Cengiz Ceylan
Köşe Yazarı
Cengiz Ceylan
 

EMEKLİ ÖĞRETMENLER

İster işçi emeklisi olsun, ister memur emeklisi olsun hiç fark etmez. Ülkemizde emekliler adeta devletin sırtında bir yük olarak görülmekte ve bir anlamda kaderlerine terk edilmektedirler. Pek çoğumuzun öğrencilik hayatında imrendiği, örnek aldığı bir öğretmeni vardır. Öğretmen, her çocuğun geleceğinin şekillendirilmesinde oldukça büyük rol oynamaktadır. Çünkü insanları eğiten, öğreten, milli ve manevi değerlere saygılı bir insan olarak yetiştirip onları meslek sahibi yapan, insana insan olma özelliğini aşılayan, kısacası insanı insan yapan kişidir öğretmen. Öğretmenler bizler için anne ve babamızdan sonra önemli olan diğer kişilerdir. Ülkemizde ve dünyada en saygın ve en kutsal meslek olarak kabul edilen öğretmenlik mesleğine yıllarını adamış, herkes tarafından saygı gösterilmiş, sevilmiş, sayılmış öğretmenler acaba emekli olduklarında da aynı saygınlığı görmekte midirler? Bu kadar kutsal bir mesleği icra eden, toplum tarafından saygınlık gören öğretmenler emekli olduklarında İnsanca yaşamalarına yetecek emekli aylığı alıyorlar mı? Bu soruları cevaplamadan önce emeklilik kavramına değinmek gerekir. Emeklilik, bir işe uzunca bir süre emek vermiş kişinin, daha sonra bu işi sürdüremez duruma gelince çalışma hayatından çekilmesi, daha önce sarf etmiş olduğu emeğine karşılık ödüllendirilmesi anlamını taşıyan sürekli bir gelir bağlanması ve yaşamının geri kalan kısmını "emekli" bir kişi olarak çalışmak zorunda kalmaksızın geçirmesi anlamını taşımaktadır. Ama iş emekli olmakla bitmiyor. Çünkü emekli olmak; kişinin yaşamından, sosyal ilişkilerinden, alışık olduğu yaşantı biçiminden tutunda ekonomik duruma kadar bir takım değişiklikleri içeren sorunlarla da karşı karşıya kalması demektir.  Diğer yandan, günümüzde bireylerin ortalama yaşam sürelerinin önceki dönemlere oranla artması, yaşlılık döneminin ve de boş geçen zamanlarının uzaması da emeklilerin yeni arayışlara yönelmesini bir zorunluluk haline getirmiştir. Bunun sonucunda; emeklilik sürecinde boş geçen uzun zamanların daha verimli bir biçimde değerlendirilmesi ihtiyacı, yine emeklilik süreci bağlamında, bireylerin ekonomik durumlarında oluşan olumsuz değişimler sebebiyle emeklinin yeniden çalışma yaşamına dönmesini mecburi kılmıştır. Acaba tüm bu oluşumlar karşısında emekli öğretmenler yine aynı saygınlığı görmekte midirler? Öğretmenler ve diğer çalışanlar emekli olduklarında insanca yaşamalarına yetecek emekli aylığı alıyorlar mı? Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki;1. Derecenin 4. Kademesinde çalışan bir öğretmen Temmuz 2022 de  12.276 TL maaş alırken, emekli olduğunda ise 7,475 TL maaş bağlanmaktadır. Yani fiili olarak çalışan bir öğretmen emekli olduğunda; maaşı % 39 azalarak 4801 TL daha az ücret alacaktır.  Zaten çalışırken aldığın ücretle geçinemeyen öğretmen %39 azalmış emekli maaşıyla nasıl geçinebilir? 62 yaşına kadar çalışmaya zorunlu tutulan bir öğretmen emekli olduğunda çalışmak istediğinde 60 yaşını geçmiş birisine kim iş verebilir? Boş zamanların geçirildiği Öğretmenevlerine giden öğretmen oyun oynamaktan başka ne yapabilir? Zaten çoğu Öğretmen evleri şehir merkezinden uzak bir yerde bulunmaktadır. Buraya gitmek içinde ayrı bir ücret ve ayrı bir zaman ayırması gerekmektedir. Türkiye’de emeklilik konusunda son dönemlerde özel sektör ve bazı yerel yönetimler tarafından emeklilerin zamanlarını daha keyifli geçirebilmeleri ve sosyal yaşamdan kopmamaları için birtakım projeler hayata geçirilmiş olmasına rağmen genel anlamda emekliliğin olumlulaştırılması adına devlet tarafından herhangi bir çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. İster işçi emeklisi olsun, ister memur emeklisi olsun hiç fark etmez. Ülkemizde emekliler adeta devletin sırtında bir yük olarak görülmekte ve bir anlamda kaderlerine terk edilmektedirler. Kısacası; ülkemizde emekli olmak demek, bir kriz dönemi yaşamak demektir. Oysa gelişmiş ülkelerde öncelikle emeklilere İnsanca yaşamaya yetecek emekli aylığı verilmekte olup, bireyin emeklilik dönemini bir kriz durumuna dönüşmeden geçirebilmesi bakımından büyük önem taşıyan “emekliliğe hazırlık eğitimi” ile bireyin emeklilikte çalışmak istemesi durumunda kendisine yol gösterecek “ikinci işe hazırlık eğitimi” veren “Emeklilik Kulüpleri” isimli uygulamaları ile destek verilmektedir. Netice olarak; emekliliği bir sorun olmaktan çıkarmış olan ülkelerde yapılan uygulamalar, ülkemizde de ele alınıp, bu konuda kapsamlı projelerin üretilmesi için çaba gösterilmesi artık büyük bir zorunluluk haline gelmiş ve hatta geçmektedir. Söz konusu projeler bağlamında İşçi-memur emeklisi ayrımı yapılmadan öncelikle emeklilik yaşantısının olumlu hale getirilmesinde; Emeklilere Ar-ge imkânı yaratılmalı. Sosyal hayattan kopmamaları için Lokal ve dinlenme yerleri, huzur evleri oluşturulmalı. Özel/Devlet Hastanelerde katkı payları alınmamalı. Aktif çalışma döneminde ödenen toplu sözleşme ikramiyesi, eş yardımı, çocuk yardımı ödenekleri ve seyyanen zamlar emeklilere de verilmeli.  Emeklilikte alınan maaşın yoksulluk düzeyine düşmesi sonucu, ikinci iş arayan emekliler piyasanın vahşi ortamında yalnız kalmakta, sağlıklarını yitirmekte ve ölüme daha hızlı yaklaşmaktalar. Bu hususta emeklilere; “ikinci işe hazırlık eğitimi” ile destek olunmalı. Toplu sözleşmelerde emeklilerinde söz sahibi olmalarına imkân tanınmalı. Toplu sözleşmede kabul edilen zam oranının memur, SSK ve Bağ-Kur emeklileri içinde geçerli olmalı, Emeklilere Dini bayramlarda verilen ikramiyeler günün şartlarına uygun şekilde hazırlanmalı.  Ülkemizin emeklileri de yaz tatillerinde yabancı ülke emeklileri gibi keyfince olmasada, insanca bir tatil yapacağı sosyal ve ekonomik imkânlara kavuşturulmalı. Emeklilerle ilgili zam kararları alınırken başta yetkililer olmak üzere cimri davranan herkes bilmeli ki “Şu anda her birey birer emekli adayı ve eninde sonunda kendileri de bu sınıfa dâhil olacaklardır.”   Cengiz CEYLAN Eğitimci-Yazar
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2022 - Pazar

EMEKLİ ÖĞRETMENLER

İster işçi emeklisi olsun, ister memur emeklisi olsun hiç fark etmez. Ülkemizde emekliler adeta devletin sırtında bir yük olarak görülmekte ve bir anlamda kaderlerine terk edilmektedirler.
Pek çoğumuzun öğrencilik hayatında imrendiği, örnek aldığı bir öğretmeni vardır. Öğretmen, her çocuğun geleceğinin şekillendirilmesinde oldukça büyük rol oynamaktadır. Çünkü insanları eğiten, öğreten, milli ve manevi değerlere saygılı bir insan olarak yetiştirip onları meslek sahibi yapan, insana insan olma özelliğini aşılayan, kısacası insanı insan yapan kişidir öğretmen.
Öğretmenler bizler için anne ve babamızdan sonra önemli olan diğer kişilerdir.
Ülkemizde ve dünyada en saygın ve en kutsal meslek olarak kabul edilen öğretmenlik mesleğine yıllarını adamış, herkes tarafından saygı gösterilmiş, sevilmiş, sayılmış öğretmenler acaba emekli olduklarında da aynı saygınlığı görmekte midirler? Bu kadar kutsal bir mesleği icra eden, toplum tarafından saygınlık gören öğretmenler emekli olduklarında İnsanca yaşamalarına yetecek emekli aylığı alıyorlar mı? Bu soruları cevaplamadan önce emeklilik kavramına değinmek gerekir.
Emeklilik, bir işe uzunca bir süre emek vermiş kişinin, daha sonra bu işi sürdüremez duruma gelince çalışma hayatından çekilmesi, daha önce sarf etmiş olduğu emeğine karşılık ödüllendirilmesi anlamını taşıyan sürekli bir gelir bağlanması ve yaşamının geri kalan kısmını "emekli" bir kişi olarak çalışmak zorunda kalmaksızın geçirmesi anlamını taşımaktadır. Ama iş emekli olmakla bitmiyor. Çünkü emekli olmak; kişinin yaşamından, sosyal ilişkilerinden, alışık olduğu yaşantı biçiminden tutunda ekonomik duruma kadar bir takım değişiklikleri içeren sorunlarla da karşı karşıya kalması demektir. 
Diğer yandan, günümüzde bireylerin ortalama yaşam sürelerinin önceki dönemlere oranla artması, yaşlılık döneminin ve de boş geçen zamanlarının uzaması da emeklilerin yeni arayışlara yönelmesini bir zorunluluk haline getirmiştir.
Bunun sonucunda; emeklilik sürecinde boş geçen uzun zamanların daha verimli bir biçimde değerlendirilmesi ihtiyacı, yine emeklilik süreci bağlamında, bireylerin ekonomik durumlarında oluşan olumsuz değişimler sebebiyle emeklinin yeniden çalışma yaşamına dönmesini mecburi kılmıştır.
Acaba tüm bu oluşumlar karşısında emekli öğretmenler yine aynı saygınlığı görmekte midirler? Öğretmenler ve diğer çalışanlar emekli olduklarında insanca yaşamalarına yetecek emekli aylığı alıyorlar mı?
Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki;1. Derecenin 4. Kademesinde çalışan bir öğretmen Temmuz 2022 de
 12.276 TL maaş alırken, emekli olduğunda ise 7,475 TL maaş bağlanmaktadır. Yani fiili olarak çalışan bir öğretmen emekli olduğunda; maaşı % 39 azalarak 4801 TL daha az ücret alacaktır. 
Zaten çalışırken aldığın ücretle geçinemeyen öğretmen %39 azalmış emekli maaşıyla nasıl geçinebilir?
62 yaşına kadar çalışmaya zorunlu tutulan bir öğretmen emekli olduğunda çalışmak istediğinde 60 yaşını geçmiş birisine kim iş verebilir?
Boş zamanların geçirildiği Öğretmenevlerine giden öğretmen oyun oynamaktan başka ne yapabilir? Zaten çoğu Öğretmen evleri şehir merkezinden uzak bir yerde bulunmaktadır. Buraya gitmek içinde ayrı bir ücret ve ayrı bir zaman ayırması gerekmektedir.
Türkiye’de emeklilik konusunda son dönemlerde özel sektör ve bazı yerel yönetimler tarafından emeklilerin zamanlarını daha keyifli geçirebilmeleri ve sosyal yaşamdan kopmamaları için birtakım projeler hayata geçirilmiş olmasına rağmen genel anlamda emekliliğin olumlulaştırılması adına devlet tarafından herhangi bir çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. İster işçi emeklisi olsun, ister memur emeklisi olsun hiç fark etmez. Ülkemizde emekliler adeta devletin sırtında bir yük olarak görülmekte ve bir anlamda kaderlerine terk edilmektedirler.
Kısacası; ülkemizde emekli olmak demek, bir kriz dönemi yaşamak demektir. Oysa gelişmiş ülkelerde öncelikle emeklilere İnsanca yaşamaya yetecek emekli aylığı verilmekte olup, bireyin emeklilik dönemini bir kriz durumuna dönüşmeden geçirebilmesi bakımından büyük önem taşıyan “emekliliğe hazırlık eğitimi” ile bireyin emeklilikte çalışmak istemesi durumunda kendisine yol gösterecek “ikinci işe hazırlık eğitimi” veren “Emeklilik Kulüpleri” isimli uygulamaları ile destek verilmektedir.
Netice olarak; emekliliği bir sorun olmaktan çıkarmış olan ülkelerde yapılan uygulamalar, ülkemizde de ele alınıp, bu konuda kapsamlı projelerin üretilmesi için çaba gösterilmesi artık büyük bir zorunluluk haline gelmiş ve hatta geçmektedir. Söz konusu projeler bağlamında İşçi-memur emeklisi ayrımı yapılmadan öncelikle emeklilik yaşantısının olumlu hale getirilmesinde; Emeklilere Ar-ge imkânı yaratılmalı. Sosyal hayattan kopmamaları için Lokal ve dinlenme yerleri, huzur evleri oluşturulmalı. Özel/Devlet Hastanelerde katkı payları alınmamalı. Aktif çalışma döneminde ödenen toplu sözleşme ikramiyesi, eş yardımı, çocuk yardımı ödenekleri ve seyyanen zamlar emeklilere de verilmeli. 
Emeklilikte alınan maaşın yoksulluk düzeyine düşmesi sonucu, ikinci iş arayan emekliler piyasanın vahşi ortamında yalnız kalmakta, sağlıklarını yitirmekte ve ölüme daha hızlı yaklaşmaktalar. Bu hususta emeklilere; “ikinci işe hazırlık eğitimi” ile destek olunmalı. Toplu sözleşmelerde emeklilerinde söz sahibi olmalarına imkân tanınmalı. Toplu sözleşmede kabul edilen zam oranının memur, SSK ve Bağ-Kur emeklileri içinde geçerli olmalı, Emeklilere Dini bayramlarda verilen ikramiyeler günün şartlarına uygun şekilde hazırlanmalı. 
Ülkemizin emeklileri de yaz tatillerinde yabancı ülke emeklileri gibi keyfince olmasada, insanca bir tatil yapacağı sosyal ve ekonomik imkânlara kavuşturulmalı.
Emeklilerle ilgili zam kararları alınırken başta yetkililer olmak üzere cimri davranan herkes bilmeli ki “Şu anda her birey birer emekli adayı ve eninde sonunda kendileri de bu sınıfa dâhil olacaklardır.”
 
Cengiz CEYLAN
Eğitimci-Yazar
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.