Cengiz Ceylan
Köşe Yazarı
Cengiz Ceylan
 

UNUTULMAZ BÜYÜK FELAKET

. Gece yarısı saat 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmişti. Bu depremin hemen ardından âdete bir deprem tusinamisi yaşanıyordu. Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde saat 04.26'da 6,4 büyüklüğünde, saat 04.28'de 6,6 büyüklüğünde, İslâhiye ilçesinde saat 04.36'da 6,5, saat 04.58'de 5,3 büyüklüğünde depremler oldu. Deprem fırtınası dinmek bilmiyordu; Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde saat 05.01'de 5.3; Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde saat 05.00'te 5,3 büyüklüklerinde depremler meydana gelmişti. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,4 şiddetindeki depremin ardından kısa sürelerle peş peşe meydana gelen artçı depremlerle iyiden iyiye sarsılan bölgede, ağırlıklı olarak Kahramanmaraş'ın yanı sıra Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Adana, Osmaniye ve Hatay' illerimiz depremden en çok etkilenen illerimiz oldular. Gaziantep ve Kahramanmaraş depremleriyle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'ndeki birçok il ve ilçe sarsılmış, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Gümüşhane illerinde de hissedildi. Sadece ülkemizde değil Irak, Suriye, Mısır, Ürdün ve Kıbrıs’ta da hissedilmiş yıkım ve ölüm ve yaralanmalara sebep oldu.Bu depremden 14 Milyona yakın vatandaşımız etkilendi Bütün Türkiye birlik olmuş, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Belediyelerimiz ve vatandaşlarımız gücü ölçüsünde depremzedelere yardımlarda bulunmaya can atıyorlardı. Yine NATO ve AB ülkeleri, komşu ve kardeş ülkelerden baş sağlığı mesajları ve yardım etme istekleri yapılıyordu. Enkaz altında kalanlara ulaşmak, olabildiğince fazla sayıda insanımızı canlı kurtarmak için çalışmalar hızla devam ediyordu ki Pazarcık depremin büyüklüğü ise 7,4 ten 7,7 olarak değiştirildi. Saat 13,44 te ise Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7,9 büyüklüğünde önceki depremden ayrı bir deprem daha meydana geldi.  Bu depremle beraber yine zarar gören çok sayıda bina çökmüş oldu. Bütün bu felaketler işleri iyice zorlaştırmıştı. Yurdun her tarafından iş makineleri, yardım malzemeleri ve çalışma ekipleri depremden etkilenen bölgelere ulaşmışlardı. Ancak aradan 24 saatten daha fazla bir süre geçmesine rağmen depremden etkilenen özellikle çok sayıda köy ve kasabalara yardım ve kurtarma ekiplerinin ulaşmadığı, enkaz altında “Bizi kurtaracak kimse yok mu?” diye bağırarak kurtarılmayı bekleyen çok sayıda vatandaşın olduğu, çadır, battaniye, yiyecek ve çocuk mamasına ve diğer acil ihtiyaç malzemelerinin yeteri kadar depremzedelere ulaştırılmadığı, bazı bölgelerde yaşayanlara sıcak çorba, battaniye ve çadır dağıtımı yapıldığı ve bunların da yeterli olmadığı görülmektedir. Elbette bu kadar geniş bir alanda meydana gelen bu depremde bir anda her yere ulaşmak zor olabilir ama durum gösteriyor ki ortada bir koordinasyon eksikliği var.  Her geçen dakika çeşitli illerden gelen bilgilere ve yetkililerin açıklamalarına göre; ölenlerin, yaralananların, enkaz altında sağ olarak çıkarılanların ve yıkılan evlerin sayıları artarak devam ediyor. Yapılan son açıklamalara göre; An itibariyle (07 Şubat, Saat 10.00) depremde 3 bin 3500 e yakın can kaybı, 20 bin den fazla yaralının olduğu,8 bin civarında  kişinin ise enkaz altından sağ olarak çıkarıldığı ard arda meydana gelen artçılar ve soğuk kış şartları sebebiyle enkaz altındaki insanların çıkarılmasında zorluklar yaşandığı belirtilmektedir. Artık insanlarımıza;  “Bu coğrafya öyle bir yerdeki 2000 yıl öncesinden beri çok şiddetli depremlerin yaşandığı, Türkiye’nin sınırları içerisinde, sismik olarak oldukça aktif olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi sürekli deprem üreten faylarının olduğunu ve bu sebeple bu topraklar üzerinde zamanı belli olmayan daha çok sayıda depremlerle güne uyanacağımızın ve depreme karşı hazırlıklı olmamızın gerektiği iyice öğretilmelidir. Depremlerin değil, binaların insanları öldükleri, Deprem sonrası hasarlı evlerden uzak durulması bilgisi ise akıllara iyice kazılmalı.    ​17 Ağustos 1999 depremini iliklerine kadar yaşayan, bu depremin yaralarının sarılması için her türlü hizmetin yapılmasına katkıda bulunan, canla başla çalışan biri olarak diyorum ki;  Zaman dayanışma zamanı, zaman göçük altında kalan insanların bir an önce çıkarılması zamanı. Yaralıların yaralarını sarma, evsiz kalanlara yardımcı olma, Depremden zarar görenlerin başta beslenme ve barınma ihtiyaçları olmak üzere her türlü yardımı yapma zamanıdır. Kızılay’ın açtığı kan verme çadırlarına gidilerek kan verme zamanıdır. Az çok demeden depremzedeler yararına yetkili resmi organlarca açılan hesaplara para yardımında bulunma zamanıdır.     Depremde ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve baş sağlığı, yaralanan insanlarımıza acil şifalar, Türkiyeme baş sağlığı diliyorum.   Cengiz Ceylan Eğitimci-Yazar
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2023 - Salı

UNUTULMAZ BÜYÜK FELAKET

. Gece yarısı saat 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmişti. Bu depremin hemen ardından âdete bir deprem tusinamisi yaşanıyordu. Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde saat 04.26'da 6,4 büyüklüğünde, saat 04.28'de 6,6 büyüklüğünde, İslâhiye ilçesinde saat 04.36'da 6,5, saat 04.58'de 5,3 büyüklüğünde depremler oldu. Deprem fırtınası dinmek bilmiyordu; Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde saat 05.01'de 5.3; Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde saat 05.00'te 5,3 büyüklüklerinde depremler meydana gelmişti.

Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,4 şiddetindeki depremin ardından kısa sürelerle peş peşe meydana gelen artçı depremlerle iyiden iyiye sarsılan bölgede, ağırlıklı olarak Kahramanmaraş'ın yanı sıra Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Adana, Osmaniye ve Hatay' illerimiz depremden en çok etkilenen illerimiz oldular.
Gaziantep ve Kahramanmaraş depremleriyle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'ndeki birçok il ve ilçe sarsılmış, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Gümüşhane illerinde de hissedildi. Sadece ülkemizde değil Irak, Suriye, Mısır, Ürdün ve Kıbrıs’ta da hissedilmiş yıkım ve ölüm ve yaralanmalara sebep oldu.Bu depremden 14 Milyona yakın vatandaşımız etkilendi

Bütün Türkiye birlik olmuş, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Belediyelerimiz ve vatandaşlarımız gücü ölçüsünde depremzedelere yardımlarda bulunmaya can atıyorlardı.
Yine NATO ve AB ülkeleri, komşu ve kardeş ülkelerden baş sağlığı mesajları ve yardım etme istekleri yapılıyordu.
Enkaz altında kalanlara ulaşmak, olabildiğince fazla sayıda insanımızı canlı kurtarmak için çalışmalar hızla devam ediyordu ki Pazarcık depremin büyüklüğü ise 7,4 ten 7,7 olarak değiştirildi. Saat 13,44 te ise Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7,9 büyüklüğünde önceki depremden ayrı bir deprem daha meydana geldi. 

Bu depremle beraber yine zarar gören çok sayıda bina çökmüş oldu. Bütün bu felaketler işleri iyice zorlaştırmıştı. Yurdun her tarafından iş makineleri, yardım malzemeleri ve çalışma ekipleri depremden etkilenen bölgelere ulaşmışlardı. Ancak aradan 24 saatten daha fazla bir süre geçmesine rağmen depremden etkilenen özellikle çok sayıda köy ve kasabalara yardım ve kurtarma ekiplerinin ulaşmadığı, enkaz altında “Bizi kurtaracak kimse yok mu?” diye bağırarak kurtarılmayı bekleyen çok sayıda vatandaşın olduğu, çadır, battaniye, yiyecek ve çocuk mamasına ve diğer acil ihtiyaç malzemelerinin yeteri kadar depremzedelere ulaştırılmadığı, bazı bölgelerde yaşayanlara sıcak çorba, battaniye ve çadır dağıtımı yapıldığı ve bunların da yeterli olmadığı görülmektedir.
Elbette bu kadar geniş bir alanda meydana gelen bu depremde bir anda her yere ulaşmak zor olabilir ama durum gösteriyor ki ortada bir koordinasyon eksikliği var. 
Her geçen dakika çeşitli illerden gelen bilgilere ve yetkililerin açıklamalarına göre; ölenlerin, yaralananların, enkaz altında sağ olarak çıkarılanların ve yıkılan evlerin sayıları artarak devam ediyor. Yapılan son açıklamalara göre; An itibariyle (07 Şubat, Saat 10.00) depremde 3 bin 3500 e yakın can kaybı, 20 bin den fazla yaralının olduğu,8 bin civarında  kişinin ise enkaz altından sağ olarak çıkarıldığı ard arda meydana gelen artçılar ve soğuk kış şartları sebebiyle enkaz altındaki insanların çıkarılmasında zorluklar yaşandığı belirtilmektedir.

Artık insanlarımıza;  “Bu coğrafya öyle bir yerdeki 2000 yıl öncesinden beri çok şiddetli depremlerin yaşandığı, Türkiye’nin sınırları içerisinde, sismik olarak oldukça aktif olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi sürekli deprem üreten faylarının olduğunu ve bu sebeple bu topraklar üzerinde zamanı belli olmayan daha çok sayıda depremlerle güne uyanacağımızın ve depreme karşı hazırlıklı olmamızın gerektiği iyice öğretilmelidir. Depremlerin değil, binaların insanları öldükleri, Deprem sonrası hasarlı evlerden uzak durulması bilgisi ise akıllara iyice kazılmalı.

 

 17 Ağustos 1999 depremini iliklerine kadar yaşayan, bu depremin yaralarının sarılması için her türlü hizmetin yapılmasına katkıda bulunan, canla başla çalışan biri olarak diyorum ki; 

Zaman dayanışma zamanı, zaman göçük altında kalan insanların bir an önce çıkarılması zamanı. Yaralıların yaralarını sarma, evsiz kalanlara yardımcı olma, Depremden zarar görenlerin başta beslenme ve barınma ihtiyaçları olmak üzere her türlü yardımı yapma zamanıdır. Kızılay’ın açtığı kan verme çadırlarına gidilerek kan verme zamanıdır. Az çok demeden depremzedeler yararına yetkili resmi organlarca açılan hesaplara para yardımında bulunma zamanıdır. 

 

 Depremde ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve baş sağlığı, yaralanan insanlarımıza acil şifalar, Türkiyeme baş sağlığı diliyorum.

 

Cengiz Ceylan

Eğitimci-Yazar

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.