Belediye Başkanı Adam Gibi Adamdır

Gebze 13.09.2018 - 10:42, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

Belediye Başkanı Adam Gibi Adamdır

Malum önümüzde yerel seçim var… Birileri rant düşüncesi yada kişisel menfaat beklentisi ile kritersiz bir şekilde kendi adamının belediye başkanı olmasını istiyordur. O karakterde insanlar geçim kaynağı olarak gördükleri kaynağı yerel iktidara gelmesini istemesi de normal ve doğaldır. Ama o şehrin halkının da beklediği bir belediye başkan kriteri var. Asıl normal ve doğal olması gereken ve “Bir Belediye Başkanı Nasıl Olmalı?” sorusunun halk nezdinde cevaplarını paylaşmak isterim. Belediye başkanlarının adı ‘şehri emini’dir. Belediyenin teslim edildiği kişi şehrin emin insanıdır. Aynı zamanda belediye başkanları kentteki tüm dinamikleri harekete geçiren bir orkestra şefi gibidir. Şayet orkestrayı yönetmek yerine müzik aletlerinin hepsini kendisi çalmak isterse işte bu olmaz. Seçim çalışmaları sırasında gülücüklerle sıkmadık el bırakmayan, öpmediği çocuk kalmayan belediye başkanının o koltuğa oturduktan sonra halkla arasına sınır çekmemelidir. Belediye başkanı olmadan önce halk adamıyken, belediye başkanı olduktan sonra kimyasını ve kıblesini kaybetmemelidir. Birilerine kıyak yapabilme adına sürekli kaldırım taşlarını söküp yerine yenilerini monte ettirmemelidir. Bir belediye başkanı şehrini ‘yatırım’ görüntüsü altında yap-boz tahtasına çevirmemelidir. Belediye başkanı dürüst ve şeffaf olmalıdır. Hakkında görevden alınacak dedikoduları yaptıracak zeminler oluşturmamalıdır. Halk gözünde “Adam gibi adam” olarak nitelenmeli ve bundan başka da hiçbir niteliğe ihtiyaç duymamalıdır. Aklı fikri avantada olmamalıdır… Halkın gözünde, “aslında malı götürür ama malı götürmeyi bilmeyecek kadar beyinsiz.” tabiri ile kesinlikle anılmamalıdır. Alnı her zaman ak dolaşabilmelidir. Günün adamı değil, her günün adamı olmalıdır. Sürekli ‘dürüstlük‘ten bahsedip, kapalı kapılar ardında kendi yandaşlarına iş dağıtıp belediyeyi zarara uğratmamalıdır. “Bu adam bir ili ilçeyi yönetmeyi bırakın bir sitede yöneticilik dahi yapamaz” algıları oluşturmamalıdır. Sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıf, iş dünyası, yerel basın vb. arasında ayrımcılık yapmamalı ve herkese eşit mesafede durmalıdır. Sokaktaki vatandaş böyle düşünüyor… Mart’ta da bu düşüncelerine en uygunu kimse ona yakın olacağa benziyor.

Malum önümüzde yerel seçim var…

Birileri rant düşüncesi yada kişisel menfaat beklentisi ile kritersiz bir şekilde kendi adamının belediye başkanı olmasını istiyordur. O karakterde insanlar geçim kaynağı olarak gördükleri kaynağı yerel iktidara gelmesini istemesi de normal ve doğaldır.

Ama o şehrin halkının da beklediği bir belediye başkan kriteri var. Asıl normal ve doğal olması gereken ve “Bir Belediye Başkanı Nasıl Olmalı?” sorusunun halk nezdinde cevaplarını paylaşmak isterim. Belediye başkanlarının adı ‘şehri emini’dir. Belediyenin teslim edildiği kişi şehrin emin insanıdır. Aynı zamanda belediye başkanları kentteki tüm dinamikleri harekete geçiren bir orkestra şefi gibidir. Şayet orkestrayı yönetmek yerine müzik aletlerinin hepsini kendisi çalmak isterse işte bu olmaz. Seçim çalışmaları sırasında gülücüklerle sıkmadık el bırakmayan, öpmediği çocuk kalmayan belediye başkanının o koltuğa oturduktan sonra halkla arasına sınır çekmemelidir. Belediye başkanı olmadan önce halk adamıyken, belediye başkanı olduktan sonra kimyasını ve kıblesini kaybetmemelidir.
Birilerine kıyak yapabilme adına sürekli kaldırım taşlarını söküp yerine yenilerini monte ettirmemelidir. Bir belediye başkanı şehrini ‘yatırım’ görüntüsü altında yap-boz tahtasına çevirmemelidir.
Belediye başkanı dürüst ve şeffaf olmalıdır. Hakkında görevden alınacak dedikoduları yaptıracak zeminler oluşturmamalıdır.
Halk gözünde “Adam gibi adam” olarak nitelenmeli ve bundan başka da hiçbir niteliğe ihtiyaç duymamalıdır.
Aklı fikri avantada olmamalıdır…
Halkın gözünde, “aslında malı götürür ama malı götürmeyi bilmeyecek kadar beyinsiz.” tabiri ile kesinlikle anılmamalıdır.
Alnı her zaman ak dolaşabilmelidir.
Günün adamı değil, her günün adamı olmalıdır.
Sürekli ‘dürüstlük‘ten bahsedip, kapalı kapılar ardında kendi yandaşlarına iş dağıtıp belediyeyi zarara uğratmamalıdır.
“Bu adam bir ili ilçeyi yönetmeyi bırakın bir sitede yöneticilik dahi yapamaz” algıları oluşturmamalıdır.
Sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıf, iş dünyası, yerel basın vb. arasında ayrımcılık yapmamalı ve herkese eşit mesafede durmalıdır.
Sokaktaki vatandaş böyle düşünüyor…

Mart’ta da bu düşüncelerine en uygunu kimse ona yakın olacağa benziyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.