Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

BU FİYATLAR NEYİN GÖSTERGESİ?

Dünya bir süredir inanılmaz bir hayat pahalılığı yaşıyor. Dün üç lira olan yarın beş lira oluyor, fiyatlar inecek diye beklerken aynı ürün önce yedi liraya, sonra da 10 liraya çıkıyor. Buna rağmen bir savurganlık, bir tüketim çılgınlığı, bir harcama….akıl alacak gibi değil.  Hele ki son ayların konut ve otomobil fiyatları anlaşılır gibi değil. Bir otomobili 300’e alan 350’ye, 350’ye alan 400’de, bu fiyata alan daha yukarılara satıyor. Konutta ise akıl almaz bir çılgınlık var, 1 milyon, 1,5 milyon artık sıradan bir konut fiyatı. Bugün artık gecekondu bölgesi dediğimiz bölgelerde bile 500-600’den ucuz konut yok. Buna bugünün otomobil ve konut fiyatlarındaki çılgınlığı soranlara “Her ikisi de kıyamet alameti” deyip geçiştiriyorum. Zira bu işleri benim aklım almaz hale geldi. Herkes ağlıyor, sızlıyor ve herkes pazardan, marketten ve manavdan dert yanıyor ama isteyince istediği kadar parayı da istediği yerde bulabiliyor. Ben bu işe pes dedim ama yine de kafa yormadan geçemiyorum.  Dün, Fransa’dan bir vatandaş, geçen yıl 1 Euro’dan aldığı bazı ürünleri bugün 5-6 Euro’ya aldığını söyledi. Ete gelen yüzde 40 civarındaki zamların gıda sektörünü ciddi anlamda etkilediğini belirtti. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde krizin kol gezdiği gözlenirken, Türkiye’de bu işe biraz da fırsatçıları ekleyince işin tadı daha da kaçıyor.  Bir süredir televizyon programlarında ve yazılarımda Türkiye’deki fiyat artışlarında devletin kontrolü sağlayamamasının etkili olduğunu söylemiştim. Sonuçta haklı çıktım ve “Demir yumruk” operasyonu sonrası tonu 18 bin TL’ye dayanan inşaat demiri 14 TL’ye kadar düştü. Aynı operasyonların şimdi gıda ve yumurtada da yapılması gerekiyor. Antalya’da 50 kuruş olan bir ürünün kilosu nasıl olur da burada 8-10 TL olur. Önce devletin bu vurguncuların, fırsatçıların ve soyguncuların önüne geçmesi gerekir. Bunun yanı sıra 20 yıldır rafta bekletilen hal ve marketler yasası da bir an önce çıkartılmalı. O yasaları çıkarmaz, raflarda bekletirsek bugün hepimize çok lazım olur ama iş işten geçmiş olur…  
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2022 - Çarşamba

BU FİYATLAR NEYİN GÖSTERGESİ?

Dünya bir süredir inanılmaz bir hayat pahalılığı yaşıyor. Dün üç lira olan yarın beş lira oluyor, fiyatlar inecek diye beklerken aynı ürün önce yedi liraya, sonra da 10 liraya çıkıyor. Buna rağmen bir savurganlık, bir tüketim çılgınlığı, bir harcama….akıl alacak gibi değil.  Hele ki son ayların konut ve otomobil fiyatları anlaşılır gibi değil. Bir otomobili 300’e alan 350’ye, 350’ye alan 400’de, bu fiyata alan daha yukarılara satıyor. Konutta ise akıl almaz bir çılgınlık var, 1 milyon, 1,5 milyon artık sıradan bir konut fiyatı. Bugün artık gecekondu bölgesi dediğimiz bölgelerde bile 500-600’den ucuz konut yok. Buna bugünün otomobil ve konut fiyatlarındaki çılgınlığı soranlara “Her ikisi de kıyamet alameti” deyip geçiştiriyorum. Zira bu işleri benim aklım almaz hale geldi. Herkes ağlıyor, sızlıyor ve herkes pazardan, marketten ve manavdan dert yanıyor ama isteyince istediği kadar parayı da istediği yerde bulabiliyor. Ben bu işe pes dedim ama yine de kafa yormadan geçemiyorum. 
Dün, Fransa’dan bir vatandaş, geçen yıl 1 Euro’dan aldığı bazı ürünleri bugün 5-6 Euro’ya aldığını söyledi. Ete gelen yüzde 40 civarındaki zamların gıda sektörünü ciddi anlamda etkilediğini belirtti. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde krizin kol gezdiği gözlenirken, Türkiye’de bu işe biraz da fırsatçıları ekleyince işin tadı daha da kaçıyor. 
Bir süredir televizyon programlarında ve yazılarımda Türkiye’deki fiyat artışlarında devletin kontrolü sağlayamamasının etkili olduğunu söylemiştim. Sonuçta haklı çıktım ve “Demir yumruk” operasyonu sonrası tonu 18 bin TL’ye dayanan inşaat demiri 14 TL’ye kadar düştü. Aynı operasyonların şimdi gıda ve yumurtada da yapılması gerekiyor. Antalya’da 50 kuruş olan bir ürünün kilosu nasıl olur da burada 8-10 TL olur. Önce devletin bu vurguncuların, fırsatçıların ve soyguncuların önüne geçmesi gerekir. Bunun yanı sıra 20 yıldır rafta bekletilen hal ve marketler yasası da bir an önce çıkartılmalı. O yasaları çıkarmaz, raflarda bekletirsek bugün hepimize çok lazım olur ama iş işten geçmiş olur…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.