Bu normalleşme çok anormal

Çarşıda, pazarda her şey normal, hatta biraz fazla normal gidiyor. Sarmaş dolaş dolaşanların, sağda solda piknik yapanların, maskesiz sokaklarda gezenlerin sayısı bir hayli fazla. Birçokları maske takmayı erkekliğine yakıştıramıyor olacak, boynunda aksesuar olarak kullanmakta ısrarcı. Maske takma konusunda hala kararsız bir kesim var. Zaman zaman güneş gözlüğü yerine kullanan da söz konusu, elinde anahtarlık gibi sallayan da. Bunlara bakınca hükümet salgınla mücadelede inanılmaz iş başardı. ** İnternet sitelerinde halay çekenlerin, dans edenlerin akıllarınca korona eğlencesi düzenleyenlerin görüntüleri peş peşe yer alıyor. Bu hoplayan, zıplayan, kendilerince eğlenen ve salgına meydan okuyan gençlerin büyüklerinin suçları ne? Zira onlar epey zamandır evlerinde oturuyor, haftanın tek günü birkaç saatliğine sokağa çıkabiliyorlar. Bu eğlenceleri düzenleyenler görünen o ki yetkililerden, sağlık çalışanlarının emeklerinden çekinmiyor, acaba kendi büyüklerinden de mi utanmıyorlar?  ** Dünyada salgın nedeniyle binlerce kişi yaşamını yitirmiş, bir o kadar da insan canıyla uğraşırken bu korona eğlenceleri neyin nesi? Acaba bu eğlencelere katılanlar, neyi kutluyor? Salgının bitmesini kutluyorlarsa, bir şeyin bittiği falan yok. Aksine bu kafayla gittiğimiz sürece salgın devam edecek. Yaptıkları şeyin eğlenceden ziyade büyük bir dram olduğunu acaba ne zaman anlarlar? Sağlık bakanının günlerce uykusuz gözlerle verdiği mesaiden falan haberleri yok mudur acaba? ** Korona eğlencesinde toplu halde dans edenler, Kovid-19 nedeniyle hayata veda eden Prof. Doktor Cemil Taşçıoğlu hocadan haberdarlar mıydı? Acaba eğlenenler, günlerce evlerine gidemeden hastanelerde sabahlayan sağlık emekçilerini bir dakikalığına olsun düşünmüşler miydi? 65 yaş ve üzerinin günlerce evlerinde yaşadıklarının hiç mi önemi yok? Bu ülkenin salgına karşı verdiği mücadele, esnafların günlerce kepenk kapatışı, dans edenlerin dünyasında bu denli mi önemsiz? ** Kovid-19 salgınının şakası yok. Salgın genç ya da yaşlı ayırmıyor. Salgın bitmedi, ilk günkü gibi taze. Kutlayacak, alkışlayacak bir şey yok. Rehavet her birimizin canını yakar. Biz kurallara uymazsak kimsenin bizim için yapacağı bir şey olmaz. Ne yetkililer, ne de bir başkaları bize yardımcı olabilir. Her birimiz işin ciddiyetini kavramalıyız. Türkiye salgınla mücadelede iyi bir sınav veriyor, ancak bizler ülkemize yardımcı olmazsak, bu mücadelede üzerimize düşeni yapmamış oluruz.