Minimalist (sade) bir yaşam tarzı benimsemek, ihtiyaç duymadığınız her şeyden kurtularak daha sağlıklı bir vücut, zihin ve yaşam alanı anlamına gelir. Yani hayatınızdaki her alanı sadeleştirmektir. Bu yaşam tarzı kolay gibi gözükse de eski ya da anlam yüklediği eşyalarını atamayan insanlar için çok zor gelebilir. Oysa atamadığımız her şey zihnimize ve bedenimize yük ettiğimiz şeylerdir. Bunu sadece eşya olarak düşünmeyin; duygularımızdan, hissettiklerimizden de bahsediyorum. Minimalist yani sade bir yaşam tarzı benimsemek özgürlüğe giden bir yaşam biçimidir aslında. İşe bir liste hazırlamakla başlayın  Hepimiz biliyoruz ki evimizde ayağımıza dolaşan fazladan birçok eşyamız var. O yüzden son bir yıldır kullanmadığınız eşyaları belirleme vaktiniz geldi. Bunların bir listesini yapın. Durun hemen kapının önüne koymayın! Bu eşyaları ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirsiniz. Bunun için birçok kampanya ve site bulunuyor.  Benzer olan eşyalarınızla vedalaşın  Gerçekten kaç tane kazağa ihtiyacınız var. Ya da mutfağınızdaki tüm tencereleri, tabakları kullanıyor musunuz? Birbirine benzeyen, işlevi aynı olan eşyalarınızı belirleyin ve bunlardan kurtulun. Atmak istemiyorsanız da sık sık kullandığınızdan yerden kaldırın.  Dağınıklığınızı ortadan kaldırın  Çoğumuz hayatın telaşına kapılıp evimizi de telaşlı bir dağınıklığa hapsederiz. O an aldığımızı yerine koymamak kısa süreli bir çözüm olsa da sonrasında önüne alamayacağımız bir hale gelir. En önemlisi bu dağınıklık zihnimizin de karışmasına neden olur. Hem bedenen hem zihinsel yoğunluğumuzu artırırız.  E-postanızı, telefon rehberinizi temizleyin İlgilenmediğiniz yerlerden gelen mesajlar, okunmamış e- postalar… Ya da telefona rehberinizdeki numaralar hatta sosyal medyanızdaki kişiler. Bunların hepsi siz farkında olmadan dikkatinizi dağıtan şeylerdir. İletişim halinde olmadığınız her şeyi, herkesi silin… Hissettiklerinizi ve dilinizi sadeleştirin  Ah bazen ne kadar çok konuşuyoruz. Sürekli her şeyden şikâyet ediyoruz, başkalarını suçluyoruz. Kendi kendimizi doldurarak saatlerce ağlıyor, öfkemizi tırmandırıyoruz. Başkalarının hayatının üzerinde cümlelerimizle önyargılarımızı koşturuyoruz. Peki ne yapacağız? Tüm bunlara sebep olan durumları ve kişileri hayatımızdan çıkaracağız ya da kendimizi kontrol etmeyi öğreneceğiz. Örneğin aynı şeyi aynı kişiye defalarca söyleyip bir sonuç alamıyorsanız o kişinin sizin sade yaşamınızda yeri yoktur. Yenisi içerideyse eskisi dışarıda kuralını benimseyin  Yeni bir şey aldığınızda, eski bir şeyle vedalaşmak gerekiyor. Bu kurala uyduğunuzda eşyalarınız fazlalaşmayacak. Yaşam alanlarınızın kargaşasından ancak bu şekilde kurtarabilirsiniz. Giysi dolabınızda da bir gün giyme ihtimaliniz olan giysileri değil, gerçekten giydiğiniz kıyafetleri tutun. Çünkü hepimiz “bir gün giyeriz” dediğimiz bir kıyafetimizi yıllarca giymediğimizi biliyoruz.   SADELEŞMEK DİLEĞİYLE… Sağlıcakla kalın…