Belediyelerin Çok Borcu Varmış... Yemezler !

Vizontele filminin bir sahnesi aklıma geliyor şu belediyelerin borçları ile ilgili dillendirilme arttıkça…

Cem Yılmaz filmde ihaleci Fikri rolünde sürekli belediye başkanından ödenek ister. Belediye Başkanı, “Sen iş yapmıyorsun sürekli para istiyorsun Fikri” der. Fikri, “Başkan işçiler ödenek istiyor. Para yoksa iş de yok o zaman.” Der. Başkanda “Git o zaman işçilerin parasını yedirdiğin karılardan geri al, dağıt.” der.

Çayırova’da Bünyamin Çiftçi “Çok sıkıntımız var çok. Tasarruf falan “ diyor…

Gebze’de Zinnur Büyükgöz “366 Milyon TL borç var. Mali disiplin sistemi oluşturmazsak hep birlikte batarız.” Diyor.

Darıca’da Muzaffer Bıyık’ı biraz daha konunun dışında tutmak istiyorum. Darıca’nın borcu en çok dillendirilen ve gündemde uzun zamandır yer edinen bir durum. Ama Bıyık borç var diye “Yok proje yapamam, yok hizmet veremem,  yok sıkıntım var.” Diye dolaşmıyor, basın toplantısı düzenlemiyor.

Öye yada böyle… Siz Belediye Başkanı olmak için aday adayı başvurusu yaparken bu borcu bilmiyor muydunuz? Zorla mı başvuru dosyası hazırlattı insanlar size… “Ben daha iyisini yaparım” diye çıkmadınız mı yola… İhtişamlı proje tanıtım programları yaparken haberiniz yok muydu mevcut borçtan…

 “Borç ödemekten iş yapamıyoruz” demenin kalkanı… Bir önceki dönem belediye başkanlarının kendi partili isimler olduğundan dolayı açık açık çamur atamayacakları için dolaylı olarak sorumluluğu önceki dönem belediye başkanlarına yüklemelerinin bir taktiğidir bu belediye borcu dillendirmeleri.

Valla ben bilmem… Ben belediye başkanlarına borçlanma yetkisi vermedim. Bu borçla ilgili bölgede yaşayan vatandaşın bir sorumluluğu yok. Makam araçları ile, korumalarla vatandaş gezmedi. Verilen ziyafet gibi programlara vatandaş katılmadı.  Hal böyleyken de “Para yok iş yapamıyorum” demenin anlamını vatandaş bilmek anlamak zorunda değil. Vatandaş iş bekler… Hizmet bekler… Tasarruf yapacaksan kendine özel bardaklı sürahiler alma.  Sonuçta onu vatandaş kullanmayacak.

Belediyenin katrilyon borcu olsa bize ne… Basına verilen iftar yemeklerini, sahur yemeklerini, gazeteciler gününde alınan hediyeleri kaldır… Kandillerde simit dağıtma olayını kaldır. Vatandaş senden kandil simidi beklemiyor. Aşure dağıtmanı beklemiyor. Asfalt bekliyor, yol bekliyor, kaldırım bekliyor. Park bekliyor, hastane bekliyor.

“Borcu eritene kadar projelere başlayamayacağım.” Demek bizim sorunumuz değil… Yemezler… 5 yılda biter.