Ulusal TV Haberlerinde pek te duymasak da, sosyal medyada Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebzelerde, kuru gıdalarda yani bir çok tarım ürünlerinde afla toksin, pestisit, Akdeniz meyve sineği vb. çıkması nedeniyle iade edildiğine ilişkin olarak sık sık haberler yayınlanıyor.
AB, gıda ve yem ticaretinde kamu sağlığını korumaya yönelik olarak paydaşlarını bilgilendirmek için Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) adında bir portal kullanıyor. RASFF tarafından hazırlanan güncel yıllık rapor analizinde, en fazla bildirimin yapılan kategorinin meyve ve sebzeler olduğu belirtiliyor.
Yurt dışına gönderilen ürünleri dönen tek ülke Türkiye değil.
Başka ülkelerin de ürünlerinde sorun çıkıyor ve geri dönüyor. AB ülkelerine yapılan ihracatlarda; Birinci sırada Hindistan ürünleri /Etilen Oksit, ikinci sırada Polonya ürünleri (Salmonelle), Üçüncü sırada ise Türkiye ürünleri pestisit kalıntılar ve afla toksinler sebebiyle geri gönderiliyor. ABD, afla toksinler ve Fransa’da Norovirus kalıntılarıyla ilk on sıralamada yerlerini almaktadır.
AB ve Rusya’nın kendi insanlarının yemesine izin vermedikleri ve iade edilen bu ürünlere, Türkiye'ye geri dönüşte ne yapıldığı da tartışma konusu oluyor.
Doğal olarak her Türk vatandaşı Türkiye’ye iade edilen bu ürünler zararlı mı? Bu ürünleri biz mi tüketiyoruz, bize mi yediriyorlar? Diye soruyor.
Pestisitler tarımsal üretimde zararlı olduğu savunulan böcekler, otlar, mantarlar ve kemirgenler gibi canlılara karşı kullanılan zehirli kimyasallara verilen genel isim. Afla toksin ise küf hastalığıdır.
Pestisitlerin insan sağlığına, doğurganlıktan kansere kadar farklı etkileri var.
Türkiye'den ihraç edilen ve ihraç edilen ülkelerden geri gönderilen mandalina, greyfurt, limon, portakal, nar, üzüm, kuru incir, biber, asma yaprağı, baharat ve bitki karışımları, haşhaş tohumu, keçiboynuzu zamkı ve kimyonda pestisitler (tarım zehiri) kullanıldığını gösteriyor.
Peki, geri gönderilen ürünlere ne oluyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı, iade edilen ürünlerin piyasaya mevzuata aykırı bir şekilde sunulmadığını söylüyor. Yani iade edilen ürünler Türkiye'deki mevzuata uygun değilse imha ediliyor.
Bir önemli hususta; İhraç edildikten sonra Türkiye’ye geri getirilen ürünlere ithalat prosedürü uygulanıyor ve kayıtlara da ithalat olarak geçiyor. Bu nedenle Türkiye, yurtdışından kuru üzüm, kuru incir, fındık ithalatı yapmış görünüyor. Bunu “Türkiye dışarıdan fındık, üzüm, incir alıyor. Ne hala geldik diye yorumlayanlar da oluyor. Ama bu bizim ihraç edip sonra geri getirdiğimiz , ithalat denilen o ürünler Türkiye’de üretilen ürünlerdir.
Özetle, Türkiye’den ihraç edilen tarım ürünleri özellikle yaş meyve ve sebze ile kuru meyve ve baharatlar ürünleri zirai ilaç kalıntısı, pestisit, afla toksin, Akdeniz meyve sineği vb. nedenlerle gittiği ülkede red edildiğinde kuru meyve ve baharatlar ülkeye geri getiriliyor. Yaş meyve ve sebze ürünleri ise çoğunlukla gittiği ülkede imha ediliyor. Ülkeye geri gelen ürünler elden geçirildikten sonra ya yeniden ihraç ediliyor ya da iç piyasada tüketiliyor.” İhracattan dönen ürünleri bize mi yediriyorlar?” sorusunun yanıtı bu diyebiliriz.
Ancak;
Asıl önemli olan; ihraç edilmeden iç piyasada bize yedirilen ürünlerin de temizliğini sorgulamak gerekir. Bizim içeride yediğimiz ürünler ne kadar temiz? Tarım Bakanlığı bu konuda ne kadar denetim yapıyor? Gıda denetimini bakkalda, markette, lokantada yaparken tarlada daha fazla yapması gerekmiyor mu?
Bu sorulara da yanıt verilmesi şart diyorum.
Cengiz Ceylan
Eğitimci Yazar