Geçen ay İngiltere’de bir belediyenin mesai saatinde çalışanlara sigara içmeyi yasaklamaya hazırlandığını açıklaması tartışmayı tekrar alevlendirdi. Sigara içmeyenler, ‘dinlenme saati’ kapsamında değerlendirilen molaların eşitsizlik yarattığını, sigara içenlerin daha az çalışarak hak ettiklerinden fazla ücret aldığını savunuyor. Tiryakiler, molalar sayesinde verimli çalıştıkları görüşünde. İşveren açısından ise sigara molaları yüzünden tüm çalışanların eşitliğinin sağlanamadığı bir durum sözkonusu. KPMG’ye göre çözüm, mevzuata uygun molaların düzenlenip çalışanlara resmen bildirilmesi.

KPMG Muhasebe ve Mali Müşavirlik Hizmetleri’nden Kıdemli Müdür Bahadır Dinçyürek, şirketin blog sayfasındaki değerlendirmesinde Türkiye’de sigara molası uygulayan bazı işyerlerinde bu sürelerin belirlendiğini bazılarında ise karmaşık bir uygulama olduğuna dikkat çekiyor. Dinçyürek’in önerdiği formül şu şekilde: “Sigara molalarına mevzuat açısından engel yok. Sadece kesintisiz verilmesi gereken ara dinlenme sürelerine uymak gerekiyor. Bu süreler, mesaiden sayılmaz ve ilgili düzenlemelere istinaden önceden belirlenmesi gerekir. Sigara molasını belirli saatlerle uygulayan işyerlerinde bu zaman dilimi çalışanlara duyuruluyor. Sigara içmeyenler de bundan faydalanıyor. Böylece, sigara içmeyen personelin motivasyonu düşmüyor. Çalışma süresinden sayılmayan sigara molaları için personele ücret ödenmesi de gerekmiyor. Mevzuat, işyerinde değişik saatlerde mola uygulanmasına da müsaade ediyor. Farklı saatlerde uygulanacak molaların önceden duyurulması halinde bu süreler mesaiden sayılmaz, personele ücret ödemesi de yapılmaz. Ancak, molalar belirlenmediğinde mesai ayrımı yapılamıyor. Sigara molalarının mesaiden sayılmaması mümkün olmuyor”