Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

SİYASETİN YERLERDE SÜRÜNEN SEVİYESİ

Bir süredir hepimiz Türkiye’de siyasetin yerlerde sürünen seviyesine şahit oluyoruz. Buna aslında seviye de denemez. Çukurun da ötesine geçti bu durum. Neyi konuşuyoruz, neyi tartışıyoruz anlaşılamıyor. Veya kimse kimsenin söylediğini anlamak istemiyor. A Haber’e bakıyorsunuz ülke güllük gülistanlık, Fox veya benzer kanallara bakıyorsunuz ülke bataklıkta… Şöyle koltuğa yaslanıp da tarafsız haber veren bir TV kanalından ülkede neler olduğunu öğrenemiyorsunuz. Bir bakmışsınız 15- 20 kanal canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını gösteriyor, aynı kanallar bazı partilerin genel başkanlarına bile ana haber bülteninde üç dakika ayırmaktan kaçınıyor. Ülke adına, meslek adına ülkedeki demokrasi adına gerçekten çok üzücü bir durum. Bir ara rahmetli Ecevit hasta iken her adım atması olay oluyordu. Hatta hastane camından el sallamasının bile borsanın yükselmesine neden olduğu konuşulmuştu. Aradan yıllar geçti, dünya bir çok değişim gördü, uzaya turistik amaçlı geziye gidenler oldu ama biz hiç değişmedik. 25 yıl öncesinde olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hastalığı üzerinden siyaset yapmaya çalışıyoruz. Ülke adına ve ülkedeki siyasi partiler adına ne kadar da yazık değil mi? Bir parti kendi projelerini sunarak vatandaşı inandıramıyor ama Erdoğan veya bir başkasının hastalığından veya ölümünden kendisine zafer çıkarmaya çalışıyor. Atatürk’ün partisi CHP de ülkede bu kadar sorun varken HDP Genel Başkanı Demirtaş ile Soros’un ülkemizdeki açık toplum vakfının yöneticisi olduğu söylenen ve teröre destek verdiği iddia edilen Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını tartışıyor. Birileri bu CHP genel merkezine Ayçiçek yağının 5 litresinin en ucuz olduğu marketlerde bile 83 TL, en ucuz çocuk bezinin 45, TL, geçen yıl 95 TL olan mutfak tüpünün bu sene 177 TL, bir torba kömürün 95 TL olduğunu hatırlatmalı. CHP iktidara gelemiyorsa bu millet ile arasındaki mesafenin kapatılamamasından olmalı. Bu ülkede her sorunu bitirdiniz de sıra Demirtaş ile Kavala’ya mı geldi? Başka konuşulacak, başka savunulacak hiç mi iç siyaset malzemesi yok. Yoksa birileri bunları CHP’ye zorla mı söyletiyor. AK Parti’nin kan kaybedişi ile zirvede bir dönem yaşaması gereken CHP, kendi ayaklarına kurşun sıkarak adeta “Bu millet bana oy vermesin” dercesine inat ediyor. Daha ne kadar devam edecek göreceğiz, umarım tüm partilerin yarını dünden ve bugünden çok daha iyi olur. Yoksa durum hiç de öyle görüldüğü gibi değil…  
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2021 - Cumartesi

SİYASETİN YERLERDE SÜRÜNEN SEVİYESİ

Bir süredir hepimiz Türkiye’de siyasetin yerlerde sürünen seviyesine şahit oluyoruz. Buna aslında seviye de denemez. Çukurun da ötesine geçti bu durum. Neyi konuşuyoruz, neyi tartışıyoruz anlaşılamıyor. Veya kimse kimsenin söylediğini anlamak istemiyor. A Haber’e bakıyorsunuz ülke güllük gülistanlık, Fox veya benzer kanallara bakıyorsunuz ülke bataklıkta…

Şöyle koltuğa yaslanıp da tarafsız haber veren bir TV kanalından ülkede neler olduğunu öğrenemiyorsunuz. Bir bakmışsınız 15- 20 kanal canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını gösteriyor, aynı kanallar bazı partilerin genel başkanlarına bile ana haber bülteninde üç dakika ayırmaktan kaçınıyor. Ülke adına, meslek adına ülkedeki demokrasi adına gerçekten çok üzücü bir durum.

Bir ara rahmetli Ecevit hasta iken her adım atması olay oluyordu. Hatta hastane camından el sallamasının bile borsanın yükselmesine neden olduğu konuşulmuştu. Aradan yıllar geçti, dünya bir çok değişim gördü, uzaya turistik amaçlı geziye gidenler oldu ama biz hiç değişmedik. 25 yıl öncesinde olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hastalığı üzerinden siyaset yapmaya çalışıyoruz. Ülke adına ve ülkedeki siyasi partiler adına ne kadar da yazık değil mi?

Bir parti kendi projelerini sunarak vatandaşı inandıramıyor ama Erdoğan veya bir başkasının hastalığından veya ölümünden kendisine zafer çıkarmaya çalışıyor. Atatürk’ün partisi CHP de ülkede bu kadar sorun varken HDP Genel Başkanı Demirtaş ile Soros’un ülkemizdeki açık toplum vakfının yöneticisi olduğu söylenen ve teröre destek verdiği iddia edilen Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını tartışıyor.

Birileri bu CHP genel merkezine Ayçiçek yağının 5 litresinin en ucuz olduğu marketlerde bile 83 TL, en ucuz çocuk bezinin 45, TL, geçen yıl 95 TL olan mutfak tüpünün bu sene 177 TL, bir torba kömürün 95 TL olduğunu hatırlatmalı. CHP iktidara gelemiyorsa bu millet ile arasındaki mesafenin kapatılamamasından olmalı. Bu ülkede her sorunu bitirdiniz de sıra Demirtaş ile Kavala’ya mı geldi? Başka konuşulacak, başka savunulacak hiç mi iç siyaset malzemesi yok. Yoksa birileri bunları CHP’ye zorla mı söyletiyor. AK Parti’nin kan kaybedişi ile zirvede bir dönem yaşaması gereken CHP, kendi ayaklarına kurşun sıkarak adeta “Bu millet bana oy vermesin” dercesine inat ediyor. Daha ne kadar devam edecek göreceğiz, umarım tüm partilerin yarını dünden ve bugünden çok daha iyi olur. Yoksa durum hiç de öyle görüldüğü gibi değil…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.