Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

DEPREM OLAYI DÜNDÜ!

Dün, 17 Ağustos depreminin 23. Yıl dönümü idi. Öncesinde ve sonrasında bir çok etkinlikler, anma programları düzenlendi. Birçok kişi ve kuruluş açıklamalar mesajlar yayınladı. Herkes depremde ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Acılar gözyaşları ile paylaşıldı…resim sergileri video gösterileri, anıtlar önünde yapılan programlar, anmalar ve çok sayıda etkinlik….Ama içiniz rahat olsun, gelecek 17 Ağustos’a kadar deprem olayını çok da duymayacağız, bir şey de yapılmayacak. Sadece birkaç inanmış STK canla başla mücadele edecek, birkaç bilim adamı toplumu ve yetkilileri uyaracak ama onlara da enayi gözü ile bakılacak. Önceki gün ilimize gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz Türkiye bir afet ülkesidir. 2018 yılının ortasından itibaren AFAD İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. O günden itibaren karşı karşıya kalmadığımız afet kalmadı. 1999 ve ondan öncesi süreçlerin tamamından ders çıkaran, ders alan bir Türkiye var. Allah şahittir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, afetten afete koşuyoruz. 1980'den itibaren tüm dünyada afetler 4 kat arttı. Her afetten sonra, her zorluktan sonra, bunu karşınızda söylemekten utanırım ama uzatılan mikrofona Erzurum'dan Erzincan'a kadar vatandaşlarımızın söylediği tek bir cümle vardı, 'Nerede bu devlet?'. Biz 'Nerede bu devlet' sözünü tek bir vatandaşımıza söylettirmedik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. 23 yıldan bu güne herkes elinden geleni yaptı. Kanunlar çıktı, denetimler kuruldu. On binlerce, yüzbinlerce hasarlı binalar yıkıldı, yerine depreme dayanıklı konutlar yapıldı. Dirençli şehirler oluşturabilmek için hepimiz devletimizin kapasitesini ortaya koymaya çalıştık.” Dedi. Bakan Soylu ayrıca İstanbul’da olabilecek 7,5 şiddetinde yaşanabilecek depreme hazır hale gelmek için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içişleri bakanının bu sözlerine yürekten katıldığımı söylemek isterdim ama tablo bunu göstermiyor. 1999 depreminden sonra sadece yeni yapılan binalarımızın daha sağlam olduğunu söyleyebilirim ama bugün yıkılması gereken ağır hasarlı çok sayıda binanın herkesin çevresinde olduğunu çok iyi biliyoruz. Daha da ötesini söyleyeyim, Gebze bölgesinde kamu binalarının bile depreme dayanıklı olmadığını herkes biliyor. Hattı İMO Gebze’nin ücretsiz deprem testi yapmasına bile kimse izin vermemişti. Buna rağmen biz hala 23 yılda çok iyi şeyler yaptığımızı söyleyebiliyorsak kendimi kandırıyoruz. Sadece parklara toplanma alanı yazmak sorunu çözmüyor. Toplanma alanı yazdığınız noktalarda vatandaşın tuvalet ihtiyacını bile karşılayamıyorsanız neyin depremine hazırsınız? Kimse kimseyi kandırmasın, olası bir yeni deprem çok yakın ve çok büyük can kayıpları ve maddi hasarlar yaşayacağız. Herkesin bireysel olarak aldığı küçücük tedbirler çok önemli işe yarayacak. Hele ki ilk 24 saatte kimse yardıma gelmeyecek ve kaderimizle ve ailemizle baş-başa kalacağız…Sanıyorum bu yazı sizi çok sıktı…sıkılmanıza gerek yok, gelecek 17 Ağustos’a kadar çok da böyle deprem konuşan olmayacak….İçiniz rahat (!) olsun ve canınızı sıkmayın ama sonucuna da katlanmaya hazır olun.  
Ekleme Tarihi: 18 Ağustos 2022 - Perşembe

DEPREM OLAYI DÜNDÜ!

Dün, 17 Ağustos depreminin 23. Yıl dönümü idi. Öncesinde ve sonrasında bir çok etkinlikler, anma programları düzenlendi. Birçok kişi ve kuruluş açıklamalar mesajlar yayınladı. Herkes depremde ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Acılar gözyaşları ile paylaşıldı…resim sergileri video gösterileri, anıtlar önünde yapılan programlar, anmalar ve çok sayıda etkinlik….Ama içiniz rahat olsun, gelecek 17 Ağustos’a kadar deprem olayını çok da duymayacağız, bir şey de yapılmayacak. Sadece birkaç inanmış STK canla başla mücadele edecek, birkaç bilim adamı toplumu ve yetkilileri uyaracak ama onlara da enayi gözü ile bakılacak.

Önceki gün ilimize gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz Türkiye bir afet ülkesidir. 2018 yılının ortasından itibaren AFAD İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. O günden itibaren karşı karşıya kalmadığımız afet kalmadı. 1999 ve ondan öncesi süreçlerin tamamından ders çıkaran, ders alan bir Türkiye var. Allah şahittir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, afetten afete koşuyoruz. 1980'den itibaren tüm dünyada afetler 4 kat arttı. Her afetten sonra, her zorluktan sonra, bunu karşınızda söylemekten utanırım ama uzatılan mikrofona Erzurum'dan Erzincan'a kadar vatandaşlarımızın söylediği tek bir cümle vardı, 'Nerede bu devlet?'. Biz 'Nerede bu devlet' sözünü tek bir vatandaşımıza söylettirmedik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. 23 yıldan bu güne herkes elinden geleni yaptı. Kanunlar çıktı, denetimler kuruldu. On binlerce, yüzbinlerce hasarlı binalar yıkıldı, yerine depreme dayanıklı konutlar yapıldı. Dirençli şehirler oluşturabilmek için hepimiz devletimizin kapasitesini ortaya koymaya çalıştık.” Dedi. Bakan Soylu ayrıca İstanbul’da olabilecek 7,5 şiddetinde yaşanabilecek depreme hazır hale gelmek için çaba sarf ettiklerini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içişleri bakanının bu sözlerine yürekten katıldığımı söylemek isterdim ama tablo bunu göstermiyor. 1999 depreminden sonra sadece yeni yapılan binalarımızın daha sağlam olduğunu söyleyebilirim ama bugün yıkılması gereken ağır hasarlı çok sayıda binanın herkesin çevresinde olduğunu çok iyi biliyoruz. Daha da ötesini söyleyeyim, Gebze bölgesinde kamu binalarının bile depreme dayanıklı olmadığını herkes biliyor. Hattı İMO Gebze’nin ücretsiz deprem testi yapmasına bile kimse izin vermemişti. Buna rağmen biz hala 23 yılda çok iyi şeyler yaptığımızı söyleyebiliyorsak kendimi kandırıyoruz. Sadece parklara toplanma alanı yazmak sorunu çözmüyor. Toplanma alanı yazdığınız noktalarda vatandaşın tuvalet ihtiyacını bile karşılayamıyorsanız neyin depremine hazırsınız?

Kimse kimseyi kandırmasın, olası bir yeni deprem çok yakın ve çok büyük can kayıpları ve maddi hasarlar yaşayacağız. Herkesin bireysel olarak aldığı küçücük tedbirler çok önemli işe yarayacak. Hele ki ilk 24 saatte kimse yardıma gelmeyecek ve kaderimizle ve ailemizle baş-başa kalacağız…Sanıyorum bu yazı sizi çok sıktı…sıkılmanıza gerek yok, gelecek 17 Ağustos’a kadar çok da böyle deprem konuşan olmayacak….İçiniz rahat (!) olsun ve canınızı sıkmayın ama sonucuna da katlanmaya hazır olun.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.