Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

Gebze’nin Kıymetini Bilmek!

Yanıbaşımızda İstanbul gibi dev bir metropol var, dünyanın bir çok ülkesinden daha büyük olan İstanbul’un ne yazık ki nimetlerinden faydalanamıyoruz. Sadece tozu, dumanı, çöpü ve kirliliği Gebze’ye geliyor. Cumartesi günü yeğenimin nişanı için gittiğim İstanbul’da şunu gördüm ki nimetlerin yanı sıra külfetler de artmış İstanbul’da ve artık yaşanmaz hale gelmiş. Kaldırımlar işgal altında, yollar tıkalı, otoparklara giren çıkamıyor. Alış-veriş yapmak için işyerlerine gelenler birbirine çarpıyor. Daracık sokaklara dev alış veriş merkezleri kurulmuş. Toplu taşıma araçları ne kadar çok hizmet verse de her birinde ayrı bir dert var. Belediye otobüsleri zamanında gelmiyor. Minibüslere binme şansın nerede ise günün belirli saatlerinde hiç yok. Buna rağmen, yaşlılar, kadınlar ve engelliler bu araçları kullanmak zorunda kalıyor. Sadece Gebze-Halkalı treninin rahat ve yolculuk için çok iyi bir tercih olduğunu söyleyebilirim…Ne yerel yönetimlerin ne de genel yönetimin İstanbul’un sorunlarına kalıcı çözüm bulamadığını gözlemledim. Her tarafta dev asa binalar, gökdelenler ve siteler….TOKİ bir çok yeri ayrı bir şehir yapmış ama sadece kendi bulunduğu sitelerdeki sorunları planlı yapmış….Şehirlerin tam göbeklerine, trafik akışlarının en fazla sağlanması gereken noktalara ve kavşaklara devasa belediye binaları, kültür merkezleri, sosyal alanlar yapılmış ve şehir nefes alamaz duruma gelmiş. Herkesin aynı saatte işe gitmeye çalıştığı bir şehirde ne yazık ki herkes aynı saatte eve dönmeye çalışıyor. Bu tabloyu görünce ister istemez beyin jimnastiği yaparak önce mesai saatleri için ciddi bir düzenleme yapılması gerektiğini düşündüm. Yaklaşık 10 yıldır devam eden Suriye savaşından kaçarak ülkemize gelen birçok sığınmacının on yılda bile ülkemize ayak uyduramadıklarını gözlemledim. Buna Afganlı, Pakistanlıları ve İranlıları da eklerseniz gerisini siz düşünün…Bu tabloyu görünce; “Sıkıntılar da çok ama Gebze’nin kıymetini daha çok anlamalıyız” demek geldi içimden…Son bir öneri, İstanbul’da metro, metrobüs, tramvay ve Marmaray’ın gittiği noktalara asla kendi aracınızla gitmeyin….Eksiklerine rağmen bu araçlar özel araçla gitmekten daha faydalı… GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? Hedef TV’de AGD Gebze Şube Başkanı Mehmet Coşkun ile gençleri ve gençliği konuştuğumuz gün veya bir gün sonra Dilovası’nda 15 yaşında bir çocuğumuzun ormanlık alanda cesedi bulundu. Bu çocuğun ölümü ile ilgili en acı olanı ise otopsisinden çakmak gazı çektiği çıktı. Umarım bu sonuç kesin otopsi sonucunda yanlış çıkar ama çıkacağını da sanmıyorum. Zaman zaman Hedef TV’de çocuklarımızın ve gençlerimizin spora yöneltilmesini ve yanlış çevrelerle birlikte olmamasını konuşuyoruz.  Anadolu Gençlik Derneği gibi birçok STK da bu alanda önemli çalışmalar yapıyor. Başta ilçe müftülükleri, spor salonları, özel spor kulüpleri gençlerin daha iyi ortamlarda olması için büyük çaba sarf ediyor ama yeterli değil. Hala daha bir çocuğumuz böyle istenmeyen bir sonuçla ölebiliyorsa bu durumdan hepimiz sorumluyuz. Kimse “Bana ne” diyemez, dememeli de….Burada en büyük sorumluluk anne babalara düşüyor. Herkes çocuklarının kimle nerede ve nasıl zaman geçirdiğini takip etmeli. Bu tür kötü alışkanlıkları olanları hemen her mahallede herkes biliyor. 15 yaşındaki bir çocuğu bu yola kimler itti ise mutlaka hesap sorulmalıdır. Şimdi bir can gitti ama ailesinden, yakın çevresinden, okul arkadaşlarından bin can kahroldu. Umarım bu yaşanan son olur ve gençlerimizin ve ailelerinin ocakları sönmez…
Ekleme Tarihi: 31 Mayıs 2022 - Salı

Gebze’nin Kıymetini Bilmek!

Yanıbaşımızda İstanbul gibi dev bir metropol var, dünyanın bir çok ülkesinden daha büyük olan İstanbul’un ne yazık ki nimetlerinden faydalanamıyoruz. Sadece tozu, dumanı, çöpü ve kirliliği Gebze’ye geliyor. Cumartesi günü yeğenimin nişanı için gittiğim İstanbul’da şunu gördüm ki nimetlerin yanı sıra külfetler de artmış İstanbul’da ve artık yaşanmaz hale gelmiş. Kaldırımlar işgal altında, yollar tıkalı, otoparklara giren çıkamıyor. Alış-veriş yapmak için işyerlerine gelenler birbirine çarpıyor. Daracık sokaklara dev alış veriş merkezleri kurulmuş. Toplu taşıma araçları ne kadar çok hizmet verse de her birinde ayrı bir dert var. Belediye otobüsleri zamanında gelmiyor. Minibüslere binme şansın nerede ise günün belirli saatlerinde hiç yok. Buna rağmen, yaşlılar, kadınlar ve engelliler bu araçları kullanmak zorunda kalıyor. Sadece Gebze-Halkalı treninin rahat ve yolculuk için çok iyi bir tercih olduğunu söyleyebilirim…Ne yerel yönetimlerin ne de genel yönetimin İstanbul’un sorunlarına kalıcı çözüm bulamadığını gözlemledim. Her tarafta dev asa binalar, gökdelenler ve siteler….TOKİ bir çok yeri ayrı bir şehir yapmış ama sadece kendi bulunduğu sitelerdeki sorunları planlı yapmış….Şehirlerin tam göbeklerine, trafik akışlarının en fazla sağlanması gereken noktalara ve kavşaklara devasa belediye binaları, kültür merkezleri, sosyal alanlar yapılmış ve şehir nefes alamaz duruma gelmiş. Herkesin aynı saatte işe gitmeye çalıştığı bir şehirde ne yazık ki herkes aynı saatte eve dönmeye çalışıyor. Bu tabloyu görünce ister istemez beyin jimnastiği yaparak önce mesai saatleri için ciddi bir düzenleme yapılması gerektiğini düşündüm.

Yaklaşık 10 yıldır devam eden Suriye savaşından kaçarak ülkemize gelen birçok sığınmacının on yılda bile ülkemize ayak uyduramadıklarını gözlemledim. Buna Afganlı, Pakistanlıları ve İranlıları da eklerseniz gerisini siz düşünün…Bu tabloyu görünce; “Sıkıntılar da çok ama Gebze’nin kıymetini daha çok anlamalıyız” demek geldi içimden…Son bir öneri, İstanbul’da metro, metrobüs, tramvay ve Marmaray’ın gittiği noktalara asla kendi aracınızla gitmeyin….Eksiklerine rağmen bu araçlar özel araçla gitmekten daha faydalı…

GENÇLİK NEREYE GİDİYOR?

Hedef TV’de AGD Gebze Şube Başkanı Mehmet Coşkun ile gençleri ve gençliği konuştuğumuz gün veya bir gün sonra Dilovası’nda 15 yaşında bir çocuğumuzun ormanlık alanda cesedi bulundu. Bu çocuğun ölümü ile ilgili en acı olanı ise otopsisinden çakmak gazı çektiği çıktı. Umarım bu sonuç kesin otopsi sonucunda yanlış çıkar ama çıkacağını da sanmıyorum. Zaman zaman Hedef TV’de çocuklarımızın ve gençlerimizin spora yöneltilmesini ve yanlış çevrelerle birlikte olmamasını konuşuyoruz.  Anadolu Gençlik Derneği gibi birçok STK da bu alanda önemli çalışmalar yapıyor. Başta ilçe müftülükleri, spor salonları, özel spor kulüpleri gençlerin daha iyi ortamlarda olması için büyük çaba sarf ediyor ama yeterli değil. Hala daha bir çocuğumuz böyle istenmeyen bir sonuçla ölebiliyorsa bu durumdan hepimiz sorumluyuz. Kimse “Bana ne” diyemez, dememeli de….Burada en büyük sorumluluk anne babalara düşüyor. Herkes çocuklarının kimle nerede ve nasıl zaman geçirdiğini takip etmeli. Bu tür kötü alışkanlıkları olanları hemen her mahallede herkes biliyor. 15 yaşındaki bir çocuğu bu yola kimler itti ise mutlaka hesap sorulmalıdır. Şimdi bir can gitti ama ailesinden, yakın çevresinden, okul arkadaşlarından bin can kahroldu. Umarım bu yaşanan son olur ve gençlerimizin ve ailelerinin ocakları sönmez…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.