Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

DEPREMDE YIKILACAK YERLERİN LİSTESİ!

Bugün yine hiç de iç açıcı olmayan bir başlık attım. Depremin ve 17 Ağustos’un bu kadar konuşulduğu bir dönemde bu konuyu iki gün konuşup geçersek ayıp olur gerçekten. Depremi yılda bir kez konuşmak, görmezden gelmek veya olmayacakmış gibi davranmak sorunu çözmeyeceğine göre, bildiklerimizi daha gür bir sesle söylemeliyiz.  Geçen hafta Perşembe günü Hedef TV’de Gebze’de yaklaşık 18 yıl İnşaat mühendisleri Odasında temsilcilik yapan eski meclis üyesi-İnşaat Mühendisi Ziya Topal’ı konuk ettim. Tanıyanlar bilir ki Ziya Topal da benim gibi düz adamdır ve nalına da mıhına da vurur yeri geldiğinde.  Deprem konusunu uzun uzadıya konuştuk ve herkesin bireysel önlem alması gerektiğini söyledi. Gerçeklerin acı olduğundan yola çıkarak, bizim için iyi olamayacak şeyler de söyledi. Bunlardan bir tanesi okulların ve kamu binaların sıkıntılı olduğu idi. İkincisi ise büyük depreme kalan sürenin iyice azaldığı ve yakın bir zamanda korkutucu bir depremin beklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Programda söylemedi ama özelde sohbet ederken, olası bir büyük depremde İstanbul’un felç olacağına dikkat çekti.  İstanbul felç olacaksa yanı başındaki Gebze’nin kaderi İstanbul’dan çok farklı olur mu sizce? En ufak bir yağmurda bile hayatın kilitlendiği Gebze’de olası bir deprem için neler yapıldı ben de çok merak ediyorum.  Ziya Topal’ın konuşmasının en acı bölümü ise 17 Ağustos 1999 depreminden sonra ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binalarda hala daha insanların oturduğunu söylemesi idi. Ne yazık ki bu bunlarda oturan insanların büyük çoğunluğu da cilalanan ve çatlakları sıvanan binaların deprem riski taşıdığını bilmiyor. Bu binaları sorduğumuzda ise; “Ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binaların listeleri valilik, kaymakamlık ve belediyeler gibi resmi kurumlarda var. Benin dönemimde İnşaat mühendisleri Odasında da vardı ama şimdi var mı bilmiyorum” dedi….Buyur burdan yak şimdi… Peki bilindiği halde bu binalarda oturan insanlar için ne yapılıyor. Resmi kurumlar yılda sadece boşaltmaları için yazı gönderiyormuş…Sanıyorum o da sorumluluktan kaçmak için olmalı.   Elbette Allah bilir ama bir de göz göre göre gelen bir durum var. Nasıl ki bulutlar sertleşince, şimşek çakınca yağmurun geleceğini tahmin edebiliyorsak deprem de öyle bir şey….1999 depremi öncesi de sanki bu günler gibi aşırı ve bunaltıcı sıcaklar, geçmeyen bir nem ve bunaltan bir hava vardı… Umarım bizim için uyarı olur ve üzerimize düşeni yaparız. Depreme olan hazırlığımız da toplanma merkezleri gibi ise vay geldi hepimizin başına…Bugünden tezi yok, kimseden medet beklemeden ilk 10-15 saatte yapabileceklerimiz için bugünden hazırlığınızı iyi yapın, sonra söylemedi demeyin…  
Ekleme Tarihi: 24 Ağustos 2022 - Çarşamba

DEPREMDE YIKILACAK YERLERİN LİSTESİ!

Bugün yine hiç de iç açıcı olmayan bir başlık attım. Depremin ve 17 Ağustos’un bu kadar konuşulduğu bir dönemde bu konuyu iki gün konuşup geçersek ayıp olur gerçekten. Depremi yılda bir kez konuşmak, görmezden gelmek veya olmayacakmış gibi davranmak sorunu çözmeyeceğine göre, bildiklerimizi daha gür bir sesle söylemeliyiz. 
Geçen hafta Perşembe günü Hedef TV’de Gebze’de yaklaşık 18 yıl İnşaat mühendisleri Odasında temsilcilik yapan eski meclis üyesi-İnşaat Mühendisi Ziya Topal’ı konuk ettim. Tanıyanlar bilir ki Ziya Topal da benim gibi düz adamdır ve nalına da mıhına da vurur yeri geldiğinde. 
Deprem konusunu uzun uzadıya konuştuk ve herkesin bireysel önlem alması gerektiğini söyledi. Gerçeklerin acı olduğundan yola çıkarak, bizim için iyi olamayacak şeyler de söyledi. Bunlardan bir tanesi okulların ve kamu binaların sıkıntılı olduğu idi. İkincisi ise büyük depreme kalan sürenin iyice azaldığı ve yakın bir zamanda korkutucu bir depremin beklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Programda söylemedi ama özelde sohbet ederken, olası bir büyük depremde İstanbul’un felç olacağına dikkat çekti. 
İstanbul felç olacaksa yanı başındaki Gebze’nin kaderi İstanbul’dan çok farklı olur mu sizce?
En ufak bir yağmurda bile hayatın kilitlendiği Gebze’de olası bir deprem için neler yapıldı ben de çok merak ediyorum. 
Ziya Topal’ın konuşmasının en acı bölümü ise 17 Ağustos 1999 depreminden sonra ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binalarda hala daha insanların oturduğunu söylemesi idi. Ne yazık ki bu bunlarda oturan insanların büyük çoğunluğu da cilalanan ve çatlakları sıvanan binaların deprem riski taşıdığını bilmiyor. Bu binaları sorduğumuzda ise; “Ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binaların listeleri valilik, kaymakamlık ve belediyeler gibi resmi kurumlarda var. Benin dönemimde İnşaat mühendisleri Odasında da vardı ama şimdi var mı bilmiyorum” dedi….Buyur burdan yak şimdi…
Peki bilindiği halde bu binalarda oturan insanlar için ne yapılıyor. Resmi kurumlar yılda sadece boşaltmaları için yazı gönderiyormuş…Sanıyorum o da sorumluluktan kaçmak için olmalı.  
Elbette Allah bilir ama bir de göz göre göre gelen bir durum var. Nasıl ki bulutlar sertleşince, şimşek çakınca yağmurun geleceğini tahmin edebiliyorsak deprem de öyle bir şey….1999 depremi öncesi de sanki bu günler gibi aşırı ve bunaltıcı sıcaklar, geçmeyen bir nem ve bunaltan bir hava vardı… Umarım bizim için uyarı olur ve üzerimize düşeni yaparız. Depreme olan hazırlığımız da toplanma merkezleri gibi ise vay geldi hepimizin başına…Bugünden tezi yok, kimseden medet beklemeden ilk 10-15 saatte yapabileceklerimiz için bugünden hazırlığınızı iyi yapın, sonra söylemedi demeyin…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.