Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

ZOR GÜNLER YAŞIYORUZ!

Türkiye zor günler geçiriyor, ülke olarak dünya olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Bir taraftan korona belası, diğer taraftan ekonomik krizler…Şimdi ise enerji krizi aldı başını gidiyor. Buna bir de aşırı kar yağışını eklerseniz daha zor günler bekliyor hepimizi. Aslında bu günlerin birlik ve beraberlik olma günü olduğunu biliyoruz ama bunun bile siyasetini yapıyoruz. Sorun çözmek yerine sorun üreten bir millet olduk. Bugünlerde hepimiz çözümün bir parçası olmalı değil miyiz? Sahi eskiden böyle değildik biz, neden bu kadar kötü, hırçın ve çirkinleştik. Her şehirde olup bitenlere belediyeler üzerinden suçlu bulmayı aramak gerçekten de çök üzüntü verici değil mi? Bu sorumsuzluklara ne zaman son vereceğiz? Bunun yanı sıra bu tür özel günlerde karşılıklı olarak birbirimize daha çok saygı duymamız gerekiyor. Devlet bir sınır çizmişse bunun gereğini yerine getirmemiz gerekiyor. Ayrıca  imkanı olanların hiç dışarı çıkmaması, dışarı çıkanların da toplu taşıma araçlarını kullanması gerekiyor. “Bana bir şey olmaz” mantığının en azından bugünlerde kenara bıraksak diyorum. Belki kısa günde sana bir şey olmayacak ama senin kapattığın yoldan ambulans, itfaiye ve hastaneye giden insanların da gittiğini unutmaman gerekiyor. Ayrıca herkesin her yere özel aracı ile gitmesine de gerek yok. Toplumun diğer kesimlerini de daha iyi anlamak için yılda birkaç kez olsun toplu taşıma aracı kullansak olmaz mı? Geçen hafta Hedef TV’de konuk ettiğimiz İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu hocamız herkesi afetlerde ilk olarak kendi bilgi ve birikimi ile afet öncesi yaptığı hazırlıkların kurtaracağını söylemişti. Afetin ve depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz ama böyle olağanüstü bir durumda da karşılaşabiliriz. Yerel yönetimlerin yanı sıra hepimizin bu özel durumlara hazırlıklı olması gerekiyor. Bu işler sadece alet edevat almakla ve magazin kurtarma tatbikatları ile olmuyor,  olacak gibi de değil. İşin gerçek boyutu tatbikatlardan çok daha üzücü, yıkıcı ve ciddi olacak. Gebze olarak önce buna hazır mıyız bunun hesabını vermeliyiz. Bugün buna hazır değilsek olası bir deprem ve afet sonrası ağlamak sızlamak hiçbir fayda getirmeyecek. Gördüğüm o ki bırakın depremi ve afeti, yağmura ve sele bile hazır değiliz. Üç beş gün daha bu şekilde kar yağsın insanlar çok daha büyük mağduriyet yaşayacak. Umarım yine ben haklı çıkmam ve kimse mağdur olmaz…
Ekleme Tarihi: 26 Ocak 2022 - Çarşamba

ZOR GÜNLER YAŞIYORUZ!

Türkiye zor günler geçiriyor, ülke olarak dünya olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Bir taraftan korona belası, diğer taraftan ekonomik krizler…Şimdi ise enerji krizi aldı başını gidiyor. Buna bir de aşırı kar yağışını eklerseniz daha zor günler bekliyor hepimizi.

Aslında bu günlerin birlik ve beraberlik olma günü olduğunu biliyoruz ama bunun bile siyasetini yapıyoruz. Sorun çözmek yerine sorun üreten bir millet olduk. Bugünlerde hepimiz çözümün bir parçası olmalı değil miyiz? Sahi eskiden böyle değildik biz, neden bu kadar kötü, hırçın ve çirkinleştik.

Her şehirde olup bitenlere belediyeler üzerinden suçlu bulmayı aramak gerçekten de çök üzüntü verici değil mi? Bu sorumsuzluklara ne zaman son vereceğiz?

Bunun yanı sıra bu tür özel günlerde karşılıklı olarak birbirimize daha çok saygı duymamız gerekiyor. Devlet bir sınır çizmişse bunun gereğini yerine getirmemiz gerekiyor. Ayrıca  imkanı olanların hiç dışarı çıkmaması, dışarı çıkanların da toplu taşıma araçlarını kullanması gerekiyor. “Bana bir şey olmaz” mantığının en azından bugünlerde kenara bıraksak diyorum. Belki kısa günde sana bir şey olmayacak ama senin kapattığın yoldan ambulans, itfaiye ve hastaneye giden insanların da gittiğini unutmaman gerekiyor. Ayrıca herkesin her yere özel aracı ile gitmesine de gerek yok. Toplumun diğer kesimlerini de daha iyi anlamak için yılda birkaç kez olsun toplu taşıma aracı kullansak olmaz mı?

Geçen hafta Hedef TV’de konuk ettiğimiz İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu hocamız herkesi afetlerde ilk olarak kendi bilgi ve birikimi ile afet öncesi yaptığı hazırlıkların kurtaracağını söylemişti. Afetin ve depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz ama böyle olağanüstü bir durumda da karşılaşabiliriz.

Yerel yönetimlerin yanı sıra hepimizin bu özel durumlara hazırlıklı olması gerekiyor. Bu işler sadece alet edevat almakla ve magazin kurtarma tatbikatları ile olmuyor,  olacak gibi de değil. İşin gerçek boyutu tatbikatlardan çok daha üzücü, yıkıcı ve ciddi olacak. Gebze olarak önce buna hazır mıyız bunun hesabını vermeliyiz. Bugün buna hazır değilsek olası bir deprem ve afet sonrası ağlamak sızlamak hiçbir fayda getirmeyecek. Gördüğüm o ki bırakın depremi ve afeti, yağmura ve sele bile hazır değiliz. Üç beş gün daha bu şekilde kar yağsın insanlar çok daha büyük mağduriyet yaşayacak. Umarım yine ben haklı çıkmam ve kimse mağdur olmaz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.