden konular üzerine özelliklede siyaset ve eğitim içerikli yazılar yazmayı seviyorum. Okunma oranlarında karşılık görmesi de beni aynı güzergahta ilerlemem için önemli bir şevk.Karşılaştığım herkes "Sosyal medyada seni takip ediyoruz, yazılarını okuyoruz." dedikçe daha da yazasım geliyor. Hem de aynuı güzergah üzerine...  Dün Fırtına Trabzonsporlular Derneği önünde bölgemiz ticaret, siyaset dünyasının saygı duyulan sevilen ismi Ali Kemal Aydın ile karşılaştım. Oturduk çay içtik. Sen bu yazıları kime yazıyorsun? diye sordu. "İnsanlara" diye cevap verdim. "O zaman önce insanı yaz" dedi. "İnsan olmadan siyaset olmaz...Siyasetçide olmaz" dedi. "İnsan olmadan doğru olmaz, yanlış olmaz, iyi olmaz, kötü olmaz" dedi. Bugünde büyük sözü dinlemekten keyif alan bir prensip ile bir deneme yapayım dedim. Doğru ya..Her şey olabilirsiniz, herşeyinizde olabilir..Ama insan olmayınca olanların kıymeti yok. Evlerin, arabaların. Renk renk elbiselerin, pahalı parfüm, pahalı alışkanlıkların. Güzel ya da çirkin, Uzun ya da kısa, boylu poslu, gösterişli, ya da gösterişsiz, tombul, ya da zayıf, genç, ya da yaşlı, kadın, ya da erkek, anne, baba, kardeş, ağabey, dost, arkadaş. huzurlu, ya da huzursuz, güleryüzlü, ya da somurtuk, sakin, ya da hareketli, sabırlı, dayanıklı, heyecanlı, atak ve coşkulu, hatta her an içinde bulunduğun duruma göre bir şey de olabilirsin.
Sonra iş sahibi olabilirsin, ya da işsiz, Üniversite, lise, yada ilköğretim mezunu olabilirsin, bir meslek sahibi olabilirsin, öğretmen, memur, işçi, doktor, mimar, ya da avukat, hatta mesleğinde üst seviyelere çıkabilir, ünvanların olabilir. Bütün bu özelliklerin çevrende takdir görebilir, övgüler alabilirsin. Tüm bunlar iyidir hoştur, güzeldir. Büyüklerin dediği gibi adam bile olabilirsin. Ama, İnsan olmak başka bir şeydir. Onun ne okunacak bir kitabı, ne de ezberlenecek bir formülü vardır. İnsan olmak, yukarıda saydıklarımızın ve saymadıklarımızın tamamını kapsar.
Eğer İnsanları toplumsal alt kimliklerine göre ayırmadan, cinsiyetlerine göre kayırmadan, zengin, fakir, ya da meslek, ya da ünvanlarına göre değil, önce insan olduğu için sevip sayıyorsan, çevrendekilere sahip olduklarına göre değil, seninle paylaşmamış olsa bile, paylaştıklarına göre önem, değer ve anlam verebiliyorsan, verdiğin sözü tutuyor, özün ile sözün birbirini tamamlıyorsa, iyi niyetli, samimi, merhametli, dürüst ve alçak gönüllü isen, insan olmaya başladın demektir. Tüm bunların yanına bir de erdem kattın mı, insan oldun demektir. Ve insan olduğunda, artık sen insanların yüzlerine değil, ruhlarına bakmaya başlarsın.