Mağduriyetlere Dur Denilmeli!

Saadet Partisi(SP) İl Başkan Yardımcısı ve Siyasi İşler Başkanı Fatih Polat, partisinin il binasında düzenlenen basın açıklamasıyla gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. SP İl Başkanı Nurettin Çelik’in yurt dışında olması sebebiyle bulunmadığı basın açıklamasında daha önce operasyonlar kapsamında mağdur olan ve ardından aklanan İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Zeki Paksoy’da yer aldı. Basın açıklamasını gerçekleştiren SP İl Başkan Yardımcısı Fatih Polat, “Ak Parti iktidarının işlediği kabahatler neticesinde millet olarak bedel ödemeye alıştık. Bu iktidar döneminde oluşan mağduriyetlerin haddi hesabı yok. Yaşanan bu mağduriyetlerden biri de binlerce insanın FETÖ Terör Örgütü’ne üye olduğuna kesin delil sayılan Bylock uygulaması. Yapılan çalışmalar neticesinde anlaşılan husus şudur ki; FETÖ Terör Örgütü’nün operasyonel ekibi 22 Temmuz 2014 tarihinden sonra Bylock uygulamasının deşifre olduğunu düşünerek örgüt yöneticilerinin tespit edilmesini engellemek amacıyla geliştirmiş oldukları sistemle örgütle bağlantısı olmayan insanlara tuzak kurmuştur. Böylelikle FETÖ Bylock’la gerçek Fetöcüleri gizlemiş, hükümeti de kandırarak birçok vatandaşımızın mağduriyetine sebep olmuştur. Fetöcü olmanın kesin delili kabul edilen Bylock; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının açıklaması ile 11 bin 480 kişinin telefonuna iradeleri dışında yüklendiği açıklanmıştır. KENDİ İRADELERİ DIŞINDA YÜKLENDİ Sözlerine devam eden Polat, “Saadet Partisi İstanbul İl Yönetiminden Av. Mustafa Yaman da bu mağdurlardan sadece biriydi. Fetö’nün kurduğu Bylock kumpasını yutanlar onu da tutuklatmıştı. Yaşanan bu mağduriyetlerden sonra Saadet Partisi camiası olarak meselenin üzerine gittik. Fetö mağduru olanların avukat bulmakta zorlandığı, çevrelerinden dışlandıkları bir zamanda, Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Av. Ali Aktaş Bey, Genel Merkezimizle irtibatlı olarak bilişim ekibiyle beraber bu meseleyi tetkik etti. Neticede de verdiği mücadelede başarıya ulaştı. Binlerce insanın telefonuna kendi iradeleri dışında Bylock yüklendiğini kesinleştirdi. Kısacası Saadet zokayı yutmadı ve bu kumpası çökertti” dedi. HESABINI KİM VERECEK? At izi, it izine karıştı diyenlere duyurulur” diyen Polat, “Saadet at izi ile it izini ayırdı. İktidarın yaşanan bu mağduriyetlerden ders çıkararak artık gerçek Fetöcüleri bulmak ve bu pirincin taşını ayıklamak zorundadır. Burada şunu sormak gerekir. Telefonunda Bylock tespit edildiği için gece yarılarında evlerinden alınan ve tutuklanarak cezaevlerine gönderilen bu insanların hesabını kim verecek? Bu insanların tahrip olan psikolojilerini kim düzeltecek? Bu süreci yürüten tüm devlet kademesinin insanların lekelenmeme hakkına büyük bir dikkatle riayet etmesini ve milletimize 15 Temmuz ihanetini yaşatanların en ağır cezayı almalarını istiyoruz” şeklinde konuştu. HER ZAMAN NET OLDUK Sözlerini sürdüren Polat, “2012’ de gerçekleşen Mit tırları olayı ve 2013 Aralığında yapılan yargı darbesine rağmen ne yazık ki kamuoyu nezdinde FETÖ terör örgütüne destek verenler, güç devşirenler ve açık açık koruyup kollayanlara dokunulmamış olması mücadeledeki özensizliği ortaya çıkarmaktadır. Bu örgütün yönetim kadrosu göz göre göre yurtdışına kaçmıştır. İçimizdeki duyarlı insanlar bu konuda hükümeti uyarmış ve genel başkan düzeyinde büyük bir tehdit iletilmişken o günlerde sessiz kalanların bugün şahin kesilmesi tam bir suç bastırma girişimidir. Biz Saadet partisi olarak bu konuda her zaman net olduk. Kafamız hiç karışmadı ve hiç de bulaşmadık. Bu yüzden kendimizden emin konuştuk ve nitekim de haklı çıktık. Bu kadar mağduriyet in giderilmesinde emeğimiz olduğu halde resmi ağızlardan bir tek takdir ifadesi de duyamadık. Biz millet için siyaset yapıyoruz. Millet elbette takdir etmektedir. Şu zor koşullarda, pek çok ithama maruz kalma pahasına biz doğruları söylemeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı. MAĞDURİYETLERE DUR DENİLMELİ Polat sözlerinin sonunda şunları söyledi: “FETÖ kendisinin ibadet tabakasında olanları Bylock ile harcadı. Bu zokayı yutan yetkililer binlerce insanımızın işinden atılmasına, çevresinden dışlanmasına hatta bazılarının yaşamına son vermesine sebep oldular.  Toplumsal Barışın ve güvenin sağlanması için FETÖ mağduriyetinin giderilmesi şarttır. Açılan yaralar tedavi edilmelidir. Şunu da belirtmeliyiz ki; FETÖ kendisine bilinçli olarak bir mağdur hikayesi yazdırmaktadır. Bunun için oldukça malzemesi vardır. FETÖ’ye bu fırsatı vermeyin. Devlet, FETÖ politikasında adil olmalı ve zanna dayalı hükümden kaçınmalıdır. Mağdur üreterek kendisine düşman kazanmamalıdır. Bank Asya sebebiyle oluşan mağduriyetlere de dur denmelidir. Buraya para yatıran tüm insanlar; FETÖ’nün talimatıyla para yatırmış değildir.”